✡6✡

8.6K 304 17
                                    

Sokak St-Korkularıma dair

Bir saatten beri ben Pars'ın önünde mi konuşuyomuşum babamla?

Niye burada bu ya?
"Önümde böyle bişey yapmanız hiç hoş değil."dedi Pars.

Kafamı yavaşça ona çevirdiğimde o da bana bakıyordu. Üzerinde siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört vardı.
"Özür dilerim Pars bey. Kendimi tutamadım."dedi babam Pars'a

Bey ne ya?
"Kızınızla tanıştırmayacak mısınız bizi Kenan bey?"dedi Pars sırıtarak.
"Kızım Farah."dedi beni göstererek babam.
"Pars beyde yeni ortağımız."dedi Pars'ı göstererek.

Yeni ortak derken?
Pars elini bana uzattı.
"Tanıştığımıza memnun oldum Farah."dedi.

Ona elimi uzatmadan Aybars'ın elinden tutup odadan çıktım.
"Yüzsüze bak ya bir de utanmadan memnun oldum diyo. Orospu çocuğu. Piç."dedim sinirle.
"Ayıp oluyor ama."arkamdaydı ve duymuştu.

Hızla arkamı döndüm.
"Senin yaptıklarından ayıp olmasa gerek."dedim.

Dediğimi anlamış olacakki yüzü düştü ve kaşları çatıldı.
"Sevgilin ötmüş galiba herşeyi."dedi.
"He öttü. Senin iğrençliklerini öğrenmiş oldum."dedim.
"Ne mutlu bana. O zaman bundan sonra benden korkarsın."dedi.
"Rüyanda görürsün." dedim.
"Rüyamda başka şeyler de görüyorum. Uygulamak isterim. "Dedi alayla.
"Bende rüyamda başka şeyler görüyorum bende uygulamak isterim. En azından dünyadan bir orospu çocuğu eksilmiş olur."dedim.
"Yakında bana çok yakın olacaksın Farah. Beni becer diye yalvarıcaksın."dedi.
"Ben anca seni becermek için yalvarırım."dedim
"Görücez."dedi.
"Görücez."dedim.

Sırıtarak yanımdan geçip gitti.
"Piç"diyerek yerimde tepindim.

Aybars kolunu omzuma atıp yürütmeye başladı. Pars'ın arkasından gidiyorduk.
Aybars'ın telefonu çaldı ve yanımdan ayrıldı.

Ben Pars'ın arkasından yürümeye devam ettim. Benim geldiğimi fark etmiyordu. Ara bir sokağa geldiğinde telefonu çaldı.
"Alo"
"..."
"Tamam. Getirdiniz mi kızı?"
"..."
"Aferin. Mallar geldi mi?"
"..."
"Ne demek lan bekliyoruz? Adam bekliyor malını. Geç kalırsa ağzımıza sıçar."
"..."
"Tamam. O zaman."
"..."
"Ayarladım ayarladım. Zaman bekliyorum. Kapanıma kısıldığı an yakalanıcak."
"..."
"Öyle bişey olmayacak. İstediğimizi alıp salıcaz kızı."
"..."
"Başlarım senin Meriç Karahan'ına. Daha kızı yakalayamadık. Şimdiden öldürme planlarımı yapıyorsunuz?"
"..."
"Farah Soydan."

What dedin gülüm?
Benim adım niye geçti orada. Düşüncelerimi savıp dinlemeye devam ettim.

"Emaneti alıp salıcaz kızı. Kızın bir suçu yok."
"..."
"Tamam."dedi ve telefonu kapattı.

Bana döndüğünde kaçmaya çalıştım ama görmüştü.
"Buraya gelmezsen kötü olur."diye bağırdı arkamdan.
"Gelmiyorum"dedim aynı yerime giderek.
"Duydun mu?"diye sordu.
"Hepsini."dedim.
"O zaman planımı erken uygulamak zorunda kalıcam."dedi ve üstüme doğru gelmeye başladı.

Kaçmadım. Bir bildiğim var heralde oğlum. Tam yanımda bittiğinde şaşkın görünüyordu.
"Benimle gelmeye bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum."dedi kaçmadığımı ima ederek.
Gülümsedim.
"Ya çok meraklıyım. Ben zaten hep katil, hırsız, uyuşturucu kaçakçısı, tecavüzcü biri tarafından kaçırılmak isterdim."dedim alayla.

Yüzüme bir tokat geçirmeden elini tuttum ve öbür elimi belime götürüp evden çıkarken aldığım silahı çıkardım. Onu geriye doğru itip silahı ona doğrulttum.

Şaşkın bir biçimde bana bakıyordu.
"Silah mı o?"diye sordu.
"Aa niye bu kadar şaşırdın hergün kullandığın şey değil mi?"dedim.
"O silahı nerden buldun?"dedi.
"Sen beni saf mı sandın? Onca yaptığın imadan sonra boş boş gezicekmiydim cidden? Ne kadar aptalsın."dedim.

FARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin