Meghan Trainor-NO
Medyada şarkıyı dinleyin"Cinsel istismar nedir ya? Orospu çocuğu. Piç."dedim.
Evin içinde bir oraya bir buraya gidiyordum.
Aybars'ın evine gelmiştik.
Ve ben sinir krizi geçiriyordum.
"Kızım orda bir sürü suç saydım. Sen niye cinsel istismara takıldın? "Dedi Aybars.
"Yaşadıklarımı bilmiyomuş gibi konuşma Aybars."diye bağırdım.Ben de böyle iğrenç bişeye mağruz kalmıştım ve bu konuda çok hassastım.
"Tamam sakin ol ve uyu Farah. Ben anneni arayıp burada kalıcağını söylicem."dedi ve çıktı.2 gün sonra
Sabah telefonumun sesiyle uyandım. Babam arıyordu.
"Alo kızım."dedi.
"Ne var?"dedim soğuk sesimle.Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Anneni iki gündür aramıyomuşsun."dedi.
"Evet ben aramıyorum Aybars arıyor. İki gündür Aybars'ta kalıyorum."dedim.
"O çocuktan uzak dur."dedi.
"Başka emrin. Sen benim hiçbişeyime karışamazsın istediğim yerde kalırım istediğim kişiyle yakınlaşırım. Sanane sen kendi ailene baksana. Biz bundan sonra senin ailen değiliz uzak dur bizden."dedim ve telefonu yüzüne kapattım.Yataktan kalktım ve dolaptan siyah deri eteğimi ve siyah tişörtümü giydim. Eteğin beline ince bir zincir taktım. Yeni aldığım parlak saç eklerinide saçıma taktıktan sonra siyah rujumu ve siyah koyu farımı sürdüm. Rimelimi de sürdükten sonra siyah sporlarımı da giydim ve aşağıya indim.
Kahvaltıda beni çok güzel bir kahvaltı bekliyordu. Mutfağa baktığımda Aybars mutfakta çay koyuyordu.
"Günaydın."dedim neşeyle.
"Günaydın gülücüğüm de bu neşeyi neye borçluyuz?"dedi.
"Hiç bugün biryerlere gidelim mi?"dedim.
"Hayır."dedi çayları sofraya götürürken.
"Ama ben tutsak gibi bir yere çıkamıyorum. Lütfeeen."dedim dudaklarımı büzerek.
"Ne kadar tehlikeli olduklarını söylemiştim. Niye bu kadar ısrar ediyosun. Bak Farah şu an sen hiçbir şeyi bilmiyorsun. Onlar benimle düşman bana zarar vermek için herşeyi yaparlar onlar. Bana zarar vermek için sana da zarar verirler."dedi.
"Ama yanımda sen varsın. Lütfen sadece 2 saat."dedim.
"Tamam ya tamam ben hazırlanayım sen beni bekle."dedi.Ben sevinçten havalara uçarken o üstünü değiştirmeye gitmişti. Bir dıt sesi duydum.
Bu Aybars'ın telefonuydu. Mesaj gelmişti. Merdivene bakıp gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra. Telefonu alıp şifresini girdim.
Telefon açıldığında mesajlara girdim.Gönderen:Serkan
Abi mallar hazır ne yapalım?Ne malından bahsediyor bu?
Kafamda deli sorular.Telefonu kapatıp yerine koydum. Bu arada Aybars merdivenlerden iniyordu.
"Yakışıklım telefonuna mesaj geldi."dedim.Kaşları çatıldı.
"İnşallah okumamışsındır."dedi telaşlı sesiyle.
"Okumadım da sendeki bu telaş ne? Yoksa bir kız mı var? Varsa valla ilk onu yolarım sonra seni yolarım."dedim oyunculuk yeteneğimle.Ay acaba ben oyuncu mu olsam? Güzelim, alımlıyım, oyunculuk yeteneğim de var. Daha ne olsun. Benden iyisini bulamazlar valla.
"Saçmalama gülücüğüm. Senden başkasını hiç gözüm görür mü benim."dedi gülümseyerek.
"Görürse oyarım."dedim.Kahkaha atıp yemek masasına oturdu ve kahvaltı yapmaya başladık.
Kahvaltımız bitince toparlanıp dışarı çıktık. Aybars bana döndü ve:
"Şu kısa etekleri giymek zorunda mısın?"dedi.
"Sana inat."dedim.Önüne dönüp yürümeye başladı. Ben de onun yanından yürümeye başladım. Arabanın yanına gelince Aybars sürücü koltuğuna ben de onun yanına oturdum.
"Ee çıkardın bizi nereye gidicez şimdi?"diye sordu.
"Babamın şirketine."dedim.Şokla bana döndü.
"Sepep?"diye sordu.
"Soru sorma sür arabayı."dedim.Arabayı sürmeye başladı.
Bir süre ilerledikten sonra babamın şirketinin önünde durduk.Havalı bir şekilde arabadan indim. Babamın şirketine her geldiğimde bana bir hava basıyordu.
Aybars gelip koluma girdi.
Şirketten içeri girdiğimizde bütün gözler bize döndü.
Çalışanlar etrafımıza toplanmaya başladı.
"Hoşgeldiniz Farah hanım."dedi babamın çalışanlarından biri.
"Hoşbulduk. Babam nerde?"diye sordum.
"Babanızın misafiri var Farah hanım isterseniz bekleyebilirsiniz."dedi.
"Gerek yok misafir benden daha önemli değildir heralde."dedim ve asansöre binip babamın odasının olduğu kata geldik.Babamın odasının önüne geldiğimizde. İçerden bir kahkaha sesi duydum. Bu babamın kahkahasıydı. Keyfi yerinde anlaşılan.
Aybars hâlâ benim kolumdaydı. Kapıyı tıklatmadan içeri daldım. İkisininde gözleri bana dönmültü. Ama ben sinirli olduğum için yanındaki kişiye bakmadan babama diktim gözlerimi.
"Ne hakla böyle dalabilirsin odama?"diye gürledi babam.Masasının yanına gidip kollarımı masaya yasladım.
"Kızın olma hakkıyla."dedim.
"Sabah öyle demiyordun ama sen kendi ailene baksana biz bundan sonra senin ailen değiliz diyordun."dedi tiksinircesine.
"Evet ailen değiliz ama ben hâlâ senin kızınım."dedim.
"Ne istiyosun söyle ve çek git burdan."dedi ve Aybars'a bakarak sözlerine devam etti.
"Bu iti de getirmişsin buraya."dedi.Sinirle bağırdım:
"Doğru konuş. Babam falan dinlemem... Sakinim. Emin ol daha itleri de var baba."dedim.
"Babanım ben senin babanla düzgün konuş."dedi sinirle.
"Ne yaparsın döver misin? Benimki de soru yapmadığın şey mi tabiki de yaparsın."dedim hayal kırıklığıyla.
"Farah misafirim var. Beni burda rezil etme. Defol git."dedi son cümlesini bağırarak söyleyerek.
"Buraya seninle kavga etmeye gelmedim. Soru sorucam cevap ver."dedim.
"Defol dedim sana."diye bağırdı bu sefer daha yüksek sesle.
"Tamam o zaman soruyorum. Annemin sakladığı bişey var ve bana söylemiyor. Sana söylemiştir."dedim.Babam ayağa kalktı ve yanıma geldi. Kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Tam tokat atacakken bir kol bileğini tuttu.
"Yapmayın Kenan bey."dedi.Bu... Bu Pars
Bölüm sonu
Bölüm yine kısa oldu ama daha çok bölüm olması için.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH
Roman pour AdolescentsYaklaştı ve dudaklarımın hizasına geldi. Ben altında gözlerimi kapatmıştım ve titriyordum korkudan. "Korkuyorsun."dedi hayal kırıklığıyla. "Korkuyorum."dedim. Sinirle üstümden kalktı ve yumruklarını sıkıp duvara yumruğunu geçirdi. "Korkma allahın be...