Şarkı medyada
Sokrat st-yorgunum ben"Tanımaz mı Farahcığım tanımaz mı? Çok yakından tanıyor hemde." dedi Alaz alayla.
"Alaz siktir git belanı sikerim senin."dedi Aybars
Sinirle ayağa kalkarak.
"Nerden tanıyor?"dedim Alaz'a bakarken.Kimse söylemiyordu madem bende öğrenirdim.
Alaz bir kahkaha attı. O an ondan ne kadar iğrendiğimi anladım. Çok iğrenç bir pislikti yıllar önce bana yaptığı o şeylerde bunu açıklıyordu.
"Bir şartla söylerim."dedi.
"Ne istiyorsun?"dedim.Pars araya girdi ve Alaz'ın önüne geçti.
"2 dakika içinde siktirip gitmezsen ağzınla burnunun yerini değiştiririm."diye tehdit etti Alaz'ı.
"Pars çekil."dedim sinirle.
"Çekilmiyorum."dedi o da bana dönmeden sinirle.
"Pars çekilmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim."dedim.
"Ne yapacaksın?"dedi alayla.Arkamdaki yataktaki yastığa elimi attım ve altındaki bıçağı çıkardım. Bıçağı hangi amaçla oraya koydum bilmiyorum ama bu ben değildim sanki başka birisiydi.
"Farah napıyorsun? Saçmaladın iyice."dedi Aybars.Pars hızla bana döndü.
"Ne yapıyorsun? Ne işi var onun orda?"dedi şaşkınlıkla.Bıçağı karnıma getirdim.
Şuan herkes bana dönüktü. Herkes endişeli görünüyordu Alaz'da dahil.
"Sakın Farah sakın öyle birşey yapma."dedi Pars endişeyle.
"Bıktım artık herkesten herşeyden bıktım. Korkuyorum artık. Şu halime bak. Bu bıçağı buraya nasıl koyduğumu bile hatırlamıyorum. Deliriyorum ben. Delirmek daha iyi aslında sizin yanınızda durmaktansa tek başıma bir deli hastanesinde dururum daha iyi."dedim ve alayla güldüm sonra gülmem ağlamaya döndü. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
"Elindeki bıçağı bırak güzelim öyle konuşalım."dedi Pars.
"Siktir git piç. Derdin ne senin? Bir iyi oluyorsun bir kötü dengesizsin sen."dedim sinirle.
"Tamam bebeğim elindekini bırak herşeyi söyliycez ve seni bırakıcam bir daha seni rahatsız etmiycem."dediPars endişeyle.
"Bırakmıyorum."dedim ve bıçağı karnıma biraz daha bastırdım. Kanadığına emindim.Pars'ın gözleri karnıma kaydı.
Gözleri endişeyle açıldı.
"Sikeyim. Karnın kanıyor. Güzelim lütfen bırak şunu."dedi.O sırada odaya doktor girdi.
Pars'ın anlatımından
Doktor gözleri büyüdü.
"Ne oluyor burda?"dedi.
"Görmüyor musunuz? Ne yapıyor gibi gözüküyor?"dedim sinirle.Farah'ın arkasındaki Aybars'ı gördüm. Bıçağı almaya çalışacaktı. Bunun tehlikeli olduğunu biliyordum. Aybars'a kafamı hayır anlamında salladım. Doktora döndüm ve kulağına fısıldadım.
"Sakinleştirici iğne getirin"dedim.Doktor koşarak odadan çıktı ve yanıma geldi. Arkadan gizlice elime verdi. Aybars'a gel anlamında işaret verdim.
Yavaşça dikkat çekmeden geldi ve arkamdan eline iğneyi verdim. Yine yavaşça arkasına geçti. Farah'ın gözü bende olduğu için görmüyordu.
Aybars Farah'a iğneyi batırır batırmaz Farah'ın yanına koştum ve bıçağı elinden aldım. Farah bir süre sonra yatağa düştü. Yanına gidip alnından öptüm.
Aybars'la ikimiz hemen doktorun yanına koştuk.
Aybars konuşmaya başladı.
"Doktor bey onu tanıyorum o böyle birşey yapıcak bir kız değil. İçerde çok tuhaftı sanki o değilde başka birisiydi. Neyi var onun?"diye sordu.
"Sanırım stresten dolayı biraz zorlandı."dedi doktor ama sanki başka bir şey ima etmeye çalışıyormuş gibiydi.
"Doktor açık konuş."dedim sinirle.
"Demek istediğim şuanlık akıl sağlığında problemler olabilir. Başka bir şeyde olabilir."dedi.
"Ne gibi bir şey?"diye sordu Aybars.
"Hanımefendinin beyninde tümör/(böylemi yazılıyo?) olabilir."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH
Fiksi RemajaYaklaştı ve dudaklarımın hizasına geldi. Ben altında gözlerimi kapatmıştım ve titriyordum korkudan. "Korkuyorsun."dedi hayal kırıklığıyla. "Korkuyorum."dedim. Sinirle üstümden kalktı ve yumruklarını sıkıp duvara yumruğunu geçirdi. "Korkma allahın be...