✡12✡

5.7K 228 32
                                    

Model-pembe mezarlık
Medyada şarkı

Ben öpmeye başlayınca Alaz'da dudaklarını aralayıp öpmeye başladı. Şuan şirketin hepsi bizi izliyordu ve ben çok gergindim.

Ama gerginliğimi örten bir duygu vardı acı. Eski anıları hatırlamak. Ben bir sözle nasıl gaza gelip böyle bir şey yapabilirim.

Onu itip ayrıldım. Arkamı döndüğümde Pars acıyla bana bakıyordu. Ona yaklaştım.
"Haklısın ben orospuyum. Eteğim kısa olabilir, ruj sürüyor olabilirim ama ben hiç bir zaman kendimi erkeklerin önüne atmadım. Kendimi satmadım. Senin o yanındakiler gibi erkeklere sürtmedim. Ben orospuysam kıyafetlerimle, rujumla orospuyum senin yanındakiler gibi her tipini beğendiğime vermiyorum ben. Aşığım ben. BEN ALAZ'I SEVİYORUM."diye bağırdım.

Yalandı Alaz'ı falan sevmiyorum. Canını yakmak için söyledim. Ama niye canı yansın ki sevmiyor beni. Sevse canı yanardı.

Onların yüzüne bakmadan şirketten koşarak çıktım. Bir taksiye atlayıp uçurumun kenarına gittim.

Ayakkabılarımı ve çantamı kenara bıraktım. Uçuruma doğru yürüdüm ve kollarımı açtım.

Bıktım artık her şeyden. Yaşamak için bir sebebim yok.
Gözlerimi kapadım ve bağırmaya başladım.
"YETER ARTIK BIKTIM HERŞEYDEN. HERKESDEN BIKTIM. ARTIK BU HAYATTA YAŞAMAK İSTEMİYORUM. ALLAHIM AFFET BENİ."diyerek kendimi bıraktım ama omuzumdan biri beni tutup geri çekti.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Hayattan vazgeçmek bu kadar kolay mı? Ölmek bu kadar kolay mı? Hayattan bıkmış olabilirsin. Ben de bıktım. Ama bak bana"diyerek beni kendine çevirdi.

Bu Sarpdı. Ağlıyordu.
"Ben vazgeçiyor muyum hayattan? Ben güçlü durmaya çalışıyorum. Ya sen. Sen hiçbir çaba göstermiyorsun. Vazgeçiyorsun."dedi.
"Ne yaşadığımı bilmiyorsun Sarp. Beni böyle yargılayamazsın. Sen benim yaşadıklarımı yaşamış olsaydın şimdiye çoktan intihar etmiştin."dedim ağlayarak.

Beni kendine çekip sarıldı.
"Biliyorum. Senin hakkında ki herşeyi biliyorum."dedi.
"Sarp ben ne yapıcam?"dedim.
"Yardım edicem ben sana tamam mı?"dedi.
"Nasıl yardım edeceksin?"diye sordum.
"Bende kalıcaksın kimse bulamayacak seni, dışarı dahi çıkmayacaksın. Kendini toparladığın zaman karşılarına çıkacaksın ve kendini kanıtlayacaksın."dedi.
"Kendimi toparlayabileceğimi pek sanmıyorum."dedim.
"Ben yardım edicem sana."

✡✡✡✡✡✡✡✡✡

Üç gündür Sarp'ın evinde kalıyordum ve evden dışarı çıkmıyordum.

Bir hafta sonra bir parti varmış oraya gideceğiz ve benim o zamana kadar kendimi toparlamam lazım.

Evde Sarpla beraber televizyon izliyorduk.
Kapı çaldığında Sarp kapıya gitti ve delikten baktı.

Telaşla bana döndü:
"Pars gelmiş"demesiyle ayağa fırladım ve üst kata çıktım.
Merdivenlere görünemeyeceğim şekilde oturdum ve Sarp'ın kapıyı açmasını bekledim.

Kapı açılınca yavaşça aşağıya eğildim ve baktım. Pars çok dağınık gözüküyordu. Kot bir pantolon ve beyaz bir tişört giymişti.

Saçlarını dağıtmıştı. Saçları dağınık bile çok karizmatik görünüyordu. Ama bu bana orospu demesini değiştirmiyordu.

Sarpla ikisi koltuklara oturdular.
"Ne bu halin olum? Dağıtmışsın iyice."dedi Sarp.
"Hiç, yorgunum biraz."dedi Pars
"Neden yorgunsun?"diye sordu Sarp.
"Farah 3 gündür yok. Arıyorum telefonuna ulaşamıyorum. Her yere baktım. Kıza çok kötü şeyler söyledim abi ya. Kalbini kırdım. Neden öyle söyledim bilmiyorum ama o kelimeleri söylerken benim bile canım acıdı. Bulabilsem özür dileyeceğim ama bulamıyorum. Aybars piçine bile sordum lan o bile bilmiyor. Sen eğer görürsen bana haber ver."dedi.
"Olur."dedi Sarp.

Bunlar daha geçen tartış mıyorlarmıydı ya?
Öff o kadar şeyin içinden ben de neye takılıyorum.

Özür dileyecekmiş. Ben de zaten hemen kabul ederim. Piçlik yapsın yapsın sonra özür dileyecektim desin.
"Haftaya parti var geliyor musun? Herkes orda olacak."dedi Sarp.
"Partiler bana göre değil abi ya. Gelmem heralde."dedi Pars.
"Ya Farah gelirse partiye."dedi Sarp.
"Gelir mi?"diye sordu heyecanla Pars.
"Gelir bence."dedi Sarp.
"Tamam gelirim o zaman."dedi Pars.

Kapı tekrar çaldığında Sarp tekrar kapıyı açtı. Bu sefer Çağrı gelmişti. Sarp kapıyı açar açmaz Çağrı'nın gözü beni buldu.

Çağrı'ya sus işareti yaptım. Şöyle bir bakış atıp salona girdi ve koltuklara oturdu.

Konuşmaya başladılar.
"Pars oğlum bu halin ne?"dedi Çağrı.
"Bir şeyim yok oğlum ya."dedi Pars.
"He belli oluyor. Ondan ruh gibi geziyon."dedi Çağrı alayla.
"Farah yok abi ya. Kıza orospu dedim. Bulamıyorum kızı."dedi elini saçlarından geçirirken.
"Ne orospuluğunu gördün?"diye sordu Çağrı.

Şimdi şurdan çıkıp 'Haklısın Çağrı. Söyle Pars ne orospuluğumu gördün?'diye bağırasım geldi ama tabiki de bağırmadım.

Pars Çağrı'ya cevap verdi:
"Ne biliyim ya kısa giyinmiş sinirimi bozdu."dedi.
"Niye karışıyosunki kısa giyinmesine? Yoksa Farah'dan hoşlanıyor musun? "Dedi Çağrı şüpheyle.

Pars telaşla ayağa fırladı.
"Ne saçmalıyorsun sen Çağrı? Düzgün konuşacaksan konuş konuşmayacaksan siktir git."diye bağırdı Pars.
"Sana hal hatır soranda kabahat zaten. Gidiyorum ben."dedi Çağrı ve kapıdan sinirle çıkıp gitti. Pars:
"Orospu çocuğu hem suçlu hem güçlü."diye söylendi ve kapıdan çıkıp kapıyı çarpıp gitti.

Sarp arkalarından bağırdı:
"Niye geldiniz ki zaten orospu çocukları. Birbirinize küfür edip gidin. Burası kavga sahası zaten."dedi sinirle.

Pars ve Çağrı'nın gittiğinden emin olduktan sonra aşağıya indim. Sarp'ın yanına gittim.
"Yarın alışverişe çıkalım parti için."dedi.
"Çıkalım çıkalım. Göstericem ben Pars'a orospu kimmiş bakalım."

Bölüm sonu

Arkadaşlar teşekür ediyorum bazı arkadaşlarımız hikayeme oy veriyor ve yorum yazıyor.
Bende çok bölüm yayınlayamıyorum. Zamanım olmuyor. 8.sınıf öğrencisi olduğum için fırsat bulamıyorum. Ama siz böyle yorum yazmaya ve oy vermeye devam ederseniz ben daha çok yazmaya çalışırım. Sizleri çok seviyorum 😚

FARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin