"Tebrik ederim babacığım. Dede oluyorsunuzzz. Pars'dan hamileyim."dedi Hera.
Ağzım açık kaldı. Aslında herkesin ağzı açık kalmıştı.
Böyle bişey olabilir miydi?Gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Şoktan çıkmamla ayağa kalkıp koşmaya başlamam bir olmuştu. Pars arkamdan gelmeye çalışmıştı ama Aybars onu durdurup kendi geldi. Şuan yürüyecek mecalim olmafığı için Aybars'ın beni götürmesine izin vericektim. Aybars'ın arabasının yan koltuğuna oturdum. Aybars'da şoför koltuğuna oturunca arabayı sürmeye başladı.
Bir süre sessizlikten sonra Aybars konuşmaya başladı.
"Nereye gidelim?"diye sordu.
"Uçurum"dedim.Gözümden hala yaşlar süzülüyordu. Arabada başka hiçbir şey konuşmamıştık.
Uçuruma geldiğimizde arabadan kendimi attım.
Uçurumun tam önüne gelip aşağıya baktım. Aybars arkamdan koştu.
"Napıyorsun düşüceksin şimdi."dedi endişeyle.
"Düşmem ben."dedim.Gözlerimden yaşlar akıyordu hala. Uçurumdan aşağıya son ses bağırdım.
"ERKEKLER NEDEN BU KADAR ŞEREFSİZ?"Aybars'a döndüm.
"Üstüne alınma sen değilsin."
Diyerek güldüm.
"Bence bende şerefsizim."dedi gülerek o da.
"En azından kabulleniyorsun. Bazı kişiler yüzsüzce hala peşimden geliyor."derken arkasına baktım Aybars'ın.Pars gelmişti.
"Farah lütfen konuşalım."dedi.
"Bence konuşulacak bir şey kalmadı."dedim kırgın bir şekilde yüzüne bakarken.
"Farah çok önce olmuştu. Seni sevmiyordum o zaman. Ama şimdi seni seviyorum. Lütfen beni affet."dedi yalvarırken.
"Affetsem bile seninle aynı kalamayız bir çocuğu babasından mahrum bırakacak değilim. Hera'yla evlenmelisin."dedim içim sızlarken.
"Hayır öyle bir şey asla olmıycak. Ben seni seviyorum. Seninle evlenmek istiyorum."dedi.
"Üzgünüm."dedim.Pars tam ağzını açmış konuşacakken Aybars onun sözünü kesti.
"Git artık burdan."Pars yavaşça arkasını dönüp gitti. Bizim hikayemizde bu kadardı işte. Nasıl güvenebildim ki Pars'a. Bana o kadar şey yapmışken nasıl güvendim?
Aşk işte birden insana herşeyi unutturuyor. Ama artık güvenmiyorum Pars'a. Sevsemde birdaha asla barışmam(o kadar emin konuşma kıız).Aybars bana döndü.
Yüzümü ellerinin içine alıp
"İyi misin güzelim?"diye sordu.
Kafamı yana eğerek abi şefkatini hissettim onda. Hayatımda tek güvendiğim kişi oydu. Onu da kaybedersem ölürdüm.Sımsıkı sarıldım ona. Kafam kalbinin üstüne denk gelmişti. Ve o ana anladım Aybars beni gerçekten seviyordu. Kardeş olarak değil. Seviyordu işte.
Bende onu sevebilmek isterdim. Ama ben lanet bir piçi seviyordum. Bir orospu çocuğunu seviyordum.Ondan ayrıldığımda gözlerine baktım. Bana bakmıyordu. Gözlerini kaçırıyordu.
Elimi yanağına koydum.
"Bana bak."dedim yumuşak sesimle.Gözlerini bana çevirdi.
"Hissettin mi?"dedi acı yüzüyle.
"Hissettim."dedim.
"Kalbim senin için çarpıyor."dedi gözleri dolmuştu.
"Bana biraz zaman verir misin Aybars?"dedim.
"Ne için? Benden uzaklaşmıyacaksın değil mi?"diye telaşlandı.
"Senden istesem de uzaklaşamam"dedim.Sarıldık tekrardan. Kalbi daha hızlı atıyordu şimdi.
"Kalbine sahip çık her an patlayabilir."dedim gülerek.O da güldü.
***
Eve gelmiştik. Artık onun evine yerleşmiş gibiydim. Annem arıyordu ama açmıyordum şu son 2 gündür aramayı bırakmıştı. Ne bekliyordum ki?
Annemi severdim ama o beni küçüklüğümde sevmemişti.
Ama şimdi seviyormuş gibi yapıyordu. Ben doğalıdan beri hiç beni düşünmemişlerdi. Hep birbirleriyle kavga etmeye dalmışlardı. Ve ben ortada kaybolmuştum.Herneyse onları düşünerek moralimi bozmak istemiyorum-daha ne kadar bozulacaksa artık -.
Kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp uykuya daldım...
°°°°°°°°°°°°°
7 gün sonraTam bir hafta geçmişti.
Koskoca bir hafta...Ama hala Pars beni aramamıştı. Tamam ilk aradığında bir sürü küfür etmiş ve 'beni bir daha ararsan seni sikerim' demiş olabilirim ama yine de bu kadar kolay pes etmesi kalbimi kırmıştı.
Hala Aybars'ın evinde kalıyordum. Ona karşı mahçuptum. Bana kötü günlerimde çok destek olmuştu.
Aybars'ın salonunda oturmuş televizyondan dizi izliyordum. Aybars'ın işi olduğu için gitmişti. Bir anda telefonum çalmaya başladı.
'Babam Arıyor...'
Niye arıyordu ki şimdi?
Kaç günden beri aramıyordu. Şimdi mi aklına gelmişti?Açmak istemesem de şimdi belli olmaz polise falan haber verir diye açtım.
"Alo"dedim.
"Alo kaç gündür nerdesin sen? Annen meraktan ölüyor. Kaç gündür okula da gitmemişsin. Bir gün okuldan atacaklar görüceksin o zaman."dedi sinirle.Siktir
Siktir
Harbiden siktir
Ben okulu unuttum ya lan"Giderim yarın."dedim.
"Nerdesin sen? Annenin aramalarını niye açmıyorsun? Meraktan ölmüş orda kadın. Ağlıyor sürekli."dedi.
"Umrundaymış gibi konuşuyorsun."
"Ne olursa olsun sen benim kızımsın."dedi.
"Ya artık umrundaymışız gibi davranmayı kessene sen."dedim.
"Benimle düzgün konuş babanım ben senin."Sinirimi bozduğu için telefonu yüzüne kapattım.
O sırada Aybars geldi.İçeri girdiğinde sinirli görünüyordu. Yanına gittim.
"Hoşgeldin"dedim gülümseyerek.
"Hoşbuldum."dedi ve tebessüm etmeye çalıştı. Zorla gülümsediği belliydi.Salona geçtik beraber. İkili koltukta yan yana oturduk.
"Kaç gündür okula gitmiyormuşum."diyerek güldüm.
"Oha okula gidiyordun dimi sen?"diyerek kahkaha attı.
"Gidiyormuşum sanırım."dedim gülerek.O da güldü.
Onun gülüşüne güldüm.
Benim gülüşüme güldü...Bu böyle devam etti ve en sonunda kendimi farklı bir pozisyonda buldum. Aybars bana doğru yaklaşıyordu.
Bense ne yapacağımı şaşırmıştım. Aniden geri çekildim.
"Üzgünüm.."diye fısıldadım gözümü etrafta gezdirirken.
Gözlerine bakamıyordum.
"Anlıyorum seni."dedi.
Ama sesi kırgın gibiydi.
Belki de ona bir şans vermeliydim.
Kafam karışmıştı.Tam ağzımı açacakken kapı çaldı. Kim gelmişti ki?
Aybars ayağa kalktı ve bende onun peşinden kalktım.
Kapıyı açtığında karşımda sarhoş bir Pars beklemiyordum.####
Geri geldim dostlar
Sanırım final yaklaşıyor.
Bitirmek istemiyorum ama birazcık yazmaktan sıkıldım.
Başka hikayelere başlamak istiyorum. Ben bu hikayede bu kadar büyümeyi beklemiyordum gerçekten bana çok süpriz oldu.Yeni bir hikaye yazmaya başladım.
DEAD STAR
Bir yarı texting olur kendisi.
Umarım ona da göz atarsınız.Farah ve Aybars'ı shipleyenler var siz ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH
Teen FictionYaklaştı ve dudaklarımın hizasına geldi. Ben altında gözlerimi kapatmıştım ve titriyordum korkudan. "Korkuyorsun."dedi hayal kırıklığıyla. "Korkuyorum."dedim. Sinirle üstümden kalktı ve yumruklarını sıkıp duvara yumruğunu geçirdi. "Korkma allahın be...