Tahir şimşek-O gece dolunaydı
Medyada şarkıBu adamın Aybars'ın neyi olduğunu öğrenmem lazımdı.
Hızlıca yukarı çıktım ve Pars'ın odasının önüne gelince durdum. İçerden hâlâ kırılma sesleri geliyordu ve bağırıyordu.
"Lanet olsun. Benim neyim eksik lan o itten."diye bağırıyordu. Kapıyı çalınca duymayacağını bildiğim için direkt kapıyı açıp içeri daldım. Her yer cam kırıklarıyla doluydu. Ve yerde kanlar vardı. Pars'a baktığımda elleri kanlar içindeydi hala bir şeyler kırıyordu. Çok kötü gözüküyordu. Yanına koşup onu durdurmaya çalıştım.
"Pars sakin olur musun?"dedim.
"Olamam."deyip sinirle yanındaki vazoyu alıp hızla yere çarptı. Çıkan sesle yerimden zıpladım.
"Olamam sakin olamam. O sevgilin olacak piç yüzünden ben babamla bir saat bile geçiremiyorum. Herşeyimi çaldı o benim. Ama bedelini ödeyecek."diyerek kapıya yöneldi.
Hemen kolundan tuttum.
"Ne saçmalıyorsun? Aybars'a sakın bir şey yapma."dedim.
"Bak sende onu seviyorsun. Hepiniz o melek görünümlü şeytanı seviyorsunuz."diyerek duvara yaslandı ve yere çöküp ağlamaya başladı.
"Ben herkesin gözünde serserinin tekiyim."diye fısıldadı.
"Değil misin?"diye sordum.
Onu kırdığımın farkındaydım ama o da beni kırmıştı. Pars kafasını aniden bana çevirdi.
Ayağa kalkıp bana yaklaşmaya başladı. Ben korkudan geri geri gitmeye başladım.
Biraz önce tecavüze uğramak üzereydim bu cesaret bana nerden geldi allahım?
En sonunda yatağa düşmüştüm. Oda üstüme geldi ve çıktı.
"Peki beni serseri olmaya sürükleyen ne biliyormusun?"diye sordu.
Kafamı korkuyla iki yana salladım.
"Sizin hareketleriniz."diye açıkladı ve devam etti.
"Siz bazı şeyler yapıyorsunuz ki bende serseri gibi davranıyorum. Ayrıca benim sinirlenince yapabildiğim şeyler küçük şeylerle sınırlı değil. Mesela sana sahip olmak gibi. Bu benim için bir hiç. Beni daha tanımıyorsun. Ama beni tanıyacağın zaman da gelicek. O zaman sana öyle şeyler yapıcam ki..."diyerek kulağıma yaklaştı.
"Ben bir katilim Farah. Benim gerçek yüzümü sadece korumalarım gördü. O insanların nasıl can çekiştiğini sadece korumalar gördü. Peki sen görmek ister misin? Senin yaşındaki ve daha küçük kızların nasıl can çekiştiğini görmek ister misin?"dedi.
Benim gözümden bir damla yaş aktı. Bana bir cesaret geldi ve konuşmaya başladım.
" Nasıl bir iyi olup bir kötü olabiliyorsun? Nasıl hiç bir suçu olmayan insanları öldürebiliyorsun? Bir de onlar kızken. Peki senin kızına böyle bir şey yapsalar hoşuna gider mi? Küçücük ya ölümü hakediyor mu o? "Dedim ağlarken.
"Benim kızım olmayacak."dedi sinirle.
"Neden? Yoksa korkuyormusun piçin biri kızına aynı şeyleri yapar diye?"dedim alayla.
Hızla ayağa kalkıp benide kaldırdı yüzüme bir tokat attı.
O tokatla yüzüm yana çevrildi.
Gözlerimi kapadım. Gözümden bir yaş aktı. Gözyaşımın ardından bir tokat daha attı.
"Ben sana fazla iyi davranıyorum bundan sonra tahmin edemeyeceğin şeyler olacak."dedi ve kapıyı açtı.
Dışardaki korumaya bişeyler söyledi ve tekrar yanıma geldi. Bir süre sonra kapı tekrar açıldı ve elinde sandalye ve zincir olan koruma girdi.
Pars sandalyeyi alıp odanın ortasına koydu beni oraya oturttu. Ben kalkmaya çalıştım ama çok sıkı tutuyordu piç.
Zincirle beni bağladı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"dedim sinirle.
"Başından beri yapmam gerekeni. Bu sadece başlangıç Farah. Asıl sürpriz akşam."dedi ve odadan çıktı.
Ben şimdi akşama kadar burda mı durucam?
En iyisi uyumak.✡✡✡✡✡✡✡
Gözlerimi yanağıma atılan tokatla açtım. Bu Parstı.
"Akşam oldu sürpriz zamanı."dedi ve beni çözdü.
Heryerim acımıştı.
Kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.
"Nereye?"diye sordum.
"Görürsün."dedi ve yürümeye devam etti.
Alt kata geldiğimizde koridorda bir antika dolap vardı onun önünde durduk.
Dolabın yanına geçip dolabı kenara itti yerde bir kapak vardı. Kapağı kaldırdı. Aşağıya bir merdiven iniyordu. Kendisi indikten sonra beni de çağırdı. Tereddüt etsemde inmeye karar verdim. Merdivenlerden indikten sonra etrafıma bakmamla ağzıma açık kaldı.
Etraf işkence malzemeleriyle doluydu. Pars biraz ilerde alayla bana bakıyordu.
"Çabuk buraya gel."dedi.
Ben arkamı dönüp merdivenlerden hızla çıkmaya başladım. Ama Pars ayağımdan tutmuştu beni aşağıya çektiğinde öbür ayağımda kaydı ve onun üstüne düştüm. Yerde üst üste yatıyorduk. Tek hamleyle beni altına aldı. Çok yakındık ve ben korkuyordum.
"Her kaçışında yakalanıcaksın."dedi.
Daha fazla yaklaştı ve gözlerini dudaklarıma dikti.
"Etkileyicisin. Hemde fazlasıyla. Seni istiyorum."diye fısıldadı etkileyici sesiyle.
Ben böyle bir itiraf beklemediğim için şaşırmıştım.
"Seni arzuluyorum."diyerek ellerini bedenimde gezdirmeye başlamıştı.
Ben de korkmaya başlamıştım.
"Benim ol Farah sadece bir kere kendi isteğinle."dedi yalvarır şekilde.
Şuan gözümde tecavüzcüden başka bir şey değildi.
Ellerinin vücudumdaki hızı artmıştı.
"Pars yapma."dedim korkuyla.
"Aybarsla birlikte oldun mu?"diye sordu.
Evet deyince benden tiksineceğini düşünüp:
"Evet."dedim.
Bir süre sinirle gözlerini kapattı. Sinirle üstümden kalktı.
"İlk benim olacaksın diye sevinmiştim. Ama ne beklerdim ki o orospu çocuğundan."dedi sinirle.
Kolumdan tutup kaldırdı ve işkence aletlerinin oraya sürükledi. Yerde bir minder vardı ban orayı gösterip:
"Üstündekileri çıkarıp oraya yüz üstü uzan."dedi.
"Pars..."dedim yalvarır şekilde.
"Uzan."diye bağırdı.
Üstümdeki tişörtü çıkardım ve mindere yüz üstü uzandım.
"Sütyenide çıkar."dedi.
Korkuyla sütyenide çıkartıp yüz üstü uzandım.
Elini masanın üstüne uzattı ve kırbaç aldı. Arkama geçip popomun üstüne oturdu. Kırbaçı sırtıma vurmasıyla inlemem bir oldu. Sonra üst üste vurmaya başladı. Arada popomun üstünde hareket ediyordu. Yavaşça sırtıma eğilip yalamaya başladı. Elleride rahat durmayıp göğüslerimi sıkıyordu. Ben yalvarıyordum ama dinlemiyordu. Kulağıma yaklaştı.
"Eğer benimle birlikte olursan seni bırakırım."diye fısıldadı.
Söylediği şeyle gözlerim açıldı.
"Ben böyle bir şey yapamam."dedim.
"İki türlüde birlikte olucaz Farah. Eğer kendi isteğinle olursa seni bırakıcam."dedi ve üstümden kalktı.
"İyi düşün."deyip merdivenlerden çıktı ve gitti.
Ben napıcam? Ömrümün sonuna kadar burda kalamam.
Evet onunla birlikte olucam ve burdan kurtulucam. Üstüme sütyenimi ve tişörtümü geçirip merdivenlerden çıktım. Biraz düşünmek için odama gittim. Saat 23'tü. Korkuyordum ya birlikte olduktan sonra beni bırakmazsa. Onunla birlikte olmayada korkuyordum. Kafam çok karışıktı. Ne yapıcam? Gitmeye karar verdim. Ayağa kalkıp odadan çıktım. Ayaklarım titriyordu.
Pars'ın kapısının önüne gelince biraz durakladım. Kapıyı yavaşça aralayıp içeri baktım. Pars yatağının başlığına yaslanmış sigara içiyordu. Kapıyı açtığımda gözleri bana döndü. İçeri bir adım attım.
"Geldin demek."dedi.
"Geldim."Bölüm sonu
Nasılsınız bebekler?
Bu bölüm pek içime sinmedi. Sizce nasıl? Şerefsiz Pars.
Ayrıca bundan sonra sınır koyuyorum.
5 vote 5 yorumdan sonra bölüm yayımlayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH
Teen FictionYaklaştı ve dudaklarımın hizasına geldi. Ben altında gözlerimi kapatmıştım ve titriyordum korkudan. "Korkuyorsun."dedi hayal kırıklığıyla. "Korkuyorum."dedim. Sinirle üstümden kalktı ve yumruklarını sıkıp duvara yumruğunu geçirdi. "Korkma allahın be...