14: the change of the world

3K 341 135
                                        

"Çok değişmişsin Jimin, ama el lezzetin hâlâ aynı."

Jimin Seokjin'e gülümserken afiyet olsun dileklerini ona iletmişti. Yoongi bu evde iki kişiden fazlasına ilk defa şahit olduğu için, oldukça tedirgin ve anlamsız bir şekilde tuhaf hissetmişti kendini.

Jimin ilk defa onu biriyle tanıştırıyordu, ve nedense bu adama güvenesi gelmiyordu.

Sanıyordu ki, güvenebileceği tek kişi Jimin'di.

"Namjoon'u hatırlarsın, bana yardım etmesi için ona da bir takım şeylerden bahsettim. Babamın tehlikesinden haberdar değilim, bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var."

Seokjin başını sallarken bitirmiş olduğu tabağının kenarına sıkıştırılmış peçete ile dudaklarını temizledi. "Aslında, bu olanları sana söyleyip söylememe konusunda çok arada kaldım Jimin."

Peçetesini tabağın kenarına geri bırakarak devam etti. "Öncelikle babanın şirketinde çalıştığım için, bana güvenmenizi bekleyemem. Ve ayrıca biliyorsunuz ki bu bir sorumluluk ister. Yoongi'nin ne yaptığı konusunda hiçbir adamına bir şey anlatmıyor. Lâkin onun senin evinde kaldığını öğrendiğimde çok şaşırdım, ve sana gerçekten ulaşabilmek istedim."

Jimin Seokjin'in söyledikleriyle başını salladı. Onunla güzel bir geçmişi vardı. Ona gerektiğinde abi, gerektiğinde iyi bir dost olmuştu. Her şeyini ona anlatmasa da yine de abisi gibi onu her konuda içten bir şekilde dinleyebilen birisiydi. Yine de bu konu oldukça titiz ve inceydi. Yoongi'yi evde tek başlarına kalana dek yanından ayırmayı düşünmüyordu.

Bu Yoongi'nin gücünden dolayı değildi. Yoongi'nin yaşadıklarından dolayı atlatamadığı korkunç bir anksiyetesi vardı. Ve tüm bu olacaklarla onu daha kötü bir hâle getirmemek için çabalıyordu. Her şeyin aynı düzende ilerlemesi gerekiyordu. Her şeyin düşünülmesi, ve bir ayrıntının bile gözden kaçmaması gerekiyordu.

Seokjin'le birlikte uzun bir akşam yemeği sonrasında, kendisi evden ayrıldı ve evi iki sahibiyle birlikte baş başa bıraktı.

Yoongi daha önce hiç bulunmadığı bir ruh halindeydi. Seokjin'den korktuğunu sanmıyordu, lâkin o adamı Jimin'in yanında görmekten pek hoşlanmamıştı.

Jimin kendini Yoongi'nin yanına, kanepeye attı. "Ee, bu gece bana eşlik ediyor musun?"

**

"Korkunç.. Ama bunu yapacaklarını tahmin etmiyor değildim." Yoongi sırtını balkonun demirliklerine yaslamış, mermerin üzerinde oturmuş ve rüzgarın saçlarını savurmasına izin verirken kollarını birbirine bağlamıştı.

"Korkmamaya özen göster lütfen, korkuların gerçekleştiğine inanıyorum."

Yoongi başını sallayarak bakışlarını yakınındaki silüete çevirdi. "Bunları konuşmayalım. Burada, ben uyurken ne yapıyorsun?"

Jimin mırıldanarak derin bir iç çekti. Dizlerine doladığı kollarına başını yaslayarak, kafasını Yoongi'ye doğru çevirmişti. "Sigara içiyorum."

Yoongi kaşlarını kaldırdı. "Sigara mı içiyorsun? Ama bu zararlı."

Jimin başını sallayarak tebessüm etti başını yasladığı yerden. "Biliyorum, ama zevkli."

Ne kadar zararlı olursa olsun, merakına yenik düşemiyordu. Sigaranın tadını mı merak ediyor bilmiyordu ama, Jimin'in dudaklarının arasından sarkacak olan o zehirin ondaki duruşunu merak etmişti.

"O halde ben uyuyormuşum gibi davran, ve bir sigara yak."

Jimin gerinerek yerinden doğruldu. "İçmeli miyim."

algofobi | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin