Evdeki her oda kilitliydi. Yatak odası olduğunu düşündüğüm, bir oda daha ve bir oda daha. Anlaşılan kilitlemediği bir tek yer banyo ve mutfaktı.
En azından işimi görürdü fakat neydi bu odaları bu kadar önemli kılan?
Düşünme...
Pekala.
Fake hesabıma yolladığı videoyu izledim.
Çok farklı, eşsiz ve güçlü dans ediyordu. Dans figürleri sanki bir başkasının onun yaptığı gibi yapamayacağı yalnızca ona özgüymüş gibiydi. Onu dans ederken görmek... sizi doyuruyordu. Sanata ve yaratıcılığa karşı. Bazen çok sert, özgüvenine yenik düşmemek için hırsla dans ederdi. Bunu hissedebiliyor, konserlerinden ve dans pratik videolarından anlayabiliyordum.
Bunu ona söylemeyecektim. Henüz değil.
bae hei: evine birini almışsın
bae hei: üstelik bu bir kız
bae hei: bu kadar çapkın olduğunu bilmiyordum
pjm: ileri gitmiyor musun
pjm: beni takip mi ediyorsun gerçekten?
pjm: seni girdiğin fare deliğinden çıkartabilirim
bae hei: yavaş gel, Park Jimin
bae hei: beni bulamazsın
pjm: nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
pjm: IP adresi diye bir şey var, güzelim
bae hei: böyle bir şeyi yapmayacaksın
bae hei: sana güveniyorum
pjm: karşıma çık
bae hei: henüz değil, Park Jimin
bae hei: daha çok erken
pjm: daha öncesinde beni ve bizi takip edenler hemen bulunmuştu
pjm: böyle bir şey söz konusu bile değildi
pjm: sen bunu nasıl başarıyorsun?
pjm: neden peşimdesin?
bae hei: sana yardım etmek istiyorum
bae hei: bana yardım et istiyorum
pjm: kimsin sen?
bae hei: belki daha öncesinde tanışmışızdır
bae hei: belki sen beni önemsememişsindir
bae hei: belki sen beni hiç görmemişsindir
bae hei: geçenlerde bir kız sana yaklaştığında ve sen ona küçük düşürücü bir şekilde baktığında, kalbini kırarak kendinden uzaklaştırdığındaki gibi
pjm: o olay öyle değildi
pjm: tehdit ediyordu
pjm: beni ve arkadaşlarımı
bae hei: bu olaydan önce
bae hei: bir çiftin ayrılmalarına sebep olman?
pjm: bunların hepsini sana açıklamayacağım
pjm: herkesin kendi doğruları vardır
pjm: benim doğrularımı doğruların yapmak istiyorsan
pjm: çık karşıma
bae hei: sabırsız olma
bae hei: daha oyun oynayacağız.
pjm: kimsin bilmiyorum ama
pjm: seni sobeleyeceğim
bae hei: neden bu saatte dışarıdasın?
Onu görüyordum. Dışarıdaydı, arkadaşlarından bir tanesi yanındaydı fakat arkaları dönük olduğu için seçemiyordum.
pjm: neredesin?
Park Jimin, attığım mesaj yüzünden afallamış bir şekilde etrafında bakınmaya başlamıştı. Bu yüzümdeki gülümsemenin sebebiydi.
bae hei: beni göremeyeceksin
pjm: sinirleniyorum
bae hei: sinirli anlarına şahit oldum
bae hei: zararın kendine ama kendine zarar verme
Jimin hala etrafa bakınmaya devam ederken arkadaşı ona doğru döndü. Elindeki telefonun ışığı yüzüne vuruyorken o kişinin Jungkook olduğunu anladım. Araları iyi olmalıydı.
pjm: bana aşık olmadığını söylemiştin
bae hei: aşık değilim çünkü
bae hei: seninle eğlendiğimi söylemiştim ama o öyle değildi
bae hei: beni tanıyorsun
bae hei: hemde çok yakından
pjm: saplantılı bir hayran mısın yoksa?
pjm: oppacı mısın?
bae hei: saçmalama!
bae hei: oppacı olmadığımı söylemiştim
Pencereye biraz daha yaklaşıp onları izlemeye başladım. Jungkook tahmin ettiğim gibi Jimin'e neler olduğunu soruyordu, Jimin ise telefonunu hızla cebine atmış bir şeyler söylüyordu. Jungkook gülerek elini Jimin'in omzuna attı, Jimin gözleri kısılıncaya kadar gülümsedi.
Ve ben, artık ne olacaksa razıydım.
Bana buradan, bu evinden kimsenin haberi olmadığını söylemişti. Öyleyse Jungkook'un burada ne işi vardı? Burası şehirin göbeğinden biraz uzaktı. Seoul'un en ücra, çalışmaz sokaklarından biriydi ki karşımızda bir orman vardı.
bae hei: oyunumuz başlıyor
bae hei: doğruluk mu, cesaretlik mi?
Oylarınızı bekliyorum. 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
park jimin | close your eyes
Fanfictioneuphoria: bana euphoria: yardım euphoria: et euphoria: sana bir sesli mesaj yolladı. euphoria: sana bir video yolladı. AÇMAK İÇİN DOKUN. - pjm: hey pjm: seni kim çekiyor? pjm: ya da sen kimsin? pjm: iyi misin? euphoria: hey euphoria: neden bahsed...