Bir yıl sonra,
Billboard Müzik Ödülleri sahiplerini buldu: 'Müziğimizin, hayatlarını değiştirdiğini söyleyenler oldu'
BTS'in bu ay çıkan yeni albümü 'Love Yourself: Tear', albüm satışları, yükleme ve akış verileri değerlendirmeye alınan Billboard 200 müzik listesinde 1. sıraya oturdu ve bunu başarabilen ilk Güney Koreli sanatçı oldu.
Ağzıma çokça patlamış mısırı sığdırıp kaşlarımı kaldırarak televizyonda dönen haberleri izliyordum. Ondan o kadar çok uzaklaşmıştım ki, hakkında hiçbir haberi okumamaya özen göstermiştim ama şimdi... ev arkadaşım Rose zorla bana bunları izlettiriyordu.
"Cha Shi! Bu senin arkadaşın, o senin ellerinde büyümüş olmalı! Gururlandın değil mi?" Gülerek oturduğu koltukta zıplamaya başladığında bir yandan elleriyle alkışlıyor bir yandan da tepkimi ölçüyordu.
BTS, Billboard'da bu yıl da bir ilke imza attı. Üst üste ikinci kez Selena Gomez, Justin Bieber ve Ariana Grande gibi isimleri geçerek sosyal medyada en popüler sanatçılara verilen 'Top Social Artist' ödülünü kazanan BTS, aynı zamanda bu törende performans sergileyen ilk K-Pop grubu oldu. Grup üyeleri RM, Jin, Suga, J Hope, Jimin ve Jungkook sahnede "Fake Love" isimli yeni şarkılarını canlı olarak söyledi. Grup daha sonra ise 'Sosyal Medya Sanatçısı' ödülünü sahnede kabul etti.
Dudaklarımı birbirine bastırarak sehpahanın üzerindeki kumandayı alıp bir hışımla televizyonu kapattım. Etraf karanlığa gömülürken Rose çığlık attı, koca bir kız olmuştu fakat hala karanlıktan korkuyordu.
"Ne yapıyorsun ya! Karanlıktan korktuğumu bile bile nasıl yaparsın bana bunu," Ayağa kalkmış mızmızlanarak elimdeki kumandayla televizyonu açmış, başka bir kanalı çevirmişti. "Televizyonu kapatmak yerine başka bir kanal açabilirdin seni salak!"
Patlamış mısırı ona doğru uzatıp oturduğum koltukta arkama yaslandım. "Bilerek yapıyorsun Rose, sürekli onunla ilgili haberleri açıp sanki tesadüfen çıkmış gibi davranıyorsun." Omuzlarımı düşürdüm. "Beni düşündüğünü biliyorum ama ben hiçbir şeyi düşünmek istemiyorum."
Rose'la tanışalı neredeyse üç-dört ay oluyordu. Onunla bir ajans şirketinde karşılaşmış, ikimizde bulduğumuz işi almaya çalışıyorduk. Bir kişi işe girecekti ve biz ikimiz o an baya dişli çıkmış, sanki birbirimize yıllardır düşmanmış gibi davranmıştık. Tabii oradaki patron bize anlaşıp maaşın yarısını bölüşebileceğimizi daha önceden söyleseydi eğer böyle bir olay gerçekleşmeyecekti.
O günden beri maaşın yarısını paylaşıyor, bir artı bir evde kalıyorduk. Tüm bunların sayesinde yakın arkadaş olmuş, her şeyimizi anlatmaya başlamıştık. İlk başta hayatımda hiç kimsenin olmayacağına karar vermiştim, uzunca bir süredirde yalnızdım zaten ama sonra Rose sanki Tanrı'nın bir lütfuymuş gibi bana güvenmiş, ön yargısız bir şekilde beni sevmişti.
Biz istediğimiz takdirde hayatımızın güzel gidebileceğini de bana o öğretmişti, Park Jimin.
Rose dudaklarını büzerek yanıma gelip otururken kollarını vücuduma sardı. "Üzgünüm, Cha Shi... Sadece bunları hak etmiyorsun, anlıyorsun değil mi?"
Gülerek, "Anlıyorum, elbette anlıyorum ama bu eller," Patlamış mısır yüzünden yağlı olan ellerimi ona doğru uzattım. "Bu eller anlamıyor çünkü çok yağlılar, o yüzden hemen benden uzaklaş."
Gözlerini şokla açmış bir şekilde kolumu çimçiklerken, "Seni kötü insan..." diye mırıldandı. Ayağa kalkıp esnemeye başladığında parmaklarımdaki yağı kenardaki peçeteye sildim. Yüzümüze vuran televizyon ışığından görebildiğim kadarıyla uykusu gelmişti.
"Ben yatıyorum, çok geç olmadan sende yat olur mu?" Yanağımdan bir makas alıp odasına yürümeye başladı. "Yarın yeni bir gün!"
Hıhı, diye mırıldanmalarımın ardından telefonumu kurcalamaya başladım. Snapchat uygulamasını hala silmemiştim, belki bir şekilde yine ona ulaşmak isteyecek ve mesaj atarken bulacaktım kendimi. Derin bir nefes alıp uygulamaya giriyordum ki ekranda bir mesaj belirdi.
Bilinmeyen:
seni unuttuğumu falan düşünmüyorsun değil mi?Bilinmeyen:
çünkü ben,Bilinmeyen:
taksinin içerisindeki bir kızın beni üzdüğünü unutamıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
park jimin | close your eyes
Fanfictioneuphoria: bana euphoria: yardım euphoria: et euphoria: sana bir sesli mesaj yolladı. euphoria: sana bir video yolladı. AÇMAK İÇİN DOKUN. - pjm: hey pjm: seni kim çekiyor? pjm: ya da sen kimsin? pjm: iyi misin? euphoria: hey euphoria: neden bahsed...