XXVII | 27

2.8K 248 83
                                    

Kaşlarım çatık yere bakarken Yoongi'nin, "Kızın üzerine gidiyorsunuz." dediğini duydum.

Kimse Yoongi'nin dediğini umursamışa benzemiyordu zira Jungkook'un bakışları yargılayıcı gibiydi. Sanki kötü biriymişim, bu eve hırsızlık yapmak için girmişim ve yakalanmışım gibi bakıyordu. Eğer erkek olsaydım, dalacağını düşünebilirdim.

Gözlerim Jimin'in gözleriyle buluşmak istiyordu fakat ipler vücudumu çok sıktığından hareket etmem güçtü. Yarım saatten beri boynum bükük oturduğum için omuzlarım ağrımaya başlamıştı. Cidden... şu an suçlu ya da onlar tarafından kaçırılmış gibi bir manzara vardı burada.

"Ama sen hiçbir şeyi hatırlamıyorsun," diye tekrarladı Namjoon. Benden onay beklermiş gibi tek kaşını kaldırdığında yutkunup kafamı salladım.

Hoseok, Namjoon ve Jin'in arasında gözlerini gezdirirken, "Bunu onlar mı yaptı?" diye sordu. Jin kafasını salladı. O an boyunun ne kadar uzun olduğunu fark ettim, Namjoon'a yakındı.

"Onları tanıyor musun?"

Taehyung'ın bana yönelttiği soruyla bedenimden elektrik dalgası yayıldığını hissettim. Korkmuyordum ama ürküyor olabilirdim.

"Onu korkutuyorsunuz." diye mırıldandı bu sefer Yoongi. Ama onu kimse duymuyor gibiydi.

Jimin benim yerime, "Tanımıyor." dedi. Oysa ki ağzım vardı, konuşabilirdim.

Namjoon, "Şu an yaşamıyor olabilirdin." dedi. Bakışları düzdü, hiçbir şey anlaşılmıyordu. "Muhtemelen sana kafayı takmışlar ama nedenini bilmiyoruz."

Namjoon'un sözünü kesen sabahtan beri konuşmayan Jungkook'tu.

"Seni özel kılan şey ne?"

Buz dağını andıran soğukluktaki sesi bir kez daha ürpermeme neden olduğunda kafamı iki yana salladım. Kesinlikle sorgu odasında gibi hissediyordum kendimi.

"Bu kız hiçbir şey bilmiyor ki?" diye mırıldandı Taehyung. Jimin'in homurdanmasından onu onayladığını anlamıştım. Evet, hiçbir şey bilmiyordum.

"Anlatın o halde," dedim seri kanlılıkla. "Bilmediğim ne varsa söyleyin."

Namjoon gözlerini ben hariç herkesin üzerinde gezdirip boğazını temizledi. "O herifler tekin değiller. Belirli yaşlardaki çocukları alıyorlar ve üzerlerinde biyolojik silah kullanıyorlar. İstedikleri bir şeyleri başarmak ya da önlemek değil, bunları kötüye kullanmak."

Yutkundum.

"Mutant ne demek biliyor musun?"

Oradan bakılınca salak gibi mi gözüküyordum? diye merak ettim. Çocuk damgası yemiş, üstelik cahilliğimi ört pas etmeye çalışıyorlar gibiydi. Savunmasız olmadığımı ispatlamalıydım.

"Bildiğini varsayıyorum. Onun gibi şeyler ortaya çıkarmak istiyorlar ve bu hiç güvenli bir şey değil. Oldukça tehlikeli ve..."

Yoongi, "Saçma." dedi ardından Hoseok, "Kesinlikle." diye onayladı onu.

Jungkook tüm bunları biliyormuş, fazla konuşmak istemiyormuş ve burada kalmaktan rahatsızmış gibi, "Şimdi ne yapıyoruz?" diye sordu. Gözleri arkamdaki Jimin'e kilitlenmişti. Acaba diye düşündüm içimden, başlarına iş açmamdan mı şüpheleniyordu? Yoksa beni tanımadığı halde bu kadar sert bakması mantıksızdı.

Aklımdan Jimin'in dediği şeyler geçti. Beni şirketlerine bir çalışan olarak sokmaları. Mantık dışıydı, elini kolunu sallayarak birini işe almıyorlardı onu biliyordum ama nasıl olacaktı ki bu? Ya da beni gizlice yurtlarına mı sokacaklardı? Yavru bir köpek gibi saklayacaklar mıydı beni?

park jimin | close your eyesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin