Bölüm 22-Tebrikler

5.3K 186 9
                                    

Sevgili Eylülseverler lütfennn video ile okuyunuz =)

************************************************************************************************************

Gözlerimi açtığımda bir çift endişeli gözle karşı karşıya geldim.Uyandığıma rahatlamış görünüyordu.Rüzgar endişeyle işaret diliyle ‘İyi misin Eylül ?’ dedi.İşaret diliyle ‘ İyiyim’ dedim.Bana ne oldu der gibi bir bakış attım ona. ‘İyisin,birşeyin yokmuş.Sadece biraz heyecanlanmışsın.Birazdan taburcu olacaksın.’  Dedi elleriyle bana anlatmaya çalışarak.Bu sefer dudaklarımı yavaş yavaş oynatarak ‘ Kimseye haber vermeden umarım.’ Dedim gülerek.O da ‘Hayır haber vermedim’ dedi.

Neredeyse yarım saat sonra taburcu olmuştum.Rüzgar arabayı hazırlayacağını söyleyerek yanımda ayrıldı.Ben de hastanenin lobisinde onu bekliyordum.Elinde bir paket papatyayla döndü yanıma.Yavaşça kalkmaya çalıştım ancak başım hala dönüyordu.Sendeleyerek tekrar oturdum yerime.Rüzgar bunu anlamış olacakki elindeki papatyaları hızlıca tutuşturdu elime, güçlü kolları bedenimi adeta ahtapot gibi sardı.Ve ayaklarım yerden kesildi.Başımı göğsüne dayadım,sanki kokusu bana ilaç gibi geliyordu.Bedenim çürümüştü ve onun kokusuyla tazeleniyordu.Bu anın keyfini çıkardım.

Arabasının önüne geldiğimizde yavaşça otutturdu beni.Arabaya bindiği gibi son hız bir evin önüne geldik.Şu anda beynim Rüzgar ile gitmemem gerektiğini söylüyordu,hayatımda artık biri vardı ve ben sorumsuz biri değildim.

O anda aklıma Akın geldi.Eminim şu anda meraktan ölmüştü.Cebimden çıkardığım telefonumda biri sürü cevapsız arama gördüm.Yarısı abimden yarısı ise Akın’dandı.Hızlıca Akın ve abime bir mesaj atıp bir arkadaşımda kalacağımı söyledim.Hastanede olduğumu bilselerdi ya da bayıldığımı çoktan gelirlerdi yanıma.Küçük bir yalanın kimseye zararı olmazdı.Kimseyi meraklandırmak istemiyordum.

Telefonumu sessize alıp tekrar cebime sıkıştırdım.Rüzgar bir evin önüne varmıştı.Ağaçların içinde çok şirin bir evdi burası.Arabayı durdurduğunda benim kapıma ilerdi ve yavaşça kapıyı açtı.Tekrar beni bedenine sardı.O beni kucakladığı an sanki bu vücut benim olmuyordu,başkasınındı sanki.

Özgürdüm.

Sarhoştum.

Uçuyordum.

Çok güzel bir histi bu.

Beni çiçekli bir kanepeye bıraktı yavaşça daha sonra mutfak olarak düşündüğüm yere girdi.Ben ise yumuşacık minderlerde yavaş yavaş uykuya dalıyordum.

Çok geçmeden tepsi sesiyle uykumdan uyandım.Rüzgar çorba ve makarna yapmış bana sessizce getirmeye çalışıyordu.Ancak o her adım attıkça tepsi ses çıkarıyordu.

Yavaşça oturur pozisyona geldim.Yanıma bir sandalye çekip elindeki tepsiyi kucağına aldı.Kaşığı çorbaya daldırdı ve yavaşça üfleyerek ağzıma götürdü.Bir yudum aldım.Gerçekten çok güzeldi.

Bütün tabağı bitirmiştim.Makarnadan da biraz aldıktan sonra Rüzgar elinde haplarla  ve bir bardak suyla geldi.Paketinden çıkardığı bir sürü hapı eline doldurmuştu ve bana uzattı. Ne bunlar gibisinden bir bakış attım,rengarenk hapların doktorun verdiğini vitamin ve baş dönmesi ilaçları olduğunu söyledi.

Hepsini ağzıma doldurup,bir bardak suyuda içtim.İşaret diliyle ‘ Uyumalısın ‘ dedi ve koltuğu gösterdi.Uykum yok gibisinden başımı sağa sola salladım.Yine ısrar etmişti.İşaret diliyle ‘ Seninle konuşmak istiyorum Rüzgar.’ Dedim.O ise ısrarla ‘Uyumalısın’ diyordu.Sonunda sinirlenmiştim ‘ Uykum yok Rüzgar !’ dedim. ‘ Peki’ dedi ellerini oynatarak ve yanıma oturdu yavaşça. ‘ Evet ne konuşacaksın benimle ?’  dedi tekrar ellerini oynatarak.Gözlerine bakarak konuşmaya başladım ancak o gözlerime bakmıyor sadece dudaklarımı okumaya çalışıyordu. ‘ Rüzgar,o kızı gerçekten seviyor musun ?’ .Gözlerime bakmayarak başını aşağı yukarı salladı. ‘ Ben buna inanmıyorum.’ Dedim alayla.O ise bu sefer gözlerimin içine baktı. ‘ Biz evleniyoruz Eylül.’ Dedi elleriyle.

Eylül (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin