Bölüm 35-Kalbimin Tek Sahibi

3.8K 159 8
                                    

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım.Lütfen şarkıyı açınız =)

************************************************************

Gözlerimi ve dudaklarımı ondan ayırdım yavaşça.Gözlerinin içine bakarak; ‘Neden beni bıraktın ?’ dedim titreyen sesimle.Belimdeki ellerini yavaşça çekti ve ‘Mecburdum.Lütfen neden olduğunu sorma Eylül.Ama şunu bil ki mecburdum.’  dedi,yüzünü incelediğimde gözlerinin dolduğunu fark ettim.

Kokusunu içime çektim doya doya.Onu o kadar özlemiştim ki…Sanki bir daha görmeyecekmişim gibi yüzünün bütün hatlarını kazıdım beynime…

Telefonumun sesiyle büyülü an bozuldu birden.Elime aldım telefonumu,abim arıyordu.Kesinlikle ama kesinlikle açamazdım o telefonu.Nasıl söyleyebilirdim karısının onu aldattığını.

Meşgul tuşuna bastım telefonu.Daha sonra ise tamamen kapattım.Gerçekten hiçbir şey düşünmek istemiyordum.Rüzgar ile oturduk yerdeki minderlere.Dışarıdaki yaz yağmuru hızlanmış adeta yer gök deliniyordu.Bir titreme geldi vücuduma.Kollarımı birbirine doladım.Rüzgar bunu anlamış olacakki yavaşça beni kendine çekti.Başımı göğsüne yasladım ve o buram buram kokusuyla gözlerimi uykuya teslim ettim.

 

Rüzgar’ın Ağzından

Sapsarı saçları göğsümden aşağı dökülüyordu.Bitkin vücudundan dolayı uykuya teslim olmuştu yemyeşil gözleri.O lavantayla gül kokusu arasındaki kokusu genzime dolmuştu.Kollarım vücudunu sarmalıyordu.Kaç yıldır hayal ettiğim sevdiğim, şu anda kanadı kırılmış bir serçe gibi kollarımın altındaydı.Hem de beni sevdiğini söylemişti.Şu anda dünyanın en mutlu insanı ben olmam gerekirken neden dünyanın en mutsuz insanı bendim ki ?

Saçlarından bir tutam aldım ve okşadım.Gözümden damlayan bir yaş sapsarı saçlarına karıştı.Onun yüzünün pürüzsüzlüğünü,her noktasını ezberlerken bu büyülü anı kapının üst üste çalan zili bozdu.

Eylül’ün Ağzından

Kapının üst üste çalan zili beni uykumdan uyandırmıştı.Yavaşça doğrulmaya çalıştım yerimden ancak o beni uyuşturan koku bunu engellemişti.Kafamı çevirdiğimde Rüzgar ile göz göze geldim.Ancak kapının zilinin tekrar çalınmasıyla ayrıldım ondan.

Rüzgar yavaşça kapıyı açtı.

Ve o anda gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş Akın’ı gördüm.Nereden bulmuştu burayı !

Donup kalmıştım.Rüzgar Akın içeri girmesin diye onu engellemeye çalışıyordu.

Birden Akın’ın Rüzgar’a attığı yumrukla çığlıklarımı gizleyemedim.Akın Rüzgar’ı devirmiş içeri girmişti.Ben ise Rüzgar’ı kaldırmaya çalışıyordum.Rüzgar sinirlenmiş olacak ki burnunda soluyordu adeta.Yavaşça doğruldu yerinden.Bir tane yumruk geçirdi Akın’a ve ardından bir tane daha ve bir tane daha…

Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı Akın’ın.Ben ise Rüzgar’ı uzaklaştırmaya çalışıyordum.Rüzgar ile Akın’ın arasına girdim ve Akın’a dönerek;

‘Burdan git Akın!’ dedim sinirle.

‘Eylül bizim aramızda bir şey olmadı.Hem ben hatırlamıyorum bile bir baktım sabah yanımda o kız.Lütfen Eylül affet beni !’

Sonunda kendimi kaybetmiş yüzüne kuvvetli bir tokat atmıştım.Ve bağırarak;

‘AKIN DEFOL GİT !’

Akın kapıyı çarpıp çıkmış ben ise koşa koşa banyoya gitmiştim.Dolapları karıştırdım iyice.Bir batikon ve pamuk bulabilmiştim.Koşa koşa ayrıldım banyodan ve Rüzgar’ın yanına gittim.Dudağı patlamıştı.Batikonu pamuğa döktüm ve yüzüne götürdüm yavaşça.

Rüzgar’ın Ağzından

Kapıyı açmış ve o herifle karşı karşıya gelmiştim.İçeri girmeye çalışsa da onu sokmuyordum içeri.Birden yüzüme yediğim tokatla afalladım.Ardından Eylül’ün çığlığı…

Yerden doğruldum yavaşça ve Akın’a yumruk attım.

‘Bu onu öptüğün için.’  Bir yumruk daha

‘Bu onu benden aldığın için.’ Ve bir yumruk daha

‘Bu ona evlenme teklifi ettiğin için.’ Ve ardından gelen yumruğumla afallamıştı.Ağzı burnu kan içinde kalmıştı.Tam ona yumruk atıcakken Eylül girmişti aramıza .Atamadığım yumruğumu geri çektim.Ve geriye doğru çekildim.

Eylül’ün tokadından sonra ayrılmıştı yanımızdan.Koşa koşa banyoya girdi ve elindeki bir batikon ve pamukla geri döndü yanıma.

Eylül’ün ağzından

Dudağına götürdüm yavaşça pamuğu.Silmeye başladım ancak canı yandı birden.

‘Çok özür dilerim Rüzgar.’ Dedim pamuğu çekerek.

‘Devam et’ der gibi elimi tutup kendine çekti.

 

Dudağını silerken Rüzgar’ın telefonuna mesaj geldi.Cebinde duran telefonunu açtı yavaşça.Yüzündeki gülümseme,yerini acılı bir surata bıraktı.

‘Ne oldu ?’ dedim meraklı meraklı.

‘Yok bir şey’ dedi telefonu cebine atarken.Yavaşça eğildim yanına telefonu cebinden almak için ancak vücudumu toparlayamayıp üzerine düştüm birden.Yemyeşil gözleri masmavi gözlerime karışmıştı bir yosun misali…

Dudaklarımızın arasında milim mesafe vardı.Beni kendine çekti ve…

************************************************************************************************************************

Güzel bir bölümün daha sonuna geldik.Bakalım ileriki bölümlerde neler olucak ? Bu arada tahminlerinizi gerçekten çok merak ediyorum =) Yorumlarınızı ve votelarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Bu arada yeni bölümler artık iki gün de bir gelebilir.Bunun nedeni de yeni yazdığım bölümler gerçekten duygu yüklü olucak ve betimlemelere daha çok dikkat ediyorum.Bu yüzden bölüm ne kadar kısa olsa da yazarken uzun oluyor.Kitap yazanların beni çok iyi anlayacağını düşünüyorum ve sabırsızlıkla ve heyecanla yeni bölüm için bekleyiniz =)

Eylül (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin