Rus kız ise Akın’a ‘Akın Bey müsait olmadığınızı söyledim ama dinletemedim’ diye özür diliyordu.
Gördüğüm manzara haksız olduğumu ortaya çıkarmıştı.Bembeyaz salonun köşesinde denize karşı uzun bir masa ve kocaman bir aile oturuyordu.Herkes bağırışlara odaklanmış,benim kim olduğumu anlamaya çalışıyordu.
Akın hizmetçi kızı göndermiş ve beni sofraya davet etmişti.Teşekkür etsemde ısrar edince oturmak zorunda kaldım.Masada ben dahil 6 kişiydik.Sırayla hepsini tanıttı Akın.Bu annem,annem diye gösterdiği kadın neredeyse benden gençti.O kadar güzel bir kadındı ki.Hayran kalmıştım.Annesi yani Çiğdem Hanımla tokalaştıktan sonra,babası Harun Beyle tokalaştım.O da Akın kadar yakışıklı bir beyefendiydi.Daha sonra sırasıyla kuzeni,amcası ve yengesiyle tanıştım.Kuzeni çok tatlı bir kız çocuğuydu.
Annesi benimle sohbet etmeye başladı ‘ Eylülcüm bizde bugün İngiltere’den geldik.İki gün sonra döneceğiz.Akın senin güzelliğinden çok bahsetti.Söylediği kadar da varmış’ dedi gülerek.Akın annesini dürtüklemeye çalışıyordu.Ben de gülümseyerek ‘ Teşekkür ederim.Sizin kadar olmasa da’ dedim.Daha sonra okulum ve ailem hakkında konuşmaya başladım.Tıp fakültesinde okuduğumu duyunca baya bir şaşırmışlardı.Tıp fakültesi hakkında bilgiler verdikten sonra yemeğimiz bitmiş,koltuklara geçmiştik.Öğrenci evi olmasına rağmen gayet güzel döşenmişti burası.Bunun nedeni de annesi ile babası İngiltere’den dönünce burada kalıyorlardı büyük ihtimalle.
Kahvelerimizi içtikten sonra geç olduğunu söyleyip evden ayrıldım.Ancak tabikide Akın bu saatte bırakmamıştı beni tek başıma.Garajdan bu sefer simsiyah bir Lamborghini çıkardı.Bu çocuk bu kadar arabayı nereye koyuyordu ?
Arabaya bindikten sonra Akın’a gülümseyerek ‘ Çok tatlı bir ailen var.’ Dedim.Akın dalga geçerek ‘ Yaa ne demezsin şeker gibiler hepsi (!).’ dedi gülerek ve son gaz sürmeye başladı.
Eve geldiğimizde Akın’a dönerek ‘ Bu akşam için teşekkürler’ dedim.Akın da gülerek ‘ Asıl ben teşekkür ederim.Sürprizin çok güzel oldu.Hem seni de ailemle tanıştırmış oldum.Bu arada neden sürpriz yaptığını gerçekten anlamadım.Hem ev adresimi nerden buldun ?’ Dedi. Bozuntuya vermeyerek ‘ Hep sen mi sürpriz yapıcaksın ? Bir kerecik de ben yapayım dedim.Hem istemezsen bir daha sürpriz yapmam.Bu arada ev adresini arkadaşından buldum.’ Dedim hızlıca arka arkaya sıralayarak. Gülerek ‘ Sen yeter ki yanımda ol ben başka bir şey istemem’ dedi ve dudaklarıma doğru yaklaşmaya başladı.O anda dudaklarıma çevirerek yanaklarından öptüm ve arabadan hızlıca indim.
Kapıdan girerken verandada abimle karşılaştım.Yerlerde şişeler,zil zurna sarhoştu.Bir şey söylemeden içeri girecektim ki biri kolumdan tuttuğu gibi kendine çevirdi beni.Abim leş gibi içki kokan ağzıyla ve yarım yamalak konuşmasıyla ‘ O çocukla bir daha görüşmeyeceksin Eylül !’ dedi sinirle.Sinirini yesinler. ‘ Bu seni ilgilendirmez !’ dedim sinirlenerek.Ve kolunu ittirdiğim gibi içeri girdim.Hızlıca odama çıktım.Üzerimdeki kıyafetleri atıp ayıcıklı pijamalarımı giydim ve kendimi yumuşacık yatağıma attım.
Mide bulantısıyla uyandım ve tuvalete zor yetiştim.Resmen içim dışıma çıkıyor.Başım dönüyordu.Kendimi ılık duşa attım hemen.
Duştan çıktığımda biraz daha rahattım.Üzerime rahat birşeyler giydim.O sırada telefonuma bir mesaj geldi.Akın’dandı.Mesajı açtım ‘Güzellik kapıdayım.’ Yazıyordu.Hızlıca çizmelerimi ve kalın montumu giyip dışarı çıktım.Bu sefer Akın kırmızı Porsche ile gelmişti.Kendimi sürücü koltuğunu yanına atacakken,az kalsın altımda ezilecek bir buket gül gördüm.Gül buketini elime alıp yerime oturdum.Akın’a teşekkürlerimi ileterek onu yanaklarından öptüm.Mutlu olmuştu.Evet Akın benim her gülümsememe mutlu oluyordu resmen.Bunu hissedebiliyordum.
Kahvaltı edeceğimiz mekana gelmiştik.Deniz kenarında şık bir yerdi.Akın kapımı açtı ve birlikte restoranta girdik.Kahvaltı açık büfeydi.Tabağıma azar azar kahvaltılıklar alarak denizi tam gören camekalı bölgeye geçtik.Kahvaltımızı ederken Akın bir anda elimi tuttu ‘ Eylül ! Seninle arkadaş kalamıyorum.Seni gördüğüm o günden beri yani 28 Eylül 2009 sabahı.Okul bahçesinde sıraya dizilmiştik.Biz son sınıftık.Arkadaşlarımla şakalaşırken gözlerim senin o deniz mavisi gözlerinle buluştu.Saçların at kuyruğuydu ve ucunda dağılmış bir kurdele vardı.Okul formanın üstüne hava biraz serin olduğu için ince beyaz bir hırka giymiştin.Seni o bir saniyelik görüşümden beri seviyorum.O günden beri aklımdasın Eylül.Çıkarmaya çalıştım ancak çıkaramadım aklımdan seni.Mezun olduğum gün bu lanet okuldan ayrılacağım için ne kadar üzüldüğümü bilemezsin.Eylül seni çok…’
Cümlemesini tamamlamasına izin vermeden ellerini tuttum.Yemyeşil gözlerinin içine bakarak ‘ Seni çok seviyorum Akın.’ Dedim.O anda bütün dünya onun olmuştu sanki.Sandalyesinden nasıl kalktığını bilmeden sarıldı bana ve etrafında döndürmeye başladı.Onu ne kadar indirmesini söylesemde beni dinlemiyordu.Biz tam sarılırken nereden geldiğini bilmeksizin üzerimize rengarenk balonlar yağmaya başladı.Sanki bütün müşteriler tiyatro oyuncusu gibi çalışmıştı.Hepsi alkışlamaya ve tezahürat etmeye başladı.Evet ben Eylül Arzan,Akın Hancılara aşık olmuştum.Evet resmen 2 gündür tanıdığım adamı seviyordum.Benimle ilgilenmesi çok hoşuma gidiyordu,bana bu kadar değer veriyorken onu üzmemeliydim.
************************************************************************************************************************************************************************************************************************
Evett bugün bir süpriz yaparak arka arkaya iki bölüm yayınladım.Bu bölümü sabırla yeni bölümleri bekleyen iki arkadaşım Fragolee ve bysmiler için yazdım =) Onlar beni Eylül fanatiklerim =D İkisine de bir süpriz yapmak istedim ve bugün iki bölüm yayınladım.Bu yüzden yarın bölüm gelmeyebilir =( Ancak yazabilirsem hemen atıcam =) Bu arada Akın ' ın annesi ve babası multimediada =) Ayrıca kahvaltı ettikleri restorant, Eylül'ün kıyafeti hepsi multimediada =) Yeni bölümler için sabırla ve merakle bekleyiniz Eylülseverler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül (Tamamlandı)
Roman d'amourHer hikaye mutlu sonla bitmez ! Amansız bir hastalık,iki insan,yakıp kavuran bir aşk hikayesi...Biraz dram,biraz romantizm...