Heyy mendiller hazır mı ? Bir de şarkıyla okursanız daha güzel olur =)
************************************************************************************************************************************************************************************************************************
1 Hafta Sonra
Rüzgar’ın ağzından;
**İNGİLTERE**
Bir elimde bilgisayar diğer elimde ise ayakta durabilmek için içtiğim keskin kahve.
Kahvemden bir yudum aldım ve bilgisayarımdaki açtığım sayfaları aşağıya indirdim , masaüstündeki fotoğrafa baktım gülümseyerek.Sarı saçları,masmavi gözleriyle beni kendimden geçiriyordu.Bütün yorgunluğumu unutuyordum o an.
Onun fotoğrafıyla kapattım gözlerimi, bugüne kadar yaşadıklarımı düşündüm hem bir nebze de olsa gözlerim dinlenirdi.Ona ilk dokunduğum gün geldi aklıma birden ;
Çocukluk aşkım kollarıma yığılıvermişti.Onu hemen kucağıma aldım ve bunda hiç zorlanmadım.Adeta kuş gibiydi.
Uzun saçlarımı elime dolanmıştı.Elimde kalan o koku,o kokuyu asla unutamam.
Onu hızlıca arabama bindirdim.Hastanenin önüne geldiğimizde yanımda oturan meleği kucağıma aldım.
Acile girdiğimde sedyeye yatırdım onu.Onu ilk defa bu kadar yakından bakma fırsatım olmuştu.Doya doya seyrettim yüzünü,yüzündeki her çizgiyi,her hattı kazıdım beynime.Sanki onu bir daha göremeyecekmişim gibi…
Acildeki doktorlar Eylül’ün kanını aldılar ve teste gönderdiler.Ve bir de serum taktılar.Ancak Eylül daha uyanmamıştı.Serumu bitince tekrar okula dönmek için yola çıktık.
Hiç uyanmayan o vücuda baktım yol boyunca.Mavi gözleri uykuya gömülmüştü adeta.
Okula döndüğümüzde onu koridordaki koltuklulara otutturdum.Hala ayılmamıştı.Doktor verdiği serumun da uyku yapabileceğini söyledi.Sanırım bu yüzden uyanmamıştı.
Hoca sorduğunda ‘ Korkudan bayıldığını’ yazdım elimdeki kağıda.Öğrenci kızın getirdiği kolonyayı çarptı yüzüne hocamız.Bir yandan da kendi kendine söyleniyordu.
Sonunda o masmavi gözlerini açmıştı.Herkes teker teker nasıl olduğunu soruyordu.Hepsinin aynı şekilde kıpırdıyordu dudakları…
Bir süre sonra herkes dağıldı.Onu evine götürmek için ikna etmeye çalıştım ancak o kadar inatçıydı ki sürekli itiraz ediyordu.
Sonunda kabul etmişti.
Arabaya bindiğimizde radyoyu açtım onun için her ne kadar ben duyamasam da onun için müzik dinlemenin ne demek olduğunu biliyordum.Lisede sürekli bahçede kulaklığıyla geziyordu.Fazla arkadaşı yoktu zaten.
Durup dururken birden gülümsemeye başladı.Şarkı çok mu komikti acaba ?
Hiçbozuntuya vermeden arabayı kullanmaya devam ettim.Kafamı sağa çevirdiğimde onun uyuyan gözleriyle karşılaştım.
Evinin önüne geldiğimizde hala uyuyordu.Kıyamadım uyandırmaya onu.Yavaşça açtım yan kapıyı.Kucağıma aldım tekrar onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül (Tamamlandı)
RomanceHer hikaye mutlu sonla bitmez ! Amansız bir hastalık,iki insan,yakıp kavuran bir aşk hikayesi...Biraz dram,biraz romantizm...