"Hyesun,hyesun!Kalk hadi!"Annemin sesiyle yataktan kalkmıştım.Sağıma baktığımda ablam Hea çoktan kalkmıştı.Her sabah yaptığım gibi yüzümü yıkadım ve okul üniformamı giydim.
Aşağı indiğimde ablam,annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı.Yanlarına oturdum ve ben de kahvaltı yapmaya başladım.Annem, "Kızım bugün hangi sınavın var?"diye sorduğunda "Edebiyat."diye cevapladım .Babam çöp stickleri bırakıp,"Kızım senden yüksek bir not bekliyorum."dedi.Bunları derken ablam Hea şekilden şekle giriyordu.Onun dersleri benimki kadar iyi değildi.Yemeğimi bitirdiğimde masadan kalktım ve okula gitmeye başladım.Ablam ve ben aynı okuldaydık fakat ablam kendi arkadaşlarıyla okula gidiyordu.
Yürürken arkadan biri koşarak yaklaştı.Kafamı çevirdiğimde Jungkook olduğunu gördüm.Daha kıravatını bile bağlamamıştı.
Bana yetişmesi için durdum."Beni bekle.Birlikte gidelim Hyesun."diye bağırdı arkamdan.Yanıma vardığında gülümseyip,"Günaydın."dedim.O da tekrarladı.Sabahları hep yorgun olurdu, bu yorgunluğun ders çalışmaktan olmadığına emindim.
Giderken sürekli kravatıyla uğraşıyordu.Kaşlarını çatıp elini kravatından çekti.
"Off şu lanet şeyi bir türlü beceremiyorum."diye söylendiğinde gülmüştüm.
Daha bir kravat dahi bağlayamıyordu.Yürümeyi bırakıp önünde durdum.
"Ver kravatı."dediğimde kravatı elime verdi.Boyumuz hemen hemen aynı olduğu için takmakta zorlanmadım.Takarken güldü."Kocan çok şanslı.Senin gibi hem güzel hem de becerikli bir karısı olacak."
Bu dediğine çok sinirlenmiştim.Kravatı iyice sıkıp boğazına kadar getirdim.Eliyle kravatı gevşetti."Kızdın mı yoksa?Şaka amaçlı yaptım kanka."dediğinde kravatı bırakıp yanına geçtim.
En çok da bu acıtıyordu.Beni kankası olarak görüyordu.Ben onun sevgilisi olmak istiyordum.Her zaman yanında olan kankası değil.
Okula vardığımızda birlikte sınıfa girdik.Jungkook ve onun en yakın arkadaşı Yugyeom önde ben ve en yakın arkadaşım Jae onların bir arkasında oturuyorduk.
Biz sınıf girdiğimizde Yugyeom sırada oturmuş telefonuyla oynuyordu.Bizi görünce yerinden kalktı ve selamlaştık.
Çantamı sıraya koyarken Jae içeri girdi.
Jae,"Üç dakika geçiktin."dediğinde Yugyeom atladı,"Bir gün sen de geç gel de rahat edelim."dediğinde hepimiz gülmüştük.
Hepimiz gülüyorduk ama Jungkook ayrı gülüyordu.Tavşan dişleri gülüşünü mükemmeleştiriyordu.
Jae Yugyeom'a vururken hocamız girmişti.Sınıfa göre gıcık ama bana göre çok da kötü olmayan edebiyat öğretmenimiz Mincha gelmişti.
Hepimiz yerlerimize oturduk.Jungkook Yugyeom'a dönüp,"Off sabah sabah yine şu lanet kadının dersini mi çekeceğiz?"diye yakındı.Yugyeom başını sallayıp,"Evet kardeşim.Hepimize sabır diliyorum."dedi.
Çok abartıyorlardı.Dinleseler belki eğlenirlerdi ama onlar dersten başka her şeyle uğraşıyorlardı.
Hocamız,"Gençeler bu ders çalışın.İkinci ders quiz yapacağım."dediğinde sınıftan koca bir 'off' yükseldi.Onları takmayıp ders kitabımı ve notlarımı çıkardım.
Ben çalışırken Jungkook sık sık bana bakıyor, kararsız bir şekilde saçlarını karıştırıyordu.Sonunda arkasına döndü."Hyesun bana ders çalıştırır mısın?Edebiyatın e sini bile bilmiyorum."dedi.Her zamanki Jungkook.Bir kere çalışsan ölürsün sanki.
"Tamam.Kitaplarını aç." Dediğimde çatlak gibi gülmüştü.
"Ben ders kitabı getirmedim ki."
"Ee kendin de gelmeseydin."dediğimde saçını yana yatırdı ve etkileyici bir bakış attı."Bu yakışıklı nasıl kendini unutabilir?"dediğinde sustum çaresizce .Notlarımı açtım.
Sanırım aşk beraberinde çaresizliği de getiriyordu.
Nerdeyse yarım saattir ders anlatıyordum.Jungkook ise kağıtlara boş boş bakıyordu.Bir umut,"Anladın mı?"diye sordum.Yani bir ihtimal.
Gülümseyip,"Bu sefer gerçekten anladım kanka!"dedi.Pek inandırıcı gelmemişti ama kalbinin kırılmasını istemiyordum.
Zil çaldığında Jungkook özgürlüğüne kavuşmuş gibi ayağa kalktı ,"Hadi dışarı çıkalım.Çilekli süt ısmarlıyacağım."dedi.Başımı kitaptan kaldırıp,"Siz gidin.Sınava hazırlanacağım."dediğimde Yugyeom bana bıkkınca bıktı.
"İnek misin?"diye sordu.Kabul, biraz fazla ders çalışıyordum fakat bu çabalarımın hepsi geleceğim içindi.
"Hayır.Sadece iyi bir not almak istiyorum."dedim ve kafamı çevirdim.
Jungkook yanıma gelip kolumdan tuttu ve kaldırdı."Yeter bu kadar ineklik.Sen de geliyorsun."deyip beni dışarı doğru çekiştirmeye başladı.Bu kadar temasta olmamız bile beni heyecanlandırıyordu.
Kantine indiğimizde ben,Yugyeom,Jae ve Jungkook bir masaya oturduk.Yugyeom bana çilekli süt aldı.Jae sinirle ayağa kalkıp,"Hani bana!"diye bağırdı.Yugyeom,"Üzgünüm Jae'cim.Bu süt sadece insanlara özel.Öküzlere göre değil."dediğinde Jae hemen Yugyeom'un boğazına sarıldı.Bu ikisi çok komiklerdi ve fazla ilgi çekiyorlardı.
Jungkook ve ben onları güçlükle ayırdık.Jungkook,"Tamam Jae.Sana ben çilekli süt alırım.Yeter ki otur."dedi ve çilekli süt aldı.
Zil çaldığında sınıfa girdik ve hocamız kağıtları dağıtmaya başladı.Jungkook'un önüne geldiğinde,"Eğer bir şey yap seni direk disipline veririm!"dedi.Hoca Jungkook'a Jungkook hocaya takıktı.Jungkook'un öğretmenler arasında pek sevildiği söylenemezdi.
Sınav başlamıştı, beklediğim gibi sorular daha çok kitaptan çıkmıştı.Jungkook ile kitaba çalışmıştık ben yapabiliyorsam onun da yapması gerekiyordu.
Birden bacağımda bana değen bir kağıt hissettim.Önüme baktığımda Jungkook bana alttan not vermeye çalışıyordu.Biliyordum, hiçbir şey anlamamıştı.
Kağıdı yavaşça alıp eteğimin altından okudum.Yakalanmamam gerkiyordu.Benim yakalanmam Jungkook'un disipline gitmesi demekti.Kağıdı açtım.
"Beşinci sorunun cevabı ne kanka?"
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letter | Jeon Jungkook
FanfictionSana yazdığım mektuplar kalbinin en ücra yerini de aydınlatabilir mi? Jeon Jungkook hayran kurgu.