Hiçbirine cevap vermeden telefonu cebime koydum.Jungkook benim mesajımı görünce çıldırmıştı demek.Benim Kun sun ve kendisini ilişkilerinden sonra gördüğüm gibi.
Benim yaşadıklarımı teker teker yaşıyacaksın jungkook.Benim çektiğim acıları sen de çekeceksin.
Yanlışolduğunu biliyordum.Jungkook'a bunu yapmak acımasızlıktan başkabir şeydeğildi ama içimdeki nefret ağır basıyordu.İlk defa içimböyle bir duyguyla dolmuştu.
Jungkook'un buraya geleceğinden emindim.Gri tişörtümü eteklerinden tuttum ve üstümden çıkardım.Boy aynasından kendime baktığımda beyaz atletimle ve kot pantolonumla kalmıştım.
Jimin'e yaklaştım ve eğilip yanağından öptüm.
Bunu yaptığıma inanamıyordum.Bu doğru değildi fakat intikam gözümü kör etmişti.Jungkook'u hem deli sevip hem de onun kalbini yerinden sökmek istiyordum.Onun bana yaptığı gibi.
Jimin gözlerini açtığında şaşırmıştı.O da beni böyle görmeyi tahmin etmemişti.
''Yanında yatabilir miyim?" diye sordum.Hala şaşkınlığı üstünden atamamıştı.''Tabiki.'' dedi gülerek.Üzerindeki çarşafı açtığında sadece siyah eşofmanı vardı.Karın kasları tuvalette gösterdiğinden daha çok belirginleşmişti.
Umursamayıp yanına uzandım.Çarşafı üzerimize örtecekken elinden tuttum.Jungook'un eve geldiğinde bu manzarayı net bir şekilde görmesini istiyordum.
''Jimin burası çok sıcak.Sen sıcaklığımı arttırıyorsun."dediğimde güldü ve çarşafı kenara attı.
Yüzlerimiz birbirine dönüktü.Jimin ellerini saçlarıma götürdü ve okşamaya başladı.
''Hyesun-ah seni çok seviyorum."dediginde gülümsedim.''Benim kadar olamaz.'' .Dişlerini gösterecek bir şekilde güldü.
Kolunu başımın altına koydu ve göğsüne yasladı.Çıplak göğsü yüzümle bir olmuştu ama etkilenmiyordum.
''Hyesun biliyor musun, seni ilk gördüğümde bu kız benim dedim.Senle sevgili olacağımı biliyordum.Senin de beni seveceğini biliyordum.Hiç ayrılmayalım Hyesun.''
Dediğinde içimdeki suçluluk duygusu ortaya çıkmıştı.
''Seni seviyorum.'' Dediğimde kafasını geriye attı.Diğer elimi göğsüne koydum.''Ne oldu Jimin-ah?'' diye sorduğumda gülerek kafasını bana çevirdi.
''Zaafim var.''
''Jimin-ah dememe mi?''
Diye konuştuğumda başını öne eğdi.Gülmekten vaz geçmiyordu.''Hyesun yapma."dediğinde güldüm.
''Tamam Jimin -ah.''dedigimde elini omuzumun yanına sabitledi ve üstümde durdu.
''Sen görürsün şimdi zaafima dokunmayı.''Dediğinde onu izliyordum.Elini karnıma koydu ve gıdıklamaya başladı.
Tikim de olduğu için çok huylanıyordum.O ise hareketlerinden vazgeçmiyordu.
''Jimin dur...Jimin yapma...Özür dilerim.Bir daha yapmayacağım.''
Kahkahalarım odayı dolduruyordu.Gülmekten gözümden yaş gelmişti.
''Jimin üzgünüm.''Dediğimde kapıda birisini görmüştüm.Bu tanıdık beden yüzümü düşürmüştü.
Jungkook kapının önündeydi.Sinirden gözleri kızarmış,gömleği pantolonun dışında,çantası elindeydi.
''Hyesun ,Jimin hyung."diye fısıldadı.Jimin kafasını ona çevirdiğinde gözleri yuvasından çıkacakmış gibi oldu.Jungkook'un gözleri dolmuştu.
Tıpkı benim kunsun'u kapınınağzındagördüğüm zamanki gibi.Ama yine ona dayanamıyordum.Dolan gözlerinde kendimi görmüştüm.
''Jungkook ne işin var burda?''diye sordu Jimin.Jungkook ise daha Jimin sözünü bitirmeden odadan ayrıldı.Kapının hızla çarpmasıyla yerimden sıçramıştım.
Ne diyeceğimi bilmiyordum.Onun bizi böyle görmesini isteyen bendim ama nedense kendimi kötü hissediyodrum.
Jimin elini yüzüme götürdü ve ona bakmamı sağladı.''Aldırma Hyesun.Şu an bizi böyle gördüğü için şaşırdı sadece.Zamanla alışacaktır.''
Dediğinde kaşlarım çatılmıştı.Üzerime eğildi ve dudağımdan öptü.Kafamı cevirdim ve geri çekildim.''Jimin kahvaltı yapalım mı?''Dediğimde üzerimden kalktı.
Yataktan çıktım ve tişörtümü giydim.Odadan çıktım ve mutfağa girdim.Tezgaha dayandım ve başımı ellerimin arasına aldım.
Adelet buydu.Aynı şeyi yaşamasını istiyordum ve yaşıyordu da fakat hala ona kıyamıyordum.O üzüldüğünde benim dünya başıma yıkılıyordu.Ama bunları çekmesini istiyordum.Her ne kadar ona aşık olsam bile.
Belime bağlanan iki elle toparladım.Jimin kulağıma yaklaştı.
''Hyesun kendini üzme.''Dediğinde ona döndüm.''Üzmüyorum jimin.Sadece son derse yakın okula gidelim mi?''
''Tamam gideriz...hyesun öğrenciler arasında bir parti yapılacağını duydum.Birlikte katılsak olur mu?''
''Bilmiyorum.Ailem izin verirse gelirim.''
''Zaten saat beşte başlayıp sekizde bitecekmiş.''dedi ve gülümsedi.''Benim yanımda korkmana gerek yok.''Dediğinde gülümsedim.
Keşke yanımda jungkook olsaydı.
. . .
Üstüme okul formamı giydim ve çantamı koluma aldım.Jimin kapıda bekliyordu.Yanına gittim ve evden çıktık.
Bizimkilerin tepkisini merak ediyordum.Son dersin bitmesine az kalmıştı.Ben ve jimin el ele okula doğru gidiyorduk.Amacımız sevgili olduğumuzu duyurmaktı.
Okula vardığımızda kapıdan içeri geçtik ve klasik oturma yerine oturduk.Jimin ısrarla elimi bırakmıyordu.Dışarı zili çaldığında tüm öğrenciler yavaş yavaş dışarı çıkmaya başlamıştı.
Onlar çıktıkça korkum yükseliyordu.Jungkook'un yüzüne bakmaya korkuyordum.Jae ve Yugyeom'a ne diyecektim?Pislik çukuruna düşmüş gibi hissediyordum.
Okulun iç kapısından üç tanıdık yüz görmemle ateş basmıştı.Jae ile gözlerimiz buluştuğunda sinirle bana baktı ve yugyeom' un kolunu dürttü.
Yugyeom Jae ve jungkook hızlıca yanımıza geldiler.Jungkook'un hilal kaşlarının çatıldığı burdan bile gözüküyordu.Jimin elimi bırakmayıp ayağa kalktı.
Jae ve yugyeom gördükleri manzarayla şok geçirdiler.Jungkook ise baygın gözlerle bana bakıyordu.
Şu an kalbimden bir parça eksilmiş gibiydi.Onun üzüldüğünügörmekcanımı yakıyordu.Neden böyle oluyordu?Beni üzen birinin üzülmesi normal bir şeydi fakat ona aşıktım.Üzülüyordum onun yerine.
Çocuklar yanımıza geldiğinde Jimin güldü ve elimizi kenetledi.
''Hyesun ile sevgiliyiz.''
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.