Letter | Jeon Jungkook

JJK 48

"Ne?"diye bağırdı Hyesun yere düşerken.Jungkook konudan habersiz bir şekilde sevdiği kızın kollarından tuttu ve onla birlikte yere oturdu.Hyesun'un acısı beynine sıçramıştı.Duyamıyordu, anlayamıyordu, konuşamıyordu.Telefonun diğer bir ucundaki Eunbi korkudan ne diyeceğini bilmiyordu.

"Junghyun Hea'ya tecavüz etti.Hea ile restaurantın arkasındaki parktayız.Lütfen gel Hyesun.Hea baygın, ne yapacağımı bilmiyorum."dedi çaresizce.Gözü dizinde yatan arkadaşına kayıyordu.Hea berbat bir haldeydi.Partinin sonlarına doğru Junghyun dahil çoğu kişi sarhoş olmuştu.Hea elini yüzünü yıkamak için tuvalete girmiş, ama o sırada Junghyun tamamen sarhoş bir halde yanına gelmişti.

Dokunmaya çalışmıştı  ona.Hea onu ittirmişti, istememişti genç kız.Ama Junghyun kararlı bir şekilde boş bir tuvalete sokmuştu Hea'yı.İşte olan orda olmuştu.Tuvalete giren birkaç kız çığlıklarını duyup onu kurtarmıştı.Ama her şey için çok geçti.Olan olmuştu bir kere.

Hyesun'un elinden telefon düştü.Göz yaşlarından etrafı göremiyordu.Çaresizce yeri yumrukladı.Bağırdı, daha çok bağırdı.Jungkook hopörleri açıp olanları anlamaya çalıştı.

"Lütfen gel Hyesun,biz parktayız."deyip kapatmıştı Eunbi.Jungkook Hyesun'un yerden kaldırmaya çalıştı.Onu öyle gördükçe kendisinin de gözleri doluyordu.

"Ne oldu Hyesun ?"diye sordu.Hyesun elinin tersiyle göz yaşlarını sildi.Jungkook'u itti.Tüm sinirini ondan çıkardı.Onun abisi ablasına tecavüz etmişti!Yere yığıldı Jungkook.

"Senin piç abin ablama tecavüz etmiş!"dediğinde Jungkook'un gözünden bir yaş düştü.Nasıl olabilirdi böyle bir şey?Junghyun çok nazik ve edepli biriydi.Örnek kişiydi O.Her zaman hem okulda hem de evde sevilirdi.Hiç kimse ondan şikayetçi değildi bu güne kadar.

Hyesun hızla ayağa kalktı.Dengesini sağlayamıyordu.Koltuğa tutundu.Jungkook ise gözlerini yere dikmişti.Hyesun Jungkook ' a doğru eğildi ve omuzlarından tutup sarstı.

"Ablam bayılmış, parkta yatıyor Jungkook! Onu almamız gerek.Kalk !"diye bağırdı.Jungkook kafasını salladı ve toparladı.Hızla ayağa kalktı ve arabanın anahtarını aldı.Hyesun çoktan çıkmıştı evden.Koşarak merdivenlerden indi genç kız.

Junghyun'u gebertmek istiyordu.

Jungkook hızla merdivenlerden indi ve arabasına bindi.Hyesun başını cama yasladı.Jungkook olabildiğince hızla sürüyordu.Bu gece bu kadar güzel ve özelken nasıl da böyle berbat hale gelmişti?

Mezuniyet alanına geldiğinde ikisi de hızla indi arabadan.Hyesun koştu ablasına.Jungkook arkasından koşmaya çalıştı.Dizleri çözülüyordu Hyesun'un.Sonunda parka geldiğinde gözleri üstündeki cekete sarılmış, Eunbi'nin dizinde yatan ablasına takıldı.İlk defa bu kadar çaresiz görünüyordu.

"Abla!"diye bağırıp koştu ikisinin olduğu banka.Eunbi onu görünce gözleri dolmuştu.Hyesun ablasının önünde diz çöktü.Gözleri kapalıydı Hea'nın.Yüzüne vurdu, uyandırmaya çalıştırdı.Birkaç tokat darbesinden sonra zorlukla gözlerini araladı Hea.

"Hyesun."dedi titreyen sesiyle.Ardından olabildiğince sıkı sarıldı Hyesun'a.

"Burdan gidiyoruz."dedi Hyesun.Jungkook ise onları uzaktan izliyordu.Yanlarına gitmeye korkuyordu.

Hyesun ablasını kaldırdı Eunbi ile.Jungkook onları görünce hızlıca Eunbi'nin yerine Hea'nın koluna girdi.Eunbi geri çekildi.