JJK 46

1.3K 95 100
                                    


''Five,six,seven ,eight."

Bitmeyen dans provalarının bu kaçıncı ayağıydı bilmeden uç kutumdan bir uç çıkardım.Jungkook yüzünden evde ders çalışmak yerine Bighit entertaiment'a gelmiştim.Gürültülü müzik eşliğinde fizik çözmeye çalışırken onlar debutlarına hazırlık yapıyorlardı.Dansları gerçekten zordu.

Tam bir canavar gibilerlerdi.Hip hop canavarları.

Aynanın köşesine sinmiştim.Menajerleri benden hiç hoşlanmamış bir şekilde odanın diğer bir köşesinden bana bakıyordu.Test kitabımı yanımdaki çantama koydum ve onları izlemeye başladım.

Jimin ile arada sırada göz göze gelsek bile bakışlarını başka bir tarafa çeviriyordu.Dansı diğer üyelere kıyasla daha iyiydi ama hoseok'u geçemiyordu.Grupta şüphesiz en iyi dansçı oydu.Jungkook ise hareketleri az da olsa kaçırıyor, kaçırdıktan sonra toparlamaya çalışıyordu.

Şirkette tanıdığı doğru düzgün kimse yoktu.Junghyun abi ise üniversite sınavına hazırlanıyordu.Kalan tek kişi ben oluyordum.Bu yüzden hem ona sahip çıkmak adına ,hem de onu yalnız bırakmamak adına yanında gitmiştim.

"Bugünlük bu kadar çaylaklar.Şirkete biri yemek sipariş etmiş, kim o?"diye sordu menajer.

Jin alnındaki teri silerken menajerin yanına gitti.

"Arkadaşlarım için tavuk sipariş ettim hyung.Sorun olmaz değil mi?"deyip gülümsedi.Gerçekten çok kibar biriydi.

Menajer jin'i süzüp konuştu.Bu kendini beğenmiş havaları beni sinir ediyordu.Birçok kişi çaylak oldukları için çocukları pek ciddiye almıyordu.

''Şirkete yiyecek sokmak yasak.Hem de daha çaylaksınız, nerden geliyor bu cesaret?"  Jin eğildi.Moreli bozulmuştu.

"Özür dilerim efendim.Bir daha olmaz."

"Yemekleri topla ve başka yerde yiyin.Kokutmayın ortalığı."dedi ve dışarı çıktı. Jin yere oturmuştu.Çok üzgün görünüyordu herkes.Yoongi'nin ağzından bir küfür kaçtı.

"Sikik herif."dedi kendini yere atarken.

Yerimden kalktım ve dinlenme odasına gittim.Dolaptan yedi tane su çıkardım.Masadaki tavuk paketlerini topladıktan sonra dolaptan da havluları çıkardım.Pratik odasına gittim.Şirket pek büyük sayılmazdı.Odalar birbirine yakındı.

Odaya girdiğimde çocuklar varlığımı sonunda fark etmiş ,yerlerinde doğrulmuşlardı.Lider Namjoon'un yanına gittiğimde ayağa kalktı.Suyu ve havluyu uzattım.

"Hadi için.Yorulmuş olmalısınız."dediğimde güldü ve eğildi.

"Çok teşekkür ederiz." Diğer üyeler de yanıma geldiler.Teker teker hepsine sularını ve havlularını verdim.Yorgunluktan elleri titriyordu.Jungkook'un yanına oturdum.Gülümsedi ve tek eliyle saçımı okşadı.Havluyu omzundan alıp önünde durdum ve alnındaki terleri sildim.

Havluyu tekrardan omzuna bıraktıktan sonra aklımda olan şeyi söyledim.Hepsinin hoşuna gideceğine emindim.

"Bizim eve gelseniz sorun olur mu?"tek nefeste sorduğum soruyla hepsinin bakışları bana çevrilmişti.

"Yani...yemeği bizim eve götürsek siz de gelseniz ve karnınızı doyurup dinlenseniz sorun olur mu?"

Dediğimde namjoon elindeki suyu yere bırakıp konuştu.

"Düşünceli tavrından dolayı çok teşekkür ederim ama inan sizi rahatsız etmek istemeyiz.Yani yedi tane erkeği annen evde görse biraz tuhaf karşılayabilir."deyip güldü.

Letter | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin