Jungkook ile beraber en üst kata çıktık.Geldiğimizde duvarların yerine camlar vardı ve tüm Seul ayaklarımızın altındaydı.Jungkook hemen fotoğraf çekmeye başladı.O kadar tatlı etrafına bakıyordu.Aynı bir çocuk gibiydi.Manzara yerine onu izliyordum.Fırsattan istifade fotoğrafını çektim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hala beni fark etmemişti.Telefonu hızla cebime attım ve manzarayı izlemeye başladım.Lüks evlerin içinde ben ve Jungkook'u düşündüm.Birlikte huzur içinde yaşadığımızı düşündüm.Bir an huzur buldum.Bu hayat rüya gibiydi.Asla gerçekleşmeyecek bir rüya...
Koluma değen parmakla irkildim.Jungkook başımda'' Hyesun!'' diye sesleniyordu.Daldığım yerden gözümü çevirip yüzüne baktım.Gülerek,
Şuna karar verdim.Jungkook ile çocuğumuz olursa adını 'kanka' koyacağım.
Otobüse bindiğimizde Jae ile Yugyeom'un yanına oturduk.En arkada olduğumuz için yerimiz genişti.Jungkook Yugyeom'a dönüp,"Eğlendiniz mi?"diye sordu.Yugyeom gülümseyip,"Evet.Müzeden daha eğlenceliydi."diye cevap vermişti.
Otobüste giderken Yugyeom'un sesi yükseldi."Şu an okul çalkalanıyor.Yeni bir kız gelecekmiş.Yarın okulda olurmuş."dedi.Jungkook gülümseyip "Umarım güzeldir."dediği anda kalbime bir hançer saplanmışcasına acımıştı.Elimi göğsüme götürüp kısa bir süre ovdum.
Jae halimi görünce Jungkook'a döndü.Son gücümle elini alttan sıktım ama beni dinlemedi.
"Jungkook senin için bir kızın güzel olup olmaması birinci kriter mi?O kızın saygılı veya sadık olması ile ilgilenmiyor musun?Tüm kavramlar 'güzellikten ve seksilikten' mi ibaret?Eğer böyleyse ki görüyorum böyle.Sen zavallısın!"
Jungkook Jae'ye garip garip bakarken kendimi ağlamamak için zor tutmuştum.
Otobüs durmuştu ve Jae elimden tutup dışarı çıkardı hızlıca.Okulun tuvaletine girdiğimizde kalbimde inanılmaz bir sızı vardı.Onun kankası olmak isteyeceğim son şeydi ama kankasından başka hiçbir şeyi olamıyordum.Bu canımı çok yakıyordu.
Dizlerimin üstüne çöktüm ve ağlamaya başladım.Acılarım gözyaşlarıyla akıp gitmesini umuyordum ama bu ben ve Jungkook kadar imkansızdı.
Eve geldiğimde gözyaşlarımı sildim ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalıştım.Yemeğimi yedikten sonra direk odama çıktım ve temiz bir kağıt çıkarıp duygularımı dökmeye başladım.Gözyaşlarıma hakim olamıyordum.Kağıdın üstüne akıp gidiyordu.
Yazmayı bırakıp kendimi yatağa attım.Kendimi başka uğraşlarla oyalamak istesem de o gerçek aklımdan çıkmıyordu.O kızı öğrenmek istiyordum.Canımı acıtacak olsa bile.Jae'ye mesaj attım.
Hyesun:Yeni gelecek kızın fotoğrafı sende var mı?Görmek istiyorum.
Jae:Emin misin?Canının yanmasını istemiyorum.
Hyesun:Lütfen.
Jae:Bu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyesun:Bizimle aynı yaştan olduğuna emin misin?
Jae:Evet.Bakma yüzüne bir kilo makyaj yapmış.Ailesinin durumu da iyiymiş.
Hyesun:Bilgilendirdiğin için teşekkür ederim.
Jae:Ne demek canım arkadaşım.Kendini üzme
Görüldü
O kızın fotoğrafına uzunca baktım.Onla benim aramda çok fark vardı.Ben daha gözüme kalem bile çekmemiştim, etek bile giymemiştim.Jungkook'un beni sevmemesini anlamıştım tam bu anda.Bu kadar güzel kız varken benle çıkıp niye kendine eziyet etsin ki?Ben onu hak etmiyordum.Yakışmıyorduk zaten.
Jungkook:Otobüste Jae'nin neden bu kadar sinirlendiğini biliyor musun?Yanlış bir şey mi söyledim?
Hyesun:Hayır.Sadece o gün biraz sinirliydi.Yeni gelen kızdan da gıcık kapıyordu.Sana patladı.
Jungkook:Yanlış bir şey yaptım diye korktum.Ondan özür dileyeceğim.
Hyesun:Sen bilirsin.
Görüldü
Telefonumu yanımdaki komidine bıraktım.Ondan hoşlanabileceğime ihtimal dahi vermiyordu.
Yataktan kalktım ve yeni bir kağıt çıkardım.Yazmaya başladım.Yazarken elim titriyordu.Bugün kalbim çok kırılmıştı.Jungkook'un yeni gelen kızla çıkacağına adım kadar emindim.O güzel kızları severdi.Üç yıldır tanıdığım kadarıyla bu sonuçları çıkarmıştım.Kızlarla hevesini alana kadar çıkar, sonradan sıkıldı mı bir bahane bulup terk ederdi.Başıma bunların gelmesinden korktuğum için de çıkmıyordum.Bu nedenlerimden sadece bir tanesiydi.
Kalemi bıraktığımda arkamda sanki bir hareketlilik vardı.Korkuyla arkamı döndüğümde karşılaşacağım en kötü manzarayla karşılasmıştım.Ablam kollarını bağlamış benim mektubuma bakıyordu.