JJK 33

2.2K 159 83
                                    


Dediği şeyle kaşlarım çatılmıştı.Ne yapacağımı bilmiyordum.Mutsuz olmak istemiyordum.Belki jimin beni mutlu edecekti.

''Bilmiyorum Jimin.Ben Jungkook'a aşığım.''Dediğimde yüzümü ellerinin arasına yeniden aldı.

''Biliyorum.Sen onu seviyorsun.inan bana sana Jungkook'u unutturacağım.Sadece bana bir şans ver.Her şey daha güzel olacak.''

Şu an uçurumun kenarındaydım.Jungkook ile uçurumdan mı atlıyacaktım, yoksa Jimin ile yeni bir hayata mı başlayacaktım?

''Kabul ediyorum Jimin.''

''Seni seviyorum.''

''Jimin...Ben seni mutlu edeceğime söz veremem.Ben Jungkook'u unutamam.''Dediğimde güldü ve yüzüme yaklaştı.''Kendini sıkma.Seni mutlu edeceğim Hyesun.''dedi ve elimi tutup avucumun içini öptü.

Bu hareketleri her ne kadar beni rahatsız ettiyse de sesimi çıkaracak halim yoktu.Bunu yapan kişinin Jungkook olmasını dilerdim.

Çatık kaşlarla ona baktığımda yüzümü inceliyordu.Kaşlarını kaldırdı.''Hem ceza aldığını ailene söylemeyiz.Ben ve Tae'nin yakınlarda evimiz var.Okula gelip diye bizim eve gelirsin.Nasıl olsa üç gün.Ben de gitmem ,senle kalırım.''

''Taehyung ne olacak?''

''Onu okula gönderirim ben.''dedi ve elimden tutup ayağa kaldırdı.''Hadi.Bizim eve gidiyoruz.Çıkış saatinde evine dönersin.''deyip beni peşinden sürüklemeye başladı.Bacaklarım tutmuyordu ve ona yetişemiyordum.

Bitmiştim.Yapbozun tüm parçaları dağılmıştı.Arayış içerisindeydim.Jimin tüm parçalarımı toplayabilirdi.

Eve geldiğimizde çantasından çıkardığı anahtarla kapıyı açtı.Ben önden o arkadan girdi ve kapıyı kapattı.Kendimi büyük koltuğa attım ve elimle saçımı geriye ittim.Jimin yanıma geldi ve önümde durdu.

''Yemek yemek ister misin?''

''Hayır.Sadece biraz dinlenmek istiyorum.''Dediğimde yüzü düşmüştü.Tekrardan gülümseyip,''Tamam o zaman.Ben sana bir battaniye getireyim.Burada biraz dinlen.'' Dediğinde başımı salladım ve ayakkabılarımı çıkardım.

Getirdiği gri battaniyeyi üzerime örttü.Ayaklarımı kendime çektim ve başımı yastığa dayadım.Çok yorgundum ve dinlenmek istiyordum.

Gözlerimi araladığımda jimin kumandayla birşeyler yapıyordu.Beni gördüğünde gülümsedi ve kumandayı üniteye bıraktı.

Yanımdaki boşluğa yerleşti ve saçımı okşamaya başladı.''Günaydın prenses.''Dediğinde gözlerimi yere çevirdim.Bana bağlanmasını istemiyordum.Ne yapacağımı bilmiyordum.

Bacaklarını koltuğa koydu ve yanıma uzandı.Koltuk genişti ama ikimiz sıkış tıkış uzanıyorduk.Kolunu üstüme attığında Jungkook aklıma gelmişti.Bugün parkta biz de böyle uzanmıştık.Onun burda olmasını her şeyden çok isterdim.

Elini yüzüme indirdi ve yüzümü okşamaya başladı.Küçük parmakları yüzümde dolanıyordu.Bir türlü gözlerine bakamıyordum.

Yüzüme yaklaştı ve gözlerimin içine baktı.Gözlerini kapattı ve burunlarımızı sürttü.Onun karşısında kıvranıyordum.Stresten battaniyeyi sıkıyordum.Vicdan azabı tüm bedenimi sarmıştı.

Baş parmağını dudağımın kenarında gezdirmeye başlayınca gözlerimi kapattım ve koltuğa sindim.Gözlerim kapalı olsa bile gülüşünü duyuyordum.Yüzümle arasında milimler kaldığında nefesi yüzüme vuruyordu.Ardından dolgun dudaklarını dudaklarımda hissettim.

Alt dudağımı emdiğinde geri çekildim.Yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu.''Jimin ben eve gitmeliyim.''dedim ve doğruldum.O da koltuktan kalktığında eteğimi düzelttim ve çantamı elime aldım.

Letter | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin