JJK 11

3K 164 76
                                        

"İstersen seni her zaman dışarı çıkarabilirim."

"Çok isterdim ama şimdi eve dönmemiz gerek.Geç oluyor ve yarın gitmemiz gerek bir okul var.''dediğimde gülmüştü.

''Off hatırlatma."deyip yerindeki kalktı ve eve doğru yürümeye başladık.

Geldiğimizde evime girecekken durdu."Çok eğlendim.Yemek için de teşekkürler.Senle gezmek çok eğlenceli kanka."dediğinde her ne kadar sinirlerimi bozmuş olsa da gülümsedim.Duygularımı ona belli etmek istemiyordum.

''Senle de"deyip içeri geçtim.Bugün çok yorulmuştum ama yorgunluğum tatlı bir yorgunluktu.Acaba kuzenime ne halde diye düşünmeden kendimi alamadım.Ablama mesaj attım.

Hyesun:Kuzenim Nasıl?

Ablam:Gerizekalı iyi.Hastanede yatıyor.

Hyesun:saat kaçta gelirsiniz?

Ablam:Sabah beş gibi orada oluruz.Okula yetişirim yani.

Hyesun:Sevindim.İyi geceler.

Ablam:Sana da 😘

Bulaşıkları yıkadım ve yukarıya çıktım.Kıyafetlerimi çıkarırken yere attığım ablamın eteğini aldım.Üstüme giydim.Bacaklarım güzel gözüküyordu ama ben bunla rahat edemezdim.Her an bir yerim açılır diye düşünmeye bile üşenirdim.Ben pantolon ve şort kızıydım.Böyle kadınsı şeyler bana göre değildi.

Pijamalarımı giyip yatağıma uzandım.Bugün gerçekten mükemmel geçmişti.Bana kanka demesi dışında.

İyice yayıldım ve gözlerimi kapattım.Tam uykuya dalacakken telefonuma mesaj geldi.Belki annemlerdendir diye merak edip açtım.

Jungkook:Uyudun mu?

Hyesun:Hayır ama uyumamız gerek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hyesun:Hayır ama uyumamız gerek.

Jungkook:Gezi için heyecanlıyım.

Hyesun:Tamamen unutmuşum.Sizinkiler ne zaman geliyorlar?

Jungkook:Gece üçte geleceklermiş.Neyse senin de uykunu kaçırmayayım.İyi geceler.

Hyesun:İyi geceler.

Görüldü

Sabah kalktığımda ablam valizi dolabın üstüne yerleştiriyordu.Yataktan doğruldum ve dolabıma yöneldim.Gezi için kıyafet seçmem gerekliydi.Bir açık mavi kot ve beyaz bir tişört giyip çantamı aldım.O sırada ablam hala giyinmemişti.

"Abla geziye gideceğiz.Hala üstünü değiştirmedin mi?"diye sorduğumda kendini yatağa attı.

"Sanki nereye gideceğiz?Müzelere gidip, binalara çıkıp aptal aptal şeyler yapacağız.Ben gelmesem de olur."dedi.Omuz silktim."Sen bilirsin."diyip odadan çıktım.Kendi kararıydı.

Kahvaltımı kendim yapmak zorunda kalmıştım çünkü annem yolculuktan daha yeni gelmişti ve direk uyumuştu.
Kahvaltımı bitirip ortalığı toplarken kapı zilini duydum.Açtığımda Jae karışımdaydı.

"Seni almaya ben geleyim dedim."

"Senin evin uzaktı.Niye zahmet ettin?"

"Off ne olacak?Belki biraz kilo veririm."dedi ve güldük.Zaten yeterince zayıftı .Çantamı koltuktan alıp beraber evden çıktık.

"Okula yeni kız gelecekmiş."

"Beni ilgilendirmiyor."

"İsmi Kunsun'muş.Çok güzel bir kız diyorlar.O yüzden Jungkook'a dikkat et."dediğinde yutkundum çünkü Jungkook güzel bir kız görse affetmez, direk tavlardı.

"Yapabileceğim bir şey yok." Cidden yapacak bir şeyim yoktu.Onun sevgilisi değildim ve onun üzerinde bir yetkim yoktu.

Okula geldiğimizde otobüsler sıra sıra dizilmişti.Öğretmenimizin önünde olduğu otobüse bindik.Jungkook ve Yugyeom en arkada oturmuşlardı.Eliyle bize gel işareti yaptılar ve yanlarına gittik.Jungkook cam kenarına oturmuş yolu izliyordu ben ise onu...

İlk durağımız bir müzeydi.Tarihi krallıklardan ve geçmişten izler vardı.İçeri girdiğimizde müzedeki görevli adam konuştu.

"Fotoğraf çekmek serbest ama eserlere dokunmak yasak.Ona göre davranın.İyi eğlenceler."dedi ve ayrıldı.

Ben müzeyi sevmiştim.Atalarımızın nasıl yaşadığını görmek bende ilgi uyandırıyordu ama Yugyeom, Jungkook ve Jae sıkılmış bir şekilde oturuyorlardı.Yanlarına gittim."Çocuklar ne güzel geziye geldik.Biraz eğlenin dediğimde Yugyeom bana boş boş bakıp,

"Burada nasıl eğlenebiliriz ki?Burası ninemin evi kadar sıkıcı."dediğinde Jae başını kaldırıp, "Bu çatlağa katılıyorum."dedi.

Onlara göre bir yer olmadığının farkındaydım.Kendi hallerine bırakıp gezinin tek başına tadını çıkarmaya çalıştım.

Müze gezimiz bittiğinde Seul'ün en yüksek kulesine çıkıp Seul'ü gözlemleyecektik.Otobüste Jungkook heyecanlıydı.Çantasından fotoğraf makinasını çıkardı ve boynuna astı.

Geldiğimizde kulenin girişinde bizi durdurdular.Müdür yardımcısı konuşmaya başladı.

"Hepiniz ikişerli gruplar halinde dağılacaksınız.Grupları açıklıyorum."dedi ve cebinden bir kağıt çıkardı.

Bir sürü ismin ardından sıra bana gelmişti.

"Lee Hyesun-Jeon Jungkook."


***

Letter | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin