"Hyesun bu mektupları kimin için yazıyorsun?"dediğinde ayağa kalktım ve ellerimi önümde birleştirdim.İlk defa yakalanıyordum.Dürüst olmaktan başka şansım yoktu.
"Jungkook için yazıyorum."dediğimde şaşkınlıkla kaşları kalkmıştı.
"Sen o veletr aşık mı oldun?"diye sorduğunda gözyaşlarım akmıştı istemeden. Ablam aramızdaki mesafeyi kapattı ve sarıldı.Kollarımı beline doladım ve ağladım.Ellerimden tutup yatağa oturturdu ve kendisi de yanıma oturdu.
"Ne zamandır duyguların var?"
"Buraya taşındıklarından beridir." Tek elimle yaşları sildiğimde bir soru daha yöneltti.
"Çok mu seviyorsun?"
"Evet abla."dediğimde sarıldı.
"Anneme ve babama söyleme.Kimseye söyleme."
Başını salladı ."Söylemem.Kardeşim ilk defa aşık olmuş.Peki o seni seviyor mu?"
"Hayır.Platonik."dediğimde kafasını salladı.
Böyle gece yarısına kadar konuştuk.Gerçekten rahatlamıştım.Ablamın da duyguları olduğunu anlamıştım bu sayede.İçinde insanlık kırıntıları varmış.
Sabah zorla gözlerimi açtım ve okul formamı giyindim.Kapının önüne geldiğimde Jungkook ile karşılaştım.Selam verdim ve birlikte yürümeye başladık.Kafasını bana çevirdi.
"Jae'den özür diledim."dedi yürürken.
"En iyisini yapmışsın."
"Jae benden hoşlanıyor mu?"dediğinde yutkundum.Jae' den şüpheleniyordu.
"Hayır.Öyle bir şey düşünmen bile yanlış."
"Ne bileyim ,dün sen bir şey demedin ama o çıldırdı resmen."
"Onun karakteri benimkinden daha sivri.Benim gibi sakin kalamıyor.Seni sevseydi çoktan bana söylemiş olurdu.Bu yanlış düşüncelerden çıkmalısın."
"Sanırım haklısın.Bu aralar kafam biraz karışık."
İkna ettiğime seviniyordum.Eğer ters bir şey söyleseydim ortalık daha çok karışırdı.
Yürürken bana baktı ve gülümsedi.Ardından kolunu omzuma attı.Yüzüme baktığımda yüzlerimiz çok yakındı.Nefesim kesilmişti ve kalbimin atışı hızlanmıştı.Heyecandan avuçlarımı sıkıyordum.O ise rahattı.
"Kanka sen çok anlayışlısın.Hiç diğer kızlar gibi değilsin.Çok bilgilisin ve sakinsin.Sen en sevdiğim kız arkadaşımsın."
Dediğinde kafamı öne eğdim.Ne bekliyordum ki?Yine arkadaşça bir yakınlaşsaydı bu.Umutlarımın her seferinde suya düşmesini izlemek çok acı vericiydi.
Okula geldiğimizde herkes arasında konuşuyordu.Jae ile Yugyeom bankta oturmuş dedikodu yapıyorlardı.Yanlarındaki gittiğimizde bir yöne baktıklarını fark ettik.Yeni kız gelmişti.Bu kız Jae'nin bana gösterdiği kızdı.
Zil çalınca herkes dağıldı ve biz de sınıfa geçtik.Kız bizim sınıfa girmemişti.Başka bir sınıftandı.Bu biraz olsa da içimi rahatlatmıştı.
Ders bitince teneffüse çıktık.Kunsun denen kız sürekli Jungkook'a bakıyordu ve yanındaki arkadaşlarıyla bir şeyler konuşuyordu.Bu beni tedirgin etmişti.Jae ayaklandı,
"Of sıkıldım.Sınıfa gideceğim."dedi.Yugyeom da ayaklandı."Bekle, ben de geliyorum."dedi ve birlikte sınıfa gittiler.
Ben ve jungkook tek kalmıştık.Fırsat bu fırsattı.
"Jungkook sence şu yeni gelen kız Kunsun güzel mi?"diye sorduğumda güldü.
"Nerden çıkardın?"dediğinde ayağımı yere sürterek konuşmaya başladım."Ne bileyim.Merak ettim sadece."
"Güzel bir kız."dediginde başımı salladım.Tabi ki güzel diyecekti, güzeldi çünkü.
''Anladım."dedim.Şu an kendimi aptal gibi hissediyordum.
Zil çalmıştı ve eve gitmek için çocuklar beni bahçede bekliyorlardı.Tuvalete girip ufak bir işimi halletmem gerekiyordu.
Tuvalet kapısını kapatacakken Kunsun ve iki kızın içeri girdiğini gördüm.Kapıyı hafif aralayıp içeriden onları izlemeye başladım.Kunsun elindeki ruju sürüyordu.O sırada konuşmaya başladı.
"Bir çocuk gördüm.Böyle dişleri tavşana benziyordu.Çok hoşuma gitti."dediğinde pür dikkat onları izledim.Yanındaki kız konuştu.
"Jeon Jungkook mu?O okulun yakışıklı çocuklarından biridir."dediğinde yine kalbimde bir acı hissettim ve klozetin kapağına çöktüm.
"Imm...O çocuğu şimdiden sevdim ama yanında bir kız gördüm.Güzel bir kızdı.Sevgilisi mi var?"
"Hyesun'dan mı bahsediyorsun?O Jungkook'un en yakın arkadaşıdır.Ondan bir şey bekleme.Tavlasa şimdiye kadar çoktan tavlardı.Kız güzel ama beceriksiz.''
"Yine de dikkatli olmalıyım.Sonuçta o da bir kız.Jungkook'a biraz hazırlık yapalım."dedi ve güldü.Çantasından rimel çıkarıp gözlerine sürdü ve rujunu silip kırmızı ruj sürdü.En son da eteğini olabilecek en kısa boyuta getirdi.Yanındaki kız bacaklarına bakıp,
"Kunsun sence de bu fazla değil mi?Jungkook kendini tutamaz diye korkuyorum."
"Tutmasını isteyen kim?"dedi ve gülüşüp çıktılar.Onların ardından hemen ben de çıktım ve gözükmeden arka merdivenlerden koşarak inmeye başladım.Son hızımla koşuyordum.Kunsun'dan önce ben yanına varmalıydım.
Bahçeye indiğimde bizimkiler ayaktaydı.Hemen yanlarına gittim.Beni görünce Yugyeom kafasını telefondan kaldırdı.
"Ne oldu nefes nefesesin?"diye sorduğunda kolundan tuttum ve çıkışa doğru sürüklemeye çalıştım.Kunsun gelmeden Jungkook'u okuldan çıkarmam gerekiyordu.
"Hadi gidelim eve."dediğimde önümdeki Kunsun'u gördüm.Saçıyla oynadı ve gülümsedi.
"Jungkook biraz konuşabilir miyiz?Özel."
"Ne söyleyeceksen burada söyle."
"Tamam o zaman.Jungkook benimle çıkar mısın?"
***

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letter | Jeon Jungkook
FanfictionSana yazdığım mektuplar kalbinin en ücra yerini de aydınlatabilir mi? Jeon Jungkook hayran kurgu.