Hergün geçtiğim yollar üzerinde,
Sefil bir handa konakladım.
Yorgun ağzımda bir garip türkü,
Ve bir bağdan çaldığım,
Narin bir gül kokladım.Yalnızlık hançeri keserken bileklerimi,
Berrak bir parıltı dağıttı bulutları,
İçinden ışık gecen bilyeler,
Ve güzellik yaratan bir çocuk gülüşü...
Aldım zihnimde sakladım.Sabaha karşı çakan şimşeklerden
Korkup uyuyamayan,
Ve bir çingeneden kalan saatle,
Oracıkta zamanı durduran kadın...
Herşeyi yapıyorsun dedi, elinden gelen
Umutsuz bir kehanet sundu,
Bana umuttan bahsederken.Şimdi gitgide küçülüyor,
Bastığım her yer ufuk çizgisinde...
Uzun bir yol tutturmuşum,
Bu sefil handa oturmuşum,
Dudaklarımda bir garip türkü,
Ilk kez deniz gören çocuk gibi,
Gülüşünde sarhoş olmuşum...Sen gülünce ikinci bir zaman başlar...
Ve hayaller;
Bir çingenenin unuttuğu saatin,
Yelkovanında yaşar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞBANIN SON SÖZÜ
PoesíaCân ü ten oldukça benden derd ü dâğ eksük degül Çıhsa cân hâk olsa ten ni cân gerek ni ten bana Dûd ü ahkerdür bana serv ile gül ey bâğbân N'eylerem ben gülşeni gülşen sana külhan bana FUZULÎ