"Ya bi'dinle!" dedim yarım saate yakın Dylan'ın hızlı adımlarına yetişmeye çalışırken.
"Neden beni dinlemiyorsun Dylan? Haksız olmaktan mı korkuyorsun?"
Yine cevap yok.
Sinirle durdum ve sadece ikimizin olduğu bomboş sokağı inletecek şekilde ağlayarak bağırdım."Yalanmış! Demek ki aşkın yalanmış!"
Durdu.
Hızla bana doğru yürüdü ve sinirle o da bağırdı.
"Benim mi aşkım yalanmış?! Benim?!""Evet, senin! Bana güvenmiyorsun, şu kalbim senin için depara kalkarken başka birinin elini tutacağımı zannediyorsun! Eğer, eğer birazcık da olsa gerçek olsaydı duyguların, benim böyle bir şey yapmayacağımı bilirdin!" dedim kızarmış gözlerimle ona bakarken.
Durup yutkundu. Tam gözlerimin içine bakarken bir gözyaşı ıslattı hayran olduğum elmacıkkemiklerini.
"Ağlama..." diye fısıldadı.Ona cevap vermediğimde ağlaması daha da şiddetlendi.
"Ağlama! Senin böyle ağlamanın sebebi olduğum için kendimi öldüreceğim, ağlama!""Ağlamam umrunda değil, biliyorum. Bana güvenmediğin gibi değer de vermiyorsun. Sadece iyi hissetmem için bunu yapma!"
"Ulan. Ulan ben senin için her şeyi göze aldım! Kimse senin yüzüne bile bakmazken ben sana moral verdim, destek oldum! Bi'kez bile hatayı sende aramadım! Sırf sen mutlu ol diye kendi sıkıntılarımı göz ardı ettim ben! Sırf sen mutsuzsun diye haftalarca biriktirdiğim ev kirasını sana hediye almak için harcadım! Ulan evden atılıyordum! Ama yine de aşkım yalan, öyle mi?"
Ikimiz de gözyaşlarına boğulmuştuk.Ve onu ilk defa ağlarken görüyordum, ilk defa bu kadar çaresiz görüyordum...
Yutkundu ve devam etti, "Ulan sana hakaret eden herkesle teker teker konuştum ben! Hepsine bir daha seni rahatsız etmemelerini, ederlerse karşılarında beni bulacaklarını söyledim! Her gece pencerene çıkıp gökyüzünü izlemeni seyrettim. Bazen sabahlara kadar o pencerende kitap okumanı izledim! Senin haberin olmasa bile ben seni her daim sevdim Holland! Bu böyle ve hiç değişmeyecek!"
Durup sakinleşmek için kendine zaman tanıdığında başını öne eğmiş derin derin nefesler alıyordu. Gözlerini kapattığında bir-iki damla yaş daha firar etti kehribar gözlerinden.Işte o an, o yaşlarda boğuldum...
Elimi uzatıp yaşlarını silmek istedim, ama yapamadım...
Tam elimi uzatmışken gözlerini açıp akan yaşları hırkasının koluyla sildi.
Hızla elimi çektiğimde konuşmaya devam etti."Ben bir tek seni sevdim, bir tek sana yandım ben. Bunca yıl yanında hiçbir erkeği görmemenin rahatlığı ve huzuru üzerimdeyken," yutkundu. O kadar çaresizdi ki o an. Tam karşımda minik bir çocuk gibiydi. Sanki en sevdiği oyuncağını kırmışlar da, oyuncağının iyileşmesini bekliyormuş gibi... "Bi'anda seni onunla gördüm. Ilk defa başka bir erkeğin yüzünü güldürdüğünü gördüm ben. O an öyle yıkıldım ki. Ben senin bir tebessümün için her şeyden, herkesten vazgeçerken, elin şerefsizinin seni bir sözüyle gülümsetmesi çok koydu..."
"Dylan..." diye fısıldadım; ne diyeceğimi ben bile bilmeden.
"Sen inansan da, inanmasan da ben sana deliler gibi aşıktım, aşığım ve ölene kadar da aşık kalacağım."
O uzaklaşırken ağlamaktan kuruyan boğazımın acısıyla bağırdım, "Ama bu haksızlık! Neden benim sana bağırmam gerekirken ben kendime sövüyorum?! Neden seni ağlattığım için kendimden bu kadar nefret ediyorum ben?!"
Durdu.
"Ben, ben neden pişmanım söylediklerim için, ha? Bir şey desene! Neden ya, neden? Biz neden böyle olduk? Neden?" diye fısıldadım sonlara doğru bağırmaya takatim kalmadığında.
Ve beni bırakıp çekip gitti.
Hiçbir şey söylemeden...
Arkasına bir kez bile bakmadan...
Gitti...
-
Daha yeni başlıyoruz gayslar hemen yelkenleri indirmeyin akxjsjjdckcksVe çok moralim bozuk şu lanet olası Wattpad bölümlerin yerlerini öyle bir karıştırmış ki düzeltmeye çalışıyorum daha da karışıyor yeni bölüm yazamıyorum, cry.
Neyse uzattım, baay!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone II
FanfictionAlone isimli hikâyenin devamıdır✨ ---------------- #stydia etiketinde #1 #lydiamartin etiketinde #1 #hollandroden etiketinde #2 #stilesstilinski etiketinde #2 #stydia etiketinde #3