Crystal ve Tyler'ı sevgili ilan ettiğimiz saniyeden beri durmadan birbirlerine vıcık vıcık aşk sözleri söylemeleri içimizi daraltırken Dylan hem içecek bir şeyler almak, hem de bu atmosferden biraz uzaklaşmak için mutfağa gitmişti. İyi de yapmıştı yani.
Size ne kadar haklı olduğumuzu göstermek için konuştukları bir konuyu sizinle paylaşıyorum;
Beraber Crystal'ın telefonunu karıştırıyorlardır...
"Ya çikolatalı böreğim şu fotoğrafını bana göndersene kilit ekranıma koyayım."Crystal "Ama bu fotoğrafım güzel değil ki!" deyip mızmızlanmaya başlayınca Tyler ona sıkıca sarıldı.
"Sen makarnayı elle yesen bile güzel olursun nutella kavanozum!"Yani...
Ne söylesem boş.
Hatta bomboş.
Bunların arasını yapmasa mıydık acaba?
Gözlerimi devirip mutfağa ilerledim.
Açık mutfak kapısına yaslanıp içerde bardaklara kola dolduran Dylan'ı izlemeye başladım.İşini ciddiye almasına gülüp yanına ilerledim ve belinden sıkıca sarıldım. Önce afallasa da kıse sürede benim olduğumu anlayıp ellerini ellerimin üzerine yerleştirdi.
"N'apıyorsun burada?"Omuzlarını silkip kola dolu bardakları gösterdi, "Misafirlerime hizmet ediyorum."
Güldüm ve yanından geçip tezgaha oturdum.
"Çikolatalı süt ister misin?" diye sorunca heyecanla başımı olumlu olarak sallayıp ellerimi birbirine çarptım."Yerim seni!" deyip yanaklarımı sıktı ve buzdolabından çikolatalı süt dolu şişeyi çıkardı.
Bir bardağa doldurduğu sütü bana uzattığında yanağından üpüp teşekkür ettim.Ben sütü içerken o boş kaselere cips doldurmakla meşguldü.
Birden durdum.
"Farkında mısın? Biz de içerdeki iki deli gibi oluyoruz yavaş yavaş."Bana bakıp güldü, "Asla öyle değiliz emin olabilirsin."
Omuzlarımı silkip sütüme geri döndüm. Sütümü bitirdiğimde tezgahtan inip bardağı durulmadım ve bulaşık makinesine yerleştirdim."Holl."
Dylan'ın seslenişine gülümseyerek döndüğümde yanıma geldi."Uzun zamandır sana sormam gereken fakat bir türlü soramadığım şeyi sormanın zamanı geldi sanırım."
Kaşlarımı çattım."Biraz garip olacak ama, sevgilim olur musun?"
İçimden bu sözüne anırarak kahkaha atmak gelse de sadece kıkırdadım.
"Evet!"Bana sıkıca sarıldığında başımı omzuna yaslayıp sessizliğin güzelliğini hissetmek için gözlerimi kapattım.
Burnuma gelen huzur dolu koku, güvendiğim bir omuz, sessizlik...
Her şey o kadar güzeldi ki!"İyi ki varsın." dedim fısıldayarak.
"Sen de-" Dylan sözünü tamamlayamadan telefonumun sesi duyuldu.
Yavaşça Dylan'ın kullarından ayrılıp telefonu elime aldım. Annem arıyordu."Efendim annelerin en güzeli!"deyip gülümsedim.
"Kuzum, nasılsın?" kaşlarımı çattım. Annem benimle telefonda konuşmaya başlarken böyle bir şey sormazdı ki.
"Annem, bir şey mi oldu? Bir sorun yok değil mi?" dediğimde Dylan korkuyla bana baktı ve destek olurcasına elini omzuma yerleştirdi.
"Yok... Bir şey olmadı da... İçimde kötü bir his var kuzucuğum. Allah korusun sana bir şey oldu mu diye endişelendim sadece. Boşver sen beni. Sen iyi ol yeter."
"Annem, eğer bir şey olduysa söyle lütfen. Ben zaten şimdi geliyorum eve."
Dylan'a baktığımda başını olumlu olarak salladı. Gülümsedim."Hayır anneciğim, bir şey olmadı. Gelmene gerek yok, bir problem yok." annemin sesinde farklı bir tını aradım fakat gayet sakin ve pamuksu sesiydi her zaman olduğu gibi.
"Tamam anneciğim, sen öyle diyorsan öyledir."
Telefonu kapatıp Dylan'a baktım.Bana neler olduğunu sordu meraklı gözlerle. Ona annemin söylediklerini aktarıp gitmem gerektiğini söyledim.
Oturma odasına geçtiğimizde Tyler ve Crystal'ın uyuyakaldığını gördük.
"Bu iki aşk kuşu uyumuş. Hadi gel seni eve bırakayım onlar uyurken."Ne kadar itiraz etsem de bana zorla ceketimi giydirdi. O ceketini giyerken ben eşyalarımı topladım ve birlikte bizim eve doğru ilerlemeye başladık.
Sessiz geçen kısa yolculuğun ardından apartmanın eşiğinde bana sıkıca sarıldı. "Sonra bana olanları anlatmayı unutma tamam mı?"
Gülümseyip başımı salladım.Dudağımın kenarını öptüğünde utançla apartmana koltum. Arkamdan attığı küçük kahkahayı umursamayarak bizim kata çıktım.
"Ben geldim!" diye bağırıp ayakkabılarımı çıkardım ve oturma odasına girdim.Annemin orada olmadığını gördüğümde paniklesem de sakinleşmek için nefesime odaklanıp mutfağa gittim.
"Hoşgeldin Holl."Mutfakta kek yapan annemi gördüğümde rahat bir nefes verip gülümsedim.
"Hoşbuldum."Annemin iyi olmasına, hatta kek yapmasına sevinmiştim. İçimdeki korku az da olsa azalmıştı.
Umarım böyle devam ederek korkum sonlanır...
Ve umarım kötü şeyler olmaz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone II
FanfictionAlone isimli hikâyenin devamıdır✨ ---------------- #stydia etiketinde #1 #lydiamartin etiketinde #1 #hollandroden etiketinde #2 #stilesstilinski etiketinde #2 #stydia etiketinde #3