5.5

146 16 2
                                    

Yüzleşmem gereken şeyler gün yüzüne çıktığında çaresiz bir şekilde kendimi yine odamda bulmuştum.
Yine ne yapacağımı bilemez halde halıya uzanmış tavanı izliyordum.

Beynim yerinden çıkacak kadar ağrıyla bana selam çakarken, her hücrem bana isyan ediyordu.
Yorgundum.

Hem fiziksel, hem ruhsal anlamda yorgundum...

Artık Dylan'ı yine arayamazdım.
Tüm dertlerime onu da bulaştırmaktan çekinmezken bir daha onu arayamazdım.

Ama Clay...

Kardeşim?

Onunla kardeş olabileceğim aklımın en ücra köşesinde bile yokken, şimdi olanlara baktığımda hiçbir şeyin imkansız olmadığı yüzüme tokat gibi çarpıyordu.

Anneme olanları yalnız anlatmaya gücüm yetmezken telefonumu çıkarıp Clay'in numarasını tuşladım.

Onu eve çağırdıktan dört-beş dakika sonra zil çaldığında yavaşça odamdan çıktım. Annem kapıyı açarken, babam kapıdan uzanmış kimin geldiğine bakıyordu.
"Pardon, kimsiniz?"

"Ben Clay, efendim. Siz de Holland'ın annesisiniz, değil mi?"
Annem bana baktığında Clay'i içeri almasını istedim.
Babam Clay ile karşı karşıya gelince rengi atarken sinirden hafifçe güldüm.

Clay'in yanına geçip onunla aynı koltuğa oturdum.
Babam yerinden sonunda hareket ederken yüzünü garip bir tepki sarmıştı.
"Kızım, bizi tanıştırmayacak mısın?"

Sinir her hücremi ele geçirirken derin bir nefes alıp en azından şimdilik sakin kalmaya çalıştım.
"Siz zaten birbirinizi gayet iyi tanıyorsunuz." dedim tıslayarak.

"Ne demek bu?" dedi annem yanımıza gelirken.

"Babamın sana anlatması gereken şeyler var anne."
Annemin kaşları çatılırken hepimiz ayağa kalkmıştık.

Babamın yüzü şekilden şekile girerken ağzından çıkacak sözlere yoğunlaşmıştık.
"Bir şey söylesene Tony?" dedi annem çenesi titrerken.

Clay'e baktığımda soğukkanlılıkla bekliyordu olacakları. Ona baktığımı fark edince artık konuşması gerektiğini anlamıştı.

Yutkundu ve anneme döndü.
"Efendim..."

Hepimiz onu pür dikkat dinlerken babamın yüzü kızarmıştı...

"Holland ve ben, kardeşiz."

Alone IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin