3.3

222 19 17
                                    

"Sevdiğim Bütün Erkeklere isimli filmi izleyelim! Çok güzelmiş diye duydum!"

Çoğunluk onaylayınca koltuklardan birine oturdum. Dylan ve Tyler'ın gelmesiyle, Cody, Victoria, Liam ve Shelley şıllığı da gelmişti. Liam kolunu Victoria'nın omzuna atmış bir şeyler anlatırken ona mısır yediriyordu. Öyle tatlı bir çifttiler ki!
(Fakat yazar Thiam shipliyor.)

Cody yanıma oturmuş, kucağına aldığı cipsleri kemirirken filmin başlamasını bekliyordu. Yanımdaki Crystal durmadan Tyler'ı süzüyordu. Shelley ise Dylan ile sohbet etmeye çalışıyordu.

Nihayet filmi başlattıklarında Tyler tam bizim oturduğumuz koltuğun dibine uzandı ve Crystal'ı yanına çağırdı.

Tabii, Crystal durur mu? Asla!

Depar atarak -ki bu koltuktan yere kaymak oluyor- Tyler'ın yanına yerleşti.

Ve ben bir tarafımda Cody, diğer tarafımda Dylan ile mısır yiye yiye filmin ilk dakikalarını izlemeye başladım.

**

"Salak bu kız ya. Neden mektupları göndermeyeceğini bile bile adres yazmış ki? Saçmalık."

"Bir şeyi de beğen!" dedim yanımda durmadan somurtan Dylan'a.
Bana döndü ve fısıltıyla, "Ben zaten bir şeyi çok beğeniyorum ama..." dedi.

Umursamadan önüme döndüm. Filmi kaçırmamak için. Yoksa başka bir nedeni yoktu.
Evet, evet! O yüzden!

**

"Ah, Peter Kavinsky. Senin kadar mükemmel bir insan yok şu dünyada!" dedim hayranlıkla filmi izlerken.

Crystal bana hak verdi, "Aynen ya, böyle güzel seven kaldı mı ki?"

Birden Crystal'ın yanından atarlı bir ses duyuldu, "Neresini sevdiniz şunun anlayamadım. Siz kızlar doğru seçim yapamıyorsunuz. Bildiğin tüplü televizyon bu! Hem, ondan daha güzel seven extra large kalpli plazma televizyonlar da var!"

Kahkaha attım. Tyler gerçekten de Crystal'ı kıskanmıştı!
"Peter Kavinsky o boru değil!" dediğimde Dylan, "Yok, bu bildiğin boru." dedi.

"Yok ya, ben sevdim Peter kardeşi. Güzel seviyor. Çok güzel hem de." Şok olmuş bir şekilde Cody'e baktım. Pardon, baktık. Hepimiz.

Çünkü kendi hemcinsine iltifat eden bir erkeği ilk defa görüyordum açıkçası.

"Şaka mısın sen?"
Dylan'ın tepkisine gülecek gibi olsam da kendimi toparladım.

"Kızlar ona bayıldı diye onu hiç sevmediğinizi söylemeniz sizi kıskanç âşık biri yapmaz beyler."

O kadar haklı konuşmuştu ki şimdi alnından şap diye öperdim fakat ortam uygun değil yani.

**

Izlediğimiz filmden sonra beraber yeni bir diziye başlayalım deyip netflix dizilerine bakmaya başlamıştık.
Tabii, onlar başlamıştı.

Çünkü ben o sırada uyumamak için savaş veriyordum.

Saat geç değildi, bu yüzden uykumun gelmesine çok şaşırıyordum. Bir insanın nasıl saat 20:16 da uykusu gelir?
Geliyormuş demekki.

Gözlerim yavaşça kapanırken başım taşıyamayacağım kadar ağır gelmeye başlamıştı. Ben de başımı sağımdaki yastığa yasladım.

Orada zaten uyuyakalmıştım...

Alone IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin