-Abi dur. O benim sevgilim!
Ateşin yumruğu havada kaldı. Tırnakları avuç içini kanatana kadar sıktı. Ardından yavaşça ayağa kalktı. Burnundan soluyordu. Neşe'yi bileğinden tutup sürüklemeye başladı. Neşe, ona yetişemeyince de sırtına aldı. Arabaya geldiklerinde onu arka tarafa fırlattı. Kendi ise öne bindi. O kadar hızlı gidiyordu ki gece olmasa şimdiye kadar kesin birine çarpardı. Kaşları çatık sadece ileriye bakması Neşe'yi endişelendiriyordu. Onu daha iyi görebilmek için orta koltuğa geçti.
-Beni korkutuyorsun. Kaza yapacaksın.
Ateş tepki vermeyince Neşe elini onun yanağına koydu. Ama koyduğu gibi sert bir şekilde ittirdi Ateş. Dahada hızlandı.
-Yavaşla lütfen.
Neşe tedirgin. Ateş sinirliydi. Hatta sinirli hafif kalıyordu, barut fıçısı gibiydi.
-Neden. Dedi Ateş sadece.
-Arabayı durdur konuşalım.
-Ne diyeceksin! Diye gürledi. "Hislerimde yanılmışım. Seni istemiyorum mu?"
Bu Neşe'de bardağı taşıran son damla oldu.
-Beni idare mi edecektin! Diye bağırdı Neşe. Kendisi de Serkan'ın ablasıyla yemekteydi. Ama bütün suç Neşe deymiş gibi davranıyordu.
Genç kadın telefonuna gelen resmi açtı.
-Ben ikinci planda bırakılan kişi olamam. O nişanlın ben metresin mi olacağım? En azından Serkan sadece benimle olmak istiyor. Bende istiyorum.Yalan. Böyle bir isteği yoktu, tek istediği Ateş'in o resimlerin montaj olduğunu söylemesiydi. Ateş resme baktıktan sonra ani bir fren yaptı. Neşe ileriye doğru savrulurken Ateş onu elbisenin askısından tutup kendine çekti. Yüz yüzeydiler. Ama Neşe korkudan yüzüne odaklanamıyordu. Onun sinirlendiği zaman çıra kendisinin de ateş olduğunu biliyordu. En ufak sinirinde kendinide ortalığıda ateşe veriyordu. Neşe'nin dudaklarına yaklaştı. Dudakları deydi deyecekti. Neşe öpeceğini düşündü. Ama öpmedi öylece durdu.
-Sen benimsin! Dedi bunu söylerken dudaklarını oynattığı için Neşe'nin dudaklarına değmişti dudakları. Neşe onu deli etmek için bilerek böyle yaptığını düşündü.
-Benimle olmak istemiyorsan söyle. İstiyorsanda söyle. Artık takatim kalmadı. Bu hissizliğinden bıktım.
Neşe'yi geriye doğru ittirdi.
-Seni özledim diyorum. Bende bile diyemiyorsun. Kendi benliğimi bırakıp sana şiirler okuyorum. Sevgimi hissettirmeye çalışıyorum ama sen bir duvar gibisin. Tepki vermiyorsun. Yeter Neşe sıkıldım artık.
Ateş çok sinirliydi. Neşe'den sevgi sözleri duymak istiyordu. Ama o bunları yapabilecek bir kız değildi. Ya da tam olarak nasıl yapacağını bilmiyordu. Neşe ise hissizdi. Aslında oda bağırmak hesap sormak istiyordu. Ama tek yapabildiği tepkisizce durup onu dinlemekti. Aslında Neşe Ateş'le olmak istemese Ateş ortalığı ayağa kaldırırdı. Belki de sadece blöf yapıyordu. Onun sevgisi görmek için. Ateş tekrar arabayı çalıştırdı. Tek istediği düşünmekti. Olanları anlamak istiyordu. Neşe de onunla aynı fikirdeydi. Ama o biraz daha kapsamlı düşünmek istiyordu. Evin önüne geldiğinde Ateş kapıyı çarparak arabadan indi. Neşe ise eve gitmek istemedi. Arabada kalmak istedi ama sonra vazgeçip arabadan indi.
Eve saçı makyajı dağılmış şekilde girdiğinde annesinin girişte gülümsemesine anlam veremedi.-Neyin var kuzum?
Olduğu yere mıhlandı. Taşlar şimdi oturuyordu.
-Sakın, bütün bunları senin ayarladığını söyleme bana.
Serkan'ın odama kadar gelip not koyacak hali yok ya diye düşündü Neşe.
-Kızım neden öyle bakıyorsun? Sen demedin mi aşık oldum diye. Bende size ortam ayarladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABIM EDEBIYAT ÖĞRETMENIM MI? (No Texting)
HumorAşırı kıskanç ve asabi abiniz okulunuzun en genç ve yakışıklı öğretmeni olsaydı neler olurdu? Neler olmaz ki? Hele de abiniz yüzünden başınıza sürekli dert açılıyorsa. Neşe ve arkadaşlarının başına gelen komik olaylar pişmiş tavuğun başına gelmiyord...