...
Aytaç'la yalnız konuşabilmek için bir bahane ürettim.
-Ateş dışardan poğaça filan alsananıza kahvaltı yapalım. Acayip açım.
Toprak ve Ateş birlikte çıktılar.
-Aytim gelsene biraz balkonda oturalım.
Birlikte balkona çıktık. Onu koltuğa oturttuktan sonra bende balkonun mermerine yaslandım.
-Seni incitmek istemiyorum. Ama Aleyna ile yaşadığınız problemi biliyorum.
Kalkmaya yeltendi.
-Yok öyle bir şey. Nerden çıkarıyorsun?
Elimle ittirdim.
-Bak utanılacak bir şey yok. Biz her sorunu birlilte çözmedik mi? Terapiste ya da psikoloğa gidebiliriz.
Duraksadı.
-Hadi lütfen. İkimizin arasında sır olarak kalacak.
-Neşe nereden çıkarı--
Elimle onu durdurdun.-Ömrünün sonuna kadar böyle mi yaşayacaksın?
-Tamam. Aramızda. Ben bakıcam bir çaresine.
Sarıldım.
-Ya Ayti.Dostluk güzel şeydi.
-Öhöm öhöm.
Ateş ve Toprak tepemde dikiliyordu.
-Ya hu iki dakika evden gidiyoruz hemen sarmaş dolaş. Sonra kızınca kızdı oluyor.
Aytaçtan ayrıldım.
-Ateş hoca. Ayıp oluyor ama. Neşe benim ilelebet kayınçomdur.
- Evet biz birbirimizin kayınçosuyuz.
Dedim saçmalayarak.-Bilmez miyim? Evrende küçük enişte zaten.
O sırada Evren içeri girdi.
Elinde çiğ sucuk vardı.-Kardo açlıktan gözüm dönmüş. Ben bunu biraz kemirdim ama helal et.
Önüme tuttuğu sucuğa iğrenerek baktım.
-Hayvan mısın Evren? Sucuğu çiğ çiğ mi yedin? Al çıkarayım ayakkabımı da ye!
- Bu da evin köpeği gibi bulduğunu kemiriyor.
Dedi Toprak. İstemsizce kahkaha attım.
Ben gülünce ciddi suratı seğirdi o da gülmeye başladı.Sonra benim durup onu seyrettiğimi görünce aniden ciddileşti.
-Oha sen gülebiliyorsun. Dedim.
Elindeki poğaça poşetini yüzüme fırlattı. Hayvan.
-Öyle bir şey olmadı gerizekalı. Ayrıca ben açlıktan ölmeden önce git ve çayı getir.
Bayık bakışlar atıp balkondan çıktım.
Toprak Toprak'tı işte.***
Kayıtlar başladıktan sonra okula gün saymıştık.
Ateş'le aramız her zamankinden iyiydi.
O beni evlilik için sıkıştırsada ben henüz hazır değildim. Daha çok erkendi.Saçlarımı maşalarken Ateş'e gülümsedim. Kravatını bağlıyordu.
Benim için okulun ilk günüydü. Ateşse 15 gündür okula gidiyordu.
Elini cebine attığında kağıt çıktı.
Açıp okudu ardından buruşturup çöpe fırlattı.
-Yine mi aşk mektubu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABIM EDEBIYAT ÖĞRETMENIM MI? (No Texting)
UmorismoAşırı kıskanç ve asabi abiniz okulunuzun en genç ve yakışıklı öğretmeni olsaydı neler olurdu? Neler olmaz ki? Hele de abiniz yüzünden başınıza sürekli dert açılıyorsa. Neşe ve arkadaşlarının başına gelen komik olaylar pişmiş tavuğun başına gelmiyord...