ÜVEY ABIM EDEBIYAT ÖĞRETMENIM MI? (No Texting)

2K. 8.Bölüm👣

-Hemen anlat nasıl tanıştınız?

-Biz..

Toprak kızı çekti.

-Acelemiz var. Sonra konuşuruz.

Dedi asabi bir tavırla
Ardından kızı zorla ittirerek dışarı çıkardı.
Toprak'ta bir gariplik vardı ya neyse.

-Bende gideyim o zaman. Dedi Evren

-Nereye? Daha karpuz kesecektik.
Diye takıldım.

-Görüşürüz kardo. Dedi eliyle öpücük yollarken

- Tamam öpüldün.

Evren giderken bende masalardan birine oturdum.

Ateş'in gelmesini beklemem gerekiyordu.

***
Ben telefonumla oynarken bir anda gürültü koptu içerdeki herkes esas duruşa geçmişti.

Ateş gelmiş olamazdı herhalde.

Omzumun üzerinden baktığımda Gencal beyin koruma ordusuyla içeri girdiğini gördüm.

Hadi!
Buyrun cenaze namazına!

-Neşe? Oturabilir miyim?
Usulca başımı salladım.

Hayır desem oturmayacaksın sanki aq.

-Seninle bir anlaşmamız vardı. Hatırlar mısın? Arkadaşının kurtulması karşılığında benimle iş yapmayı kabul etmiştin.

Allah'ım şu korumaları yok et de şu adamın boğazına çökeyim. Lütfen.

-Nedir bu iş? Dedim sakinliğimi korumaya çalışırken.

-Duyduğuma göre bizim okula başlıyormuşsun. Bize de bir tedarikçi lazımdı. Ee senden iyisini bulamayız.

-Ne tedariği?

-Para ve mal! Dedi bu iki kelimeye baskı yaparak.
"Görevin verilen görevleri yerine getirmek. Bizimle bir bağın yok. Üstelik tarihimizde hiçbir kadın kuryelik yapmadı. Polis senden hiç şüphelenmeyecek."

Rahatsız edici bir kahkaha attı.

-Peki ya kabul etmezsem?

-Anlaşma anlaşmadır çocuk ölür.

Ulaş'ı kastettiğini çok iyi biliyordum.

-Tamam kabul ediyorum.

Benim bir yolunu bulup bu işten sıyrılmam lazım

-Sana atış eğitimi ve bir silah verilecek. Kendini koruman için.

Kendimi mi korumam için?

Benim de adım Neşeyse ben bunlara bapuçlarını ters giydirirdim.

- Tamam yarın arkadaşlar seni alıp Gagavusa getirecekler.

O kalkarken Ben arkasından bakakaldım.

***

Uyanıp gelir diye beklemiştim ama Aytaç hala gelmemişti. En son kendini kaybedince onu yatırmıştık
Uyandırmak için odaya gidip yatağın kenarına oturdum.

Ardından elimi Aytaç'ın omzuna koyup sarstım.

-Aytaç. Uyansana.

Aytaç bir şeyler mırıldandırtan sonra

-Aleynaaa. diye bağırmaya başladı.

Kolumı tutup beni yanına çekti.

Ondan kurtulmaya çalıştığım anda kapı gürültülü bir şekilde açıldı