48. Bölüm/ "Daş Yok Mu Daş!"

6.4K 349 148
                                    

İyi okumalar🎉

***

-Ateş ben.. özür dilerim. O aptal Toprak'ın tuzağına düştüm.

Hemen videoyu başa sardım.

-Bak bizim Toprak'la aramızda bir şey geçmedi.

Hafif tebessüm etti.
-Biliyorum. Alır almaz izledim ben videoyu. Ama devamını görmemiştim.

-Neden bir şey söylemedin?

Diye hayretle sordum.

-Ne söylemem gerekiyordu.?

Dedi. Dondum kaldım. Nasıl ya? Bunca şey oldu ve senin söyleyecek tek bir şeyin yok mu?

-H-hiçbir şey söylemene gerek yoktu. Haklısın. Neyse okula geç kalıyorum hazırlansam iyi olur.

Deyip yanından geçmek için hareketlendim ama kolumdan tuttu.
-Eğer sana kızmamı bekaret mevzusuna bağlıyorsan yanılıyorsun. Ben beni dinlemeyişine, sana uzak dur dediğim halde soluğu onun yanında almana kızgındım. Beni aldatmana. Hemde onunla.

Gözlerinde hafif kırgın bir ifade vardı. Ama o sıra telefon çalınca kolumu bıraktı.

Bende odama gidip kıyafetlerimi giyindim. Sonra da çıkıp hızla yürümeye başladım. Karma karışıktım. Bu yüzden Ateş'le gitmek istememiştim.

Sıkıntıdan kendi kendime söyleniyordum.

-Aptalsın Neşe! Hayır ne sanıyorsun ki?
Ne sanıyorsun yani? Kollarını açıp aa tamam Neşe mi diyecekti?

Sinirle haldır haldır yürüyordum.

Okula girecekken biri ayı gibi kornaya bastı. Ama ona basmak denmez resmen kornayı söktü yerinden hayvanoğlu hayvan.

Sinirle etrafa bakındım.
Daş yok mu daş!

Elime taşı aldığım gibi arabaya fırlattım. Ön camda güzel bir çatlak oluştu. Mükemmel bir haz hissettim.
Ohh ne güzel oldu miss!
Bir an terapi gibi geldi.
Sadece bir an!

Lan biz bu taşı attık ama bu müdürün arabası olmasın!

Koş Neşe Koş bu okuldada ilk vukuatın gerçekleşti!

Koşmaya başlamıştım ki kolumdan çekildim.

-Napıyorsun lan sen!

Dönüp baktığımda müdür olmadığını gördüm.

Çok Şükür!

Tamam da kim bu bazlama?

-Ne diyorsun Allah'ın hırbosu?

Diye cırladım.

Çocuk verdiğim tepki karşısında dona kaldı. Kavgaysa kavga. Allahına kadar!

- Lan bak seni öldürürüm. Sen hangi cesaretle benin arabama taş atarsın.

-Terbiyesiz herif! Dat dat kornaya basacağına adam olup bekleseydin o zaman!

-Kızım seni varya kimse elimden alamaz.

Hodri meydan!

Çocuğun koluna vantuz gibi yapışıp çocuğu bağırtana kadar ısırdım.

-Aghhg seni ben varya.
Diye kafamı kolundan ayırmak için kafama bastırmaya başladı. Ama nafile. Bende bırakacak göz var mı? Çocuk kolunu sallıyor. Öyleki kendimi kene gibi hissetmedim değil.

En son kolunu ısırmayı bıraktığımda
yumruğunu sıktı. Ve yumruk bana doğru geliyordu. Sol göz gidecek gibiydi. Yumruk sol gözüne doğru yöneliyordu.
Ne yapacağımı bilemezken Aytaç bir anda araya girip çocuğa yumruğu çaktı.

ÜVEY ABIM EDEBIYAT ÖĞRETMENIM MI? (No Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin