Birinci Bölüm

291 7 3
                                    

En sevdiğim yerde, aynı zamanda kendimi en mutlu hissettiğim yerde, sahilde oturmuş Beren'i bekliyordum. Deniz ve gökyüzünün birleştiği yere bakarken telefonumun çalmasıyla gözlerimi o güzel yerden ayırmak zorunda kaldım. Beren arıyordu. Telefonu açar açmaz "Trafiğe takıldım. Biraz geç kalacağım." dedi. "Tamam, sorun değil" dedim ve telefonu kapattım. En yakın arkadaşınızın her yere geç kalma gibi bir huyu varsa gerçekten çok şanssız birisiniz demektir. Bakışlarımı tekrar aynı yöne çevirdim. Dünyada en sevdiğim iki şey olan deniz ve gökyüzünün birleştiği o çizgi dünyanın sekizinci harikası olabilirdi. Bir süre aralıksız bir şekilde aynı yeri izledikten sonra kulağıma tanıdık bir melodinin gelmesiyle başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Benim yaşlarımda, uzun boylu, kahverengi saçlı bir çocuk sahilde oturmuş, eline gitarı almış benim en sevdiğim şarkıyı söylüyordu. Bu şarkıyı her duyduğumda söylemek geliyordu içimden. Koşarak biraz ileride duran çocuğun yanına gittim. Sesim güzeldi ve sesime güveniyordum. Gerçi güzel bir sesim olmasa da o şarkıyı orada söylerdim. Çocuğa izin istercesine baktım. Başıyla onaylayınca yanına oturdum ve şarkıya başladık.
   Şarkı bittiğinde bana bakıp teşekkür etti. "Önemli değil" dedim ve yanından ayrılıp tekrar biraz ilerideki yerime oturdum. O birkaç şarkı daha çaldı. Hepsi de benim bildiğim ve çok sevdiğim şarkılardı. Ayağımla yere vurarak ritim tutuyordum. Bir süre sonra içecek almak için ayağa kalktığımda az önceki çocuk yanıma geldi. "Teşekkür ederim" dedi. "Önemli değil" dedim gülümseyerek. "Çok güzel ve güçlü bir sesin var" dedi. "Teşekkürler" dedim. "Şey... Yanlış anlama ama bence parayı paylaşmalıyız. Sakın yanlış anlama. Sadece emeğinin bir karşılığı olsun istiyorum. Paranın çoğunluğunu o şarkıda kazandık. Emek verdin ve karşılığını almalısın bence" dedi. Gülümseyerek "Hayır, yanlış anlamadım ama gerçekten bunun için yapmadım. En sevdiğim şarkıyı söylüyordun. Ben de dayanamadım ve seninle birlikte söylemeye başladım. Olay bundan ibaret. Bu yüzden o parayı asla almayacağım" dedim. "Peki, sen bilirsin. En sevdiğin şarkı gökyüzü demek" dedi hafif şaşkın bir yüz ifadesiyle. "Evet, en sevdiğim şeyin adını taşıyor ayrıca" dedim. "Cidden mi?" diye sordu gülerek. Ben de aynı şekilde güldüm ve "Cidden" dedim. "Aynada yansımamı görüyor gibiyim. Yani... Ruhumun yansımasını desek daha doğru olur sanırım" dedi aynı şekilde gülerek. "Gökyüzü bizim ortak yönümüz ha?" dedi bana bakarak. "Öyle sanırım" diye karşılık verdim. "Küçükken ne zaman üzgün olsam, canım bir şeye sıkılsa veya düşünceli olsam annem hep 'Gözlerini kapat ve bulutların üstünde gökyüzünü gezdiğini düşün' derdi" dedi. "Benim annem de üzgün olduğumda 'Ellerini gökyüzüne doğru kaldır ve bulutlara dokunduğunu ya da gökyüzünde yürüdüğünü hayal et' derdi" dedim. "Ben gideyim artık" dedi. Arkasından ben de gitmeye başladım. İçecek almak için bakkala girecekken onun yan taraftaki pet shopa girdiğini gördüm. İçecek almak yerine onu bekledim. Oradan ne alacağını çok merak ediyordum. Kısa bir süre sonra elinde bir paket köpek maması, bir paket kedi maması ve birkaç kapla dışarı çıktı. Sanırım gitar çalarak kazandığı parayı sokak hayvanları için kullanıyordu. Onun bu davranışı beni gülümsetmişti. O, koyduğu kapların etrafına doluşan kedi ve köpeklerin başını okşarken ben de bakkala girdim. Büyük şişelerde iki şişe su alıp dışarı çıktım. Onun yanına gittim ve "Yardım edebilir miyim?" dedim gülümseyerek. "Tabii. Gel" dedi. Peşinden gittim. Köşeye koyduğu kaplardan birkaç tanesini bana uzattı. Ben de kaplara su doldurdum. Telefonuma gelen bildirim sesiyle elimdeki su şişesini yere bıraktım. Beren "Ben geldim. Neredesin? Yüzünüzü gösterin de sizi bulabileyim Destina Hanım" diye bir mesaj atmıştı. Ona bakarak "Arkadaşım gelmiş. Gitmem gerek." dedim. "Tamam, sorun değil" dedi başını anlayışla sallayarak. "Görüşürüz" dedim ve hafifçe el salladım. "Görüşürüz" dedi. Yanından ayrılırken henüz iki veya üç adım atmıştım ki "Şey... Bir dakika" demesiyle arkama döndüm ve ona baktım. "Eğer daha sonra yine burada olursan yine birlikte şarkı söyleyip o parayla sokak hayvanlarını beslemek ister misin?" diye sordu ve utanarak kafasını kaşıdı. "Çok isterim" dedim gülümseyerek. "Umarım yine görüşürüz" dedi. "Umarım" dedim ve yanından ayrıldım.

Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin