1.5 (Jane)

77 42 0
                                    

   Devon'un -ve elbette diğerlerinin- korkumu görmemesi için hemen aşağı indim ve salonda yüzüstü yatmakta olan cansız bedene baktım. Kanımın yüzümden çekildiğini hissetmiş ve bembeyaz oluşumu görmemeleri için kaçmıştım. Birkaç dakika boyunca o odada yalız –ayaklarımın dibindeki cesedi görmezden gelirsek yalnız- başıma durup nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Incarna için korkuyordum. Arkadaşım olmaktan çıkıp ailem olmuş kişiyi kaybetmekten. Onu pisliğin teki yüzünden kaybetmek.

Eğer yalnız olsaydım, ki şu anda yalnız olmayı her şeyden çok istiyordum, olay yeri umurumda olmaz, en iyi arkadaşımla çocukluğumuzu geçirdiğimiz evde gördüklerimi unutur, davayı başkasına vermek üzere Boston Emniyet Müdürlüğüne sürmeden önce arabamda oturur, rahat hissedene kadar ağlardım. Tek başımayken ağlamak yatıştırıcıydı ama onların gözünde imkansız olan bir şeyi başardığınız ya da onların sadece kendilerinin yapabileceğini düşündükleri bir şey yaptığınız için sizden nefret eden ve her fırsatta sizinle uğraşan bir sürü erkek arasında çalıştığınızda gözünüzün dolması bile koca bir haftanızı kabusa çevirmeye yetebilirdi.

Hayır, olay yerinden ayrılmayacaktım. Incarna'nın yanında olamayacaktım ama çocukluğunu zindana çeviren bu evde yeni bir cinayet olmuştu ve ben bunu onun için çözmeye karar vermiştim. Bilmesi gerekiyordu. Slade'den artık korkmaya başlaması gerektiğini, artık ondan kaçınmak için biraz çaba göstermesi gerektiğini...

Incarna onu tanıdığımdan beri Jason'dan hiç korkmamıştı. Ona ne yaparsa yapsın Incarna hiç kaçmamıştı. Birkaç kez şahit olduğum rahatsız edici şeyler vardı. Teninde açtığı yaralar, vücudunun istediği yerinde söndürdüğü sigaraları, elinde kalan bir tutam sarı saçı ve ince bileklerini sarıp onu garajda kalmaya mahkum eden kelepçeler gibi... Hepsini görmüştüm. Ama Incarna'nın gözlerinde bir an için bile korku görmemiştim. Kaçmaya çalışmamış, karşı koymamış, canı yansa da sadece susmuş ve Jason'un gözlerine bakmaya devam etmişti. Herkesin korktuğu simsiyah gözlerine.

Hala mutlu olabilmesi de beni şaşırtıyordu. Hala evden yalnız başına çıkabilecek cesareti toplayabilmesi, hala çocukları için hayatımda gördüğüm en iyi anne olarak hayatına devam edebilmesi... Jeff'İn kayıp olması size iyi bir anne olmadığını düşündürmesin. Bu onun suçu değil. Jeff'in dik başlılığının bir sonucu belki de.

(Incarna)

Jane benim için buraya bir ekip göndereceğini, ama şu an bırakıp gelemeyeceği bir işi olduğunu söyledi. Yine bir olay yerine gitmiş olmalılardı. Hayır, ona kırılmamıştım. Tek istediğim en iyi arkadaşımın ve kocamın orada güvende olmasıydı. Ve daha güvende olup olmadığını ölesiye merak ettiğim ve nerede olduğunu bile bilmediğim oğlumun.

Onu düşündüğüm zaman aklımda beliren tek şey o eski siyah arabamızdı. Jane'in ailesiyle yaşadığı evin garajından, hastaneye gitmek üzere gizlice çıkardığımız o siyah araba ve o anılarla dolu arabanın arka koltuğunda Jeff ve Noah'ı kucağıma alışım. Jane'in kana bulanan siyah ceketi ve kızıla boyanan elleri. Devon'un hastaneye varamadan arabayı durdurması ve arka koltuğa dönüp baktığında yüzünde beliren korku ve mutluluk karışımı yüz ifadesi.

Verandasına oturduğum evin önünde yavaşlayarak duran arabanın çarpan kapılarının sesi beni güzel anılardan ayırıp gözlerimi açmaya zorladı. Gözlerimi açtığımda karşımda Jane ve Devon'un işteki arkadaşlarından ikisi duruyordu. İkisi de üniformalarıyla gelmişti. Uzun boylu olandan destek alıp ayaklarım üzerinde durmam için uzattığı eline sıkı sıkıya tutundum. Onun burada olması tüm korkumu çekip alıyordu. Jane olmasa bile, onlar Jane onlara güvendiği için buradalardı. Ayağa kalktığım anda içeriden gelen bağrışla dizlerim çözülmüştü. Kendimi tekrar yerde, bu sefer dizlerimin üzerinde otururken, ellerim ise hiç olmadığı kadar titrerken bulmuştum. Jeff'in sesiydi. Duyduğum sesin Jeff'e ait olduğundan emindim. Oğlum günlerdir buradaydı ve ben bir saattir dışarıda hiçbir şey yapmadan oturuyordum.

Beni ayağa kaldıran ama adını hatırlayamadığım polis kapı tokmağını birkaç kere kapıya sertçe vurdu. "Boston Polisi, kapıyı açın." Demesine rağmen evde yine ses kesildi. Ev artık sanki az önceki acı dolu bağrış hepimizin birer hayal ürünüymüş gibi sessizdi. Tıpkı ben geldiğimde olduğu gibi. 

-Bade 🍀

İkinci ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin