11. BÖLÜM

2.5K 108 6
                                    

Akşın: "Sabah bir uyandım, yatakta gülme tuttu."

Akşın: "Beni düşündüğün için teşekkür ederim, Berat."

Akşın: "Bazı dediklerini anlamasam da sormayacağım."

Akşın: "Bu arada, benim sümüğümle derdin nedir acaba?"

Akşın: "Senin akmıyor sanki, bu bir insanlık belirtisi ağlayan insanın sümüğü akar."

Akşın: "Ve eve geldiğim de TEMİZLEMEDİM HİÇ BİR YERİMİ."

Akşın: "Anlayacağın hâlâ pisim. Günaydın."

Berat: "Meraklısın ve pissin. Bunları öğrendiğim iyi oldu."

Berat: "Ve sana da günaydın."

Akşın: "Okulum var, sonra da dershanem. Ne tarafa öleyim?"

Berat: "Hepimiz geçtik o yollardan ölmedik merak etme."

Akşın: "Yaşıyor musun?"

Berat: "Ağır yaralı olarak kurtuldum."

Dudaklarım mesajı gördüğüm an yukarı kıvrıldı. Kimdi, neydi bilmiyordum ama onunla konuşmak iyi geliyordu, beni zorlamıyordu ve kötü rahatsız edici bir tarafını da görmemiştim. Hep ayaklarımın üzerinde durmam hakkında beni güçlendiriyordu. 

Akşın: "Ben kesin şehit olurum. Ölürsem mezarıma okul yolunda öldü yazın!"

Berat: "Mızmızlanma, senin yerinde olmak isteyecek binlerce kişinin hayatını yaşıyorsun."

Akşın: "Kim benim hayatımı isteyecek kadar mazoşist olabilir ki?"

Akşın: "Beyinlerine su mu çıkmış?"

Telefonumu yatağa koyup kollarımı yukarı kaldırarak gerindim. Saat sabahın altısıydı bu adam neden bu kadar erken uyanıyordu böyle. Gerinme işim bitince omuzlarım aşağı düşerek boş boş karşı duvara gözümü dikip aydınlanmamış havaya baktım. Telefonum titrediğin de alıp gelen mesaja tıkladım.

Berat: "123 Milyon çocuk okula gidemiyor. Bunların yüzde kırkı gelişmiş ülke yüzde yirmisi savaş bölgesinde yaşıyor. Sen o yüzde yirmilik kısımda da olabilirdin değil mi Melahat?"

Akşın: "Haklısın galiba."

Akşın: "Aydınlattığın için sağ ol."

Berat: "Kahvaltını iyi yap, bu aralar süzüldün sanki?"

Ellerimi yanaklarıma koyup inceledim.

Akşın: "Yok yok, iyiyim. Biraz kolum acıyor ondan müzdaribim."

Berat: "Kolun neden acıyor?"

Akşın: "Annemin kızlık soyadına kadar bulan adam bunu nasıl bilmez."

Akşın: "Bundan beş ay önce bir araba çarptı da omzumdan aşağısını alçıya alındı, arada bana sıkıntı çıkarıyor."

Berat: "Doktoruna sordun mu bu konuyu?"

Akşın: "O zaman özel hastane de tedavi gördüğüm için annem baya masrafa girmişti, devlet hastanesine bakarım bir ara boş zamanım olmuyor ki..."

Berat: "Bir muayene ücreti ne kadar olabilir ki, sağlığından önemli mi?"

Sinirlenmiştim bunu demesine.

Akşın: "Bir muayene ücreti benim bir aylık dershane taksitim. Zaten tedavi olurken de dershane paramı kullanmak zorunda kaldı annem, o adamın üzerine gelmesini istemiyorum."

Berat: "Sana yardım edebilirim."

Berat: "Bak hemen kestirip atma."

Akşın: "Tanımadığım birinden yardım almamı mı istiyorsun? Zaten çikolata konusunda emrivaki yaptın, lütfen bana böyle teklifler sunma. Rica ediyorum."

Akşın: "Bana sözlerinle yanında olsan da yeter."

Berat: "Peki, haklısın bu konuda."

Akşın: "Kahvaltı mı yapayım, sen de yap."

Berat: "Kahvaltı yapmıyorum ama atıştırırım. Günün güzel geçsin, Melahat."

Akşın: "Akşın Alçin. Akşın Alçin."

Akşın: "Dün gece ne güzel ismimle hitap ediyordun sen..." 

Berat: "Tamam."

Berat: "Melahat."

BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin