Büyük sorunlar, küçük ayrıntıların yardımıyla çözülebilirdi. Bu yüzden Korkut Berat ile buluşmam gerekti. Uyku bu gece bana yoldaş olmak yerine resmen sivri ucunu düşüncelerime saplamıştı ben de bu yüzden erken kalkıp hazırlanmış ve şirkete gelmiştim. Saat 09.25 süper!
Asansör iki yana açılırken göz göze geldiğim Melisa hanım bana gülümsemişti. Buruk gülümseyiş çünkü içeriden gelen bağırış sesi adımlarımı kesti.
Gür sesiyle korkunç bir tını da bağırıyordu, iliklerime kadar titredim iyi ki tuvaletim yoktu altıma yapacak raddedeydim.
Kapı açıldığın da iki kişi ard arda çıkmış yüzleri kıpkırmızıydı. Onlar sessizce giderken arkalarından bakakaldım.
"Korkut Bey yine sinirli," diye mırıldandı Melisa hanım.
Yanaklarımın içini dişleyip tedirgince kapıya baktım. Masa da ki telefon çaldığın da Melisa hanım isteksizce açtı. "Buyurun?"
Baktım.
"Geldi." Gözü bana ilişti. "Evet, yeni geldi." Sorar şekilde baktım. "Tamam, efendim." Kulağından çeker çekmez telaşla bana baktı. "Koş, gir içeri! 1 dakikan kalmış."
Saate baktığım da 09.29 olduğunu gördüm. İstemesem de adımlarım odasına gitti aralık kapıdan girdiğim de gözleri beni buldu buz kestim. "Çık dışarı!"
Korkuyla "Ne?" Dedim.
"Çık dışarı, kapıyı çal içeri öyle gir!"
O, Berat değil! O, Berat değil!
Odadan çıkıp titreyen elimi yumruk yapıp kapıya yavaşça iki kere tıkladığım da tık sesiyle "Gel!" Dur buyurdu. Tekrar girdim ve kapının orada dikilmeye başladım. O, masada ki bir kağıdı incelerken sessizce olduğum yerde kaldım. Hiç yokmuşum gibi dosyaları düzenliyor, imza atıyor ve arada laptobuyla ilgileniyordu. Sıkıldım ve boğazımı temizlediğim de elinde ki kalem duraksadı ağır bir sakinlikle bakışı bana döndü. "Davetiye mi göndermem gerek?"
Gözlerimi kısıp onu inceledim. Ciddi anlamda çok değişik görünüyordu, saçını bile farklı taramıştı ve bu beni gerdi. Kulağına taktığı küpe ona tam bir 'Ben bağımsızım ve engellenemezim' imajı katarken Berat'ın böyle olmadığını düşündüm. Zor olsa da geçen geldiğim ve oturduğum koltuğa oturup ona baktım. "Değişik," diye mırıldandım.
Cevap vermeden gözlerini devirdi. "Ne istiyorsun?"
"Beni çağıran sensin?"
"Bana meydan okuyan sendin!" Dedi bastırarak. "Salak!"
"Açım," diye değiştirdiğim konuya "Zıkkım ye!" Diyerek yanıt vermesi beni şoka uğrattı.
"Ah, o varsa onu da yerim!" Sinir bozucu gülümsememi takındım. Kısasa kısas yapacaktım.
"Cehenneme git!" Diye sinirle eline telefonu alıp kulağına tuttu. "Şuna zıkkımlanacağı br şeyler getirin." Gülümsedim. "Bilmiyorum getir bir şey, ne kolası Melisa salak mısın sabah sabah git çay falan al. Ulan kapat zıkkımın kökünü getir!" Fırlatır gibi kapattığı telefona sert bir bakış atıp. "Sümsükler dolu etrafımda," diye söylendi.
Ona sadece bakakaldım. Bakış açıma uzak düştüğü için masasının önünde ki koltuğa oturup yüzüne baktım. Berat'tı o! Sevdiğim adamdı, bir şekilde bana geri dönecekti ama şu an Korkut ile anlaşmam gerekiyordu. Zor olacaktı ama onun da bir zayıf tarafı vardı elbet. Bulmam gerekti sadece.
"Yüzüme bakmayı kes!" Derken benden tiksinir gibi baktı. "İğrençsin."
Alınma Akşın.
Sevdiğim adamın yabancı tarafı. Güldürdü burukça.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNG
Short StoryKaranlığın sardığı bir gece de salıncağın üzerinde ağlayan beyaz tenli kız ve onun ağlamasına dayanamayan adam. Bu Akşın Alçin Yürekyakan'ın hikayesidir. 01.09.2018 başlama tarihi. 11. 10. 2018 bitiş tarihi.