BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNG

15. BÖLÜM

Berat: "Kapıyı aç."

Sabah kalktığım da gördüğüm mesajla kaşlarım çatıldı. O mu gelmişti? Gece attığım mesajlar için mi gelmişti yoksa?

Yatağımdan kalkarken ayağıma dolanan yorgan yüzünden yerde yuvarlanmıştım. İnleyerek başımı tutarak ayağa kalktım ve yalpalaya yalpalaya kapıya yürüdüm. Saat sabahın altısı olduğu için annem ve Sami uyuyordu bu yüzden usulca kolunu aşağı kaydırıp kapının kıyısından karanlık olan apartmana baktım hiç bir şey olmadığını görünce kapıyı sonuna kadar açıp bütün hayallerim yıkılmışça bakarken yerde gördüğüm bir zarf dikkatimi çekti. Eğilip yerden alırken bir kaç adım öne gidip apartman boşluğundan baktım. Kimse yoktu.

İçeri girip kapıyı sessizce kapadım. Zarfa kısık gözlerle bakıp elime telefonu aldım.

Akşın: " Bu ne?"

Berat: "Açtın mı?"

Telefonu yatağa atıp zarfı açtığımda bir sinema bileti çıktı.

Akşın: "Maşa ile Koca Ayı?"

Berat: "Senin gibi küçük bir kıza ne tür bir film alacağıma karar veremedim."

Akşın: "Ama bu çocuk filmi..."

Berat: "Sen de bir çocuksun?"

Akşın: "Ben çocuk değilim. Hem tek başıma gidip rezil olamam."

Akşın: "Bir çocuğa veririm. Teşekkür ederim."

Berat: "Ben de kime verirsen onunla izlerim."

Gözlerim kocaman oldu.

Akşın: "Naaıjs? Sebde mi geölyorsun?"

Berat: "Felç geçirdin yine."

Akşın: "Cidden geliyor musın?"

Akşın: "Musun?*"

Berat: "Gelmeyeyim mi?"

Akşın: " Seni mi göreceğim yani ben? Anonimi mi göreceğim? (Gülen emoji)"

Berat: "Hayır. (Baygın bakan emoji)"

Akşın: "Nasıl olacak o zaman?"

Berat: " Akşam saat sekizde orada ol. Kahvaltını yap, Melahat."