BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNG

18. BÖLÜM

Akşın: "Hadi beni tebrik et."

Berat: "Neden? 100 mü aldın?"

Akşın: "Hayır 90 aldım."

Berat: "Sen ve 90 almak?"

Akşın: "Aslında 100 ama 90. Çünkü adımı yazmayı unuttuğum için öğretmen puanımı kırdı. :("

Berat: "Sen nerenin akıllısın ya? (Göz yaşlı kahkaha emojisi) İsmini yazmayı unutmak nedir?"

Akşın: "Çünkü o zaman Koca Ayı ve Maşa izlediğimiz an aklıma geldi."

Görüldü oldu ve bir kaç dakika mesaj gelmeyince şaşırdım.

Akşın: "Orada mısın?"

Berat: "Evet... Ne yazacağımı şaşırdım bir an kusura bakma."

Akşın: "Heyecanlandın mı sen?"

İstemsiz kıkırdadığım da gözüme Berna çarptı. Pis bakışlarını üzerime salmış şekilde oturuyordu. Elimde ki telefonu tehditvari sallayıp gözlerimi kısarak ona baktım.

Telefon titredi.

Berat: "Hayır. Hem, sen neden bu kadar açık sözlüsün bugün?"

Akşın: "Ah, fark etmedim. Kusura bakma."

Berat: "Bir daha olmasın."

Berat: "Neyse, gitmem gerek. Yenilecek bir öğle yemeğim var."

Akşın: "Yemek yemeyi çok mu seviyorsun sen?"

Berat: "Evet? Yerken kimsenin veremediği zevki veriyor bana."

Dediğini anlamadığım için dudağım aşağı sarktı.

Akşın: "Afiyet olsun. :)"

Berat: "Sen yedin mi?"

Akşın: "Atıştırdım, tekrar bir sınav varmış o yüzden riske giremem."

Berat: "Anladım. Eve gecikirsen taksiyle git. Kış ayındayız, hava çok çabuk kararıyor ve Ankara pek güvenilir değil şu zamanlar."

Akşın: "Cidden mi? Özel arabamı çağırttırırım."

Berat: "İstersen orada bir iş yerimiz var, bir arabayı ayarlayabilirim?"

Berat: "Sonuçta talebeye yardım etmek sevaptır. Sevap kasayım."

Güldüm son sözüne.

Akşın: "Teşekkür ederim, dediğin gibi benden daha kötü durumda olan insanlar var ona yardım etmen beni mutlu eder."

Berat: "İleri de bunları kabul edeceksin." Sözleri dikkatimi çekti ama zilin sesiyle toparlanarak sınıfa ilerledim. Sonra cevap verecektim bu mesajına.