23. BÖLÜM

2.2K 98 6
                                    

Gözlerim far görmüş tavşan gibi açık adını sanını bilediğim adama bakarken o arabasının kapısına dehşetül vahşetle baktı.

"Şey bakın, kusura bakmayın lütfen."

"Arabam," dediğin de acı çeker gibiydi. Onu inceledim bu kadar kocaman bir adamın arabam diye ağlaması beni güldürürdü.

Boyu hayli uzun, askeri yeşil montu dizlerine kadar gelen adam dev gibiydi. Yüzünün buruşmuş hali beni güldürse de içimden güldüm. Sonra kendimden utanarak kusurlu yüzüne bakarak mahçup bir şekilde baktım. "Bakın özür dilerim, bir şey söyleyin lütfen?"

Ağır ve demir kadar sert bakışı bana döndü. "Arabamı çizmişsin? Ne diyeyim..." Bana süzer gibi baktı. "Küçük hanım?"

Al başına bir masraf daha!

"Masrafınızı karşılamak için ne yapabilirim?"

Cebinde dolarların var, ver oradan üç yüz beş yüz!

İç sesime göz devirdim.

Adam da benim halimi anlamış gibi kaşının tekini kaldırdığında alnına düşen bir tutamın ucuna değmişti. "Arabam lüks bir araç, boya masrafı yedi yüz sekiz yüz tutar? Verebilecek misin?"

Ağladığımdan şişen gözlerim kocaman oldu.

"Oha!" Sonra kendimden utandım. "Bakın ben öğrenci bir insanım, biraz yardımcı olamaz mısınız?"

Beni süzdü. "Ne gibi?"

Sesi... Çok, çok etkileyiciydi.

"Bakın, size telefonumu vereyim, bilgilerimi falan elime geçince size ödeyim; olur mu?"

Fikrimi beğenmemiş gibi suratını buruşturdu.
"Bebeğimi çizip parasını bana mı kakalayacaksın?"

Dediği şeye ağzım açık kaldı.

"Ne alaka beyefendi! Öderim ben!"

Gözlerini devirip elini büyük,bol askeri montunun iç cebine sokup telefonunu çıkardı.

"Telefonunu ver," dedi sıkıntıyla.

Elinden telefonunu alıp numaramı yazdım. Arama butonuna basıp cebimde ki telefona numarasının düşmesini sağlayarak ona uzattım.

Sakallı ve korkutucu yüzüyle belli belirsiz gülümsedi. "İyi günler küçük hanım. Görüşeceğiz!" Diyerek arabasına bindi. Dilim damağıma yapıştı konuşamadım.

BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin