ÖZEL BÖLÜM

2K 86 44
                                    

Selam ben geldim.
Dedim ki minnak bir istek gelmiş, koş Zey o isteği gerçekleştir.
Birkaç kişiden istek gelmişti ancak müsait oldum aslında 10k olunca atacaktım ama @nurguly_ isteyince atayım dedim :)

Keyifli okumalar...

Bir sözcük cümlesinde anlam kazanıyordu tıpkı benim onun kalbinde anlam kazandığım gibi. Bundan çok değil bir hafta önce annem ile Berat'ı tanıştırmıştım. Onu ilk gördüğü an gözleri kocaman olmuş Berat'ı nereden gördüğünü hatırlamaya çalışıyordu endişe duygum tavan yaptığı sıralar sorar bakışlarıyla bana bakıp bu kim dercesine bakıyordu.

Haberler belirli bir müddet ondan bahsettiği için göz aşinalığı olduğu adama önyargılı yaklaşmıştı ilk başta ama Korkut Berat hiç beklemediğim şekilde annemin tavrını anlayışlı şekilde karşılayıp sabırla kendinden bahsetmişti.

Sorun olan diğer unsur ise aramızdaki yaş farkıydı, annem bunu bana eve geldiğinde güzel bir dille anlatmış ama ben ona mutlu olduğumu yaşın önemli olmadığından bahsetmiştim. Tabii ki annemin bunu kabullenmesi kolay olmadı ama biliyordu ki bu zamana kadar hiç bir şekilde onu utandıracak ya da üzecek bir davranışım olmadı.

Yaz tatili benim için bu şekilde geçmişti yarı zamanlı bir iş bulup masraflarımı yavaş yavaş kendim hallediyordum hiç okumadığım kadar kitap okuyup dizi izlemiş Berat ile daha da yakınlaşmıştık.

Bugün tercihlerimin açıklanacağı gündü annemden sonuçları Berat ile öğrenmek isteğim için izin almış şu an yanında şirketteki odasında oturuyordum. Saat on ikiye iki vardı tam iki dakika sonra sonuçları öğrenecektim. "Heyecanlı mısın?" Diye sordu çalışma masasının üzerine kalçasını yaslayıp.

"Hem evet hem hayır."

"Ben heyecanlıyım," dedi sırıtarak. "Kızıl kuşum üniversiteli olacak."

"İnşallah," diye ekledim.

"İnşallah," diye onayladı.

Kolundaki saate baktı hızla yerinden kalkıp laptobu açtı. Koluna tutunup gözümü sımsıkı kapadım. "Ay ne çıktı, yerleşmiş miyim?" Sesim titriyordu. Korkut Berat klavyede yazmaya devam ederken "Bekle," dedi.

"Tamam."

Gözüm kapalı kolundan tutunduğum adamın sesini çıkmasını beklerken Korkut'un kolu sertleşte. "Ne oldu?"

Sessizlik.

"Berat..?" İçli bir nefes verdim. "Olmadı değil mi?"

"Her ne olursa olsun yanındayım bunu biliyorsun değil mi?" Dedi emin bir sesle.

Gözlerim kapalı korkuyla başımı salladım. "Sen her zaman yanımdasın!" Yazılı bir kural gibi çıkmıştı ağzımdan cümle. "Seneye tekrar deneyeceğim," diye mırıldandım bütün hayallerimin suya düşmesini hissederek. "Nasip değilmiş."

"Evet," diye konuştu Korkut Berat. "Hacettepe nasip değilmiş ama Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi nasipmiş."

Donup kaldım. Göz kapaklarımın ardındaki göz bebeklerimin kocaman olduğunu biliyordum. Işık hızıyla gözümü açıp sırıtan adama afallayarak baktım.

"Ney?"

"Tuttu Kızıl kuşum, tuttu!" Kollarını iki yana açarak sevinçle bağırdığında inanümayarak ekrana kendimde baktım.

"Tutmuş!" Diye bağırıp kendimi Korkut Berat'ın kollarına attığımda sıkıca beni kendine bastırıp etrafında döndürdü. Dudaklarımdan kaçan sevinç kıkırtılarına göz yaşlarım eşlik ediyordu.

"Artık avukat hanım mı oldu sen?" Kucağındaykan başını geri çekip yüzüme ay gibi parlak bir gülüşle bakıyordu. Kusurlu suratı benim gözümde kusursuzdu.

"En tembeli ben olacağım için 10 sene sonra belki..."

Başını arkaya atarak kahkaha attı. "Eh ona da bir yardım alacaksın artık."

"Bakarız, hele bir başlayalım da."

"Ben kazanmış gibi sevinmem normal mi?"

"Sen bir ihaleyi kazandığında benim sevinmem kadar normal."

"Kazandık o zaman!"

"Bu kez de kazandık!"

Gülümseyerek yanağımdan yoğun bir sevgi içeren öpücük kondurup "Hadi anneni ara, o da sevinsin."

"Haklısın."

Kucağından inip telefonu elime aldım. Son arananlardan on dakika önce aramış numaranın üzerine basıp kulağıma yaslayarak dolu gözlerle Berat'a bakıp gülümsedim.

"Kuzum," dedi açar açmaz. Çok merak ettiğini belle ediyordu.

"Annem," diye fısıldadım. "Hazır mısın?"

"Dur," dedi yaptığı işe ara verdiğini belli ederek. "Hazırım."

"Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi!"

"Akşın, annem sen ciddi misin?" Birden sevinçle gülmeye başladı. "Allah'ım çok şükür!"

"Çok şükür annem!" Elimin tersiyle yanağıma inen yaşı silip. "Hem yine senin yanındayım."

"En çok buna sevindim, sen benim dayanma gücümsün annem!"

"Sen de benim."

"Ay teyzenlere haber vereyim, Semiha ne yapmış onu da sorayım," dedi suratıma kapattı.

Kapatılan telefona aval aval bakıp Korkut'a döndüm. "Semiha'yı merak etmiş."

"Bence merak etmedi," diye güldü. "Hava atacak."

Gözlerim kocaman olurken tekrar aramak için telefonu açtığım sırada elimin üzerine elini koyan Korkut Berat'a baktım. "Ondan bu mutluluğu esirgeme."

"Ama..." diye mırıldandım hüzünle. "Yazık Semiha tutturamadıysa üzülür."

"Semiha'nında gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Hem o onun teyzesi kızı üzecek değil ya."

Kabullenerek başımı salladım. "Haklısın."

"Ne ısmarlıyorsun bana?" Diye güldü. "Sonuçtabunu ıslatmak gerek."

"Burger King'ler açık mıdır bu saatte?"

"Bilmem," diye omuz silkti. "İnşallah bir menüyle doyacağımı düşünmüyorsun?"

Dudağımı aşağı sarkıtıp "Geçen 5 dürüm yeyip ocağıma incir ağacı diktin." Onda en sevdiğim özellik benim maddi durumumu gözetmeden yaşamasıydı. Ben ısmarlayabiliyordum paramın çıkışmadığı zamanlar üç beş o atıyordu tamamlıyorduk.

O yemek yediriyorsa ben de kahve alıyordum. Erkek öder kavramına girmeden halledebiliyorduk bu yüzden bir şey istediğimde ondan rahatlıkla isteyebiliyordum o da benden. Mesela geçen gün telefonuna kılıf almamı istedi, benimkini beğendiğini öne sürerek.

"Yanımda yüz elli kağıt var canım yüz elli de sen koy krallar gibi gece geçirelim."

"Ama sen az yiyorsun," diye aksi sesle konuştu. "Ben yiyorum hepsini."

"Söz, yüreğim. Sen de çok yiyeceğim." Ona yüreğim dememi cok sevdiği için yüzü bir anda aydınlandı.

"Koko gömelim mi?"

"Sorman hata yürü!" Önüme geçip az eğildi ve sırtına çıkmamı isteğini belli etti.

BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin