BEYAZ TENLİ KADIN/ TEXTİNG

51. BÖLÜM

Sıkıntıdan derin bir nefes testin kalan son on sorusunu çözüp nefes almak istiyordum. Gına geldi şu sınav geçse de kurtulsam, belki o zaman Berat'ı görebilirdim. 

Tam iki aydır Amerika'da tedavi görüyordu ve durumu giderek iyi olduğunu söylüyordu. Tedavi süresi uzun olan bir hastalıktı bir yıla kadar uzayacağını söylemişti ama Türkiye'ye sevk edilmesini istemiş Berat. Doktoru Türkiye de bir hastaneye sevk edilmesini onaylayınca çok sevinmiştim. Şimdiye kadar benim sayabildiğim üç kişiliği vardı. Biri beni seven, diğeri benden haz etmeyen ve üzgün olan.

Telefona kısa bir bakış attım ama mesaj atmadığını görünce çocuk gibi dudağımı aşağı sarkıtıp masaya atıp teste devam ettim.

Masa titreşince gözüm direkt telefona gitti ama hiç beklemediğim kişi arıyordu. 

Melisa Hanım...

Kaşım çatıldı gözüm saate kaydı gece 10.41'de arıyordu. Bekletmeden açtım.

"Melisa Hanım?"

"Akşıncığım," dedi yorgun bir sesle. "Müsait misin acaba?"

"Ah, tabi..."Arkama yaslanıp onu dinledim.

"Yarın için senden bir iyilik isteyebilir miyim acaba?"

Yarın dershanem yoktu, ama isteyeceği şeyi pek kabul eder miydim orası meçhul. "Buyurun," dedim iç çekerek.

"Yarın çok önemli bir toplantı var ve Korkut bey bütün tercümanları işten kovdu, fakat yarın benim katılmam olanaksız çünkü oğlum ateşlendi." Söyledikleri giderek dikkatimi çekiyordu. "Şirkette tercüman kalmadı anlayacağın ve Korkut Bey asla tercümansız toplantı yapmaz."

"Benden ne istiyorsunuz acaba?"

"Yarın Korkut Bey'in yanında toplantıya girebilir misin?"

Gözlerim kocaman oldu. Korkut İngilizce bilmiyor muydu? "Korkut Bey ingilizce bilmiyor mu?2

"Tabii ki biliyor, Korkut Bey dört dil biliyor," diye karşı çıktı. "Fakat yeni anlaşmalar yaptığı şirketlerle toplantı olunca tercümansız girmez. Bir nevi gözlem yapmak amacıyla."

"Anladım."

"Ee, ne diyorsun? Ücretini tabii ki alacaksın şüphen olmasın." Sesi çok çaresiz geliyordu. "Çalışanlarımızın yüzde ellilik kısmı dil biliyor ama işler o kadar yoğun ki bir kaç saatlik izini zor aldım inan."

"Yani..."

"Sen sadece formalite icabı orada olacaksın. Korkut Bey sana yardımcı olacaktır."

Sorun yardımcı olup olmaması değildi ki benim o adamı tekrar görme gücüm var mıydı? İstemsiz derin bir nefes verip gözlerimi kapadım. "Peki," diye mırıldandım. "Kabul ediyorum."

----------

Şimdiden söylüyorum yavaş yavaş kalp ilacı alın.