Sevgili dostlar,
Biliyorum, çok uzun beklediniz ve ben gelip üç cümle kurmadım. Kızdınız, çok da haklısınız. Zira gönül verdiğim bir hikaye ne sebeple olursa olsun yarım bırakıldığında benim de kalbim kırılıyor, ben de merak ediyor, madem bizi böyle yarıda bırakacaktı, neden soktu bunca soruyu, bunca karakteri hayatımıza diyorum. O yüzden hepinize çok çok hak veriyor ve daha da çok özür diliyorum.
Sebeplerime gelince; Öncelikle ablam Mart sonunda lösemi teşhisiyle hastaneye yattı ve kemoterapi alıyor. Bu süreçte ben, hafta içi çalışıp cumadan pazar akşamına da onunla kaldığım için genellikle bölümleri hazırladığım cuma akşamları da yazamadım.
Ve başka bir sebep daha var. Bu defaki mutlu ama :) Belki biliyorsunuzdur (umarım bilmiyorsunuzdur ve bilmezsiniz tabii), lösemi tedavisinde bir süre hastanede kür alındıktan sonra evde geçirilen bir süreç oluyor. Tam da Eylül başlarındaki o süreçte (burayı yazmak acayip zor oldu ya, nasıl söylenir diye on beş dk düşündüm) benim nişanım oldu. (O kadar da zor değilmiş de bende eğreti duruyor sanırım :) )
Tüm bunlar birleşince, inanın uyumaya zor vakit bulur oldum. Normalde yastığı yorganı çevire çevire günde 11 - 12 saat uyuyabilen ben, son sekiz ayda en fazla uyuduğumda yedi saat uyuyabildim. (Bu sanırım toplamda iki kere falan oldu)
Bir de bunlara işteki stresi, biriken yorgunluğu, ailevi beklentileri vs vs ekleyin ve beni anlamaya çalışın olur mu? Çünkü Ressam da Selin de benim hikayem değil parçam oldular. Bir hikayeyi yarım bırakmışım gibi değil de çok sevdiğim bir arkadaşımı bir türlü arayıp hatrını sorup hayatının nasıl gittiğiyle ilgilenememişim gibi hissediyorum.
O nedenle bana ayırdığınız sabrı çok, çok kısacık bir süre daha zorlayacağım. Biliyorum yeterince beklettim ama ben yine de bu hikayeyi tamamlayacağım. Ve geç de olsa benimle olmak isteyen herkese, anlayışları için teşekkür ederim.
Elimin yettiği, fırsatımın olduğu ilk an, Selin'in macerasında görüşmek dileğiyle...
Sevgiler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bomonti İle Van Gogh
Romance"Gitme" demek istedim. "Gitme beni bırakma. Ben senden önce nasıl yaşadığımı hiç hatırlamıyorum bile, devam edemem ki..." Ama bunu diyebileceğim bir adam yoktu karşımda. Olduğunu sandığım her kimlik, bildiğimi sandığım her detay yalandı. Sevgisi de...