Bölüm 25

2.2K 127 41
                                    

Fabian'ın sözleri karşısında şaşkınlıkla bakmaktan başka birşey yapamamıştım. Ne yani onca zaman beni mi beklemişti?

"Bu krallığa ayak bastığından beri varlığını hissediyordum. Giderek yaklaştı ve sonunda buradasın." diye konuştuğunda tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Madem burada olduğumu biliyordunuz, niye benim sizi bulmamı beklemek yerine çıkıp kendinizi göstermediniz? Belirtmeliyimki şu an bu sarayın içinde olmayı bırakın, bu şehrin sınırları içerisinde olarak bile büyük riske giriyorum." diye rahatsız olmuş bir şekilde konuştum.

"Herşeyin farkındayım Prenses ama sezmişsindir ki burada özel bir büyü hakim ve ben o büyü tarafından burada hapis tutuluyorum. Yani bu odadan dışarı adım atamıyorum." diye açıklayan Fabian'a üzüntüyle baktım. Büyücüler neler çekiyordu..

"Burada özel bir büyü tarafından tutuluyorsan da nihayetinde kendin büyünle bir şekilde buradan kurtulabilirdin. Demekki büyü yapmanı engelleyen bir büyü bu.." diye konuştum daha çok kendi kendime.

"Ah, muhteşem. Bir madde büyücüsünün etkileyici zekası ile karşılaşmayalı uzun zaman oluyor.." diye konuşup yorgunca gülen Fabian'a ben de gülümsedim. Doğru bilmiş olmalıydım ki böyle demişti.

"Bay Ricci daha sizinle sohbet etmek ve bir sürü şeyi açıklığa kavuşturma isterdim ama zamanımız kısıtlı. Lütfen bana mührümü kaldırabileceğinizi söyleyin. Annem bana bunu tek siz ve sizin soyunuzdan gelenlerin yapabileceğini söylemişti." diye aceleyle açıkladım. Balo bitmeden buradan çıkmış olmalıydık.

"Anladığın kadarıyla ben burada büyü yapamam.. ama oğlum yapabilir. O burada değil. Onu bulman gerekecek. Kendisi de aranan başlıca büyücüler arasında olduğu için saklanıyor." diye açıkladığında sıkıntılı bir nefes verdim.

"Hemen endişelenmemelisin. Ben burada mührün üzerinden kaldırılması için gereken karışımı hazırlayacağım. Tek gerekecek şey oğlumun geri kalanı tamamlaması. O mührü kaldıracak ve en son hazırlayacağım iksire bir büyü okuyacak. Sen de onu içtikten sonra güçlerine kalıcı olarak sahip olacaksın. Anılarını kaybetme tehlikesine girmeden.." diyen Fabian'a gözlerim umutla ışıldayarak baktım.

"Mührün bu kadar kolay kaldırılabileceğini düşünmemiştim. Ah tanrım, bu son birkaç haftadır aldığım en iyi haber olabilir-" diye sevinçle konuşuyordum ki Fabian'ın gerilmiş suratını gördüğümde konuşmayı kestim ve endişeyle ona baktım.

"Bir sorun mu var Bay Ricci?" dedikten sonra ona doğru birkaç adım attım.

"Sen.. büyünü mü kullandın?" diye sorduğunda daha da endişelendim.

"Evet birkaç kez.. gücümü geliştirmek ve mührü hafifletmek için bazı denemeler yapmıştım. Bu.. kötü birşey mi?" diye tedirgince sordum.

"Acele etmeliyiz, çok az zamanımız kaldı. Mührü hemen kaldırmamız gerek!" diye korkuyla bağıran Fabian yaşının elverdiği hızla masasına geçip bazı kitapları karıştırmaya başladı.

"Kolyen nerede? Onu görmem gerek!" diye aynı telaşla konuşan Fabian'a hızla kolyeyi çıkartıp uzattım.

"Neler oluyor?" diye kendimi ifadesiz tutmaya çalışarak sordum.

"Ah.. tahmin ettiğim gibi, kolyenin üzerinde çatlaklar var." diyen Fabian, sorumu tamamen görmezden gelerek bir kağıda birşeyler yazmaya başladı.

"Bana da açıklama zahmetinde bulunmayı düşünüyor musunuz acaba?" diye rahatsız olmuş bir şekilde konuştum.

"Daha değil.. Konsantre olmalıyım. Mümkün olduğu kadar az konuş!" diye neredeyse bir emir niteliğinde konuşan Fabian, önüne bir kase alıp içine bir sürü değişik malzeme atmaya başladı.

Mühürlü KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin