Alev topu bana doğru son hızla yaklaşırken gözümün korkuyla kocaman açılmasına engel olamadım.
Daha sonrasında olanlar ise yavaş çekimde gerçekleşti.
Ölüm korkusuyla hayatım gözlerimin önünden geçerken ellerimi kendime siper ettim ve gözümü sımsıkı kapattım.
'.. madde büyücüleri diğer çoğu büyücü için bir tehdittir çünkü onların saldırılarını geri püskürtebilir, hatta kendileri kullanabilirler bile ..'
Çaresiz haldeyken bir anda beynimde yankılanan ustanın sesiyle içimde canlanan mavi ışıkla gözümü tekrar açtım. Tek fark, bu sefer korku değil kararlılık gösteriyorlardı.
Önümde siper ettiğim ellerimi ileri doğru uzattım ve artık ellerime değecek kadar yakında olan alev topuna baktım ve içimden fısıldadım.
'Artık efendin benim."
Bununla beraber içimde bir patlama yaşandığını hissettim ve alev topu gözlerimin önünde tam ters yöne uçtu.
Yaptığım büyümün etkisiyle ben de daha hızla geri savrulurken alev topunun element büyücüsüne hızla çarpıp adamı yanarak öldürdüğünü gördüm.
Daha tükenmemiştim. İçimde büyüyen cesaret dalgasıyla kollarımdan yardım alarak havada geriye doğru takla attım ve ayaklarımın üstünde yere indikten sonra bir kaç metre yerde geriye doğru sürüklendim.
Hızla doğruldum ve atını son hız bana doğru süren Leon'u gördüm.
Ben element büyücüsüyle uğraşırken o diğer ikisini halletmiş olmalıydı çünkü arkadan gelen kimse göremiyordum.
Ben başka büyücü var mı diye bakınırken ne olduğunu farkedemedim ve bir anda güçlü bir kol belimi kavrayıp beni yukarı çekti.
Kafamı sersemlemiş bir şekilde kaldırdığımda bunun Leon olduğunu gördüm. Beni atında önüne yan bir şekilde oturtmuştu ve bir eliyle beni atta sabit tutarken diğer eliyle dizginleri kavrıyordu.
Benden daha iyi at sürüyordu..
Şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. Eminim bana soracak bir sürü sorusu vardı. Benimse başka sorularım vardı.
Karşımıza çıkan adamları nasıl bu kadar kolay öldürebiliyorduk? Bu işte bir bit yeniği vardı. Eğer gerçekten beni ele geçirmek için bu adamları yollamış olsalardı çok daha güçlü kişileri yollarlardı. O zaman niye bize karşı kolayca yenilecek adamları boşuna ölüme yolluyorlardı? Adamları onlara ne bizi getirebilir ne de kaçıp rapor verebilirlerdi.. tabii onlar bizi zaten dövüşürken görmüyorsa..
Tabii ya! Bunların hepsini bizim gücümüzü test etmek için yapmışlardı ve biz de tuzaklarına düşmüştük. Büyü seviyemizi görmek istemişlerdi. Şimdi ise biz büyü harcamaktan bitkin duruma düşmüşken saldıracaklardı!
"Leon, izimizi kaybettirebilir misin?" diye sadece onun duyabileceği bir sesle sordum.
"Kimse bizi takip etmiyorken niye böyle-" diye uyuz bir ses tonunda soruyordu ki onu kestim.
"Sadece beni dinle. Açıklayacak zaman yok zaten daha demin yaptıklarımı gördükten sonra bir şifa büyücüsünden çok daha fazlası olduğumu anlamışsındır. Şimdi izimizi kaybettir hemen!" diye sert bir şekilde konuştum.
"Emredersiniz.." diye sinir olmuş bir şekilde mırıldandı ama cevap vermedim.
Bir süre daha hızla gittikten sonra başka bir kasabaya giriş yaptık. Leon gittikçe yavaşladı ve bir ara sokağın önünde atı durdu ve çevik bir hareketle beni de tutarak attan indir ve beni ayaklarımın üstünde sabitledikten sonra ara sokağa daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühürlü Kalp
Ficción históricaBir prenses düşünün. Olduğu şey yüzünden dışlanmış , kendi ailesi tarafından bile zarar görmüş. Yapayalnız. Ve o bir arayış içinde. O bir ev arıyor, ait olduğu yeri arıyor. Bir de bir kolyesi var , mühürlü. O mührü kırmalı.. ama bu kırılması gereke...