Ben yürürken gizli kapı ardımdan kapandığında dışarı tekrar nasıl çıkacağımız aklımdaki son şeydi.
Temkinli ama seri adımlarla koridorda ilerliyordum. Koridorun girişinde gördüğüm resimden sonra bir daha Anny'den bir ize rastlamamıştım.
Yaklaşık on beş dakikadır yürüyor olmalıydım. Anny'e seslenmek istiyordum ama koridorun sonunda ne veya kim olduğunu bilemediğim için de ona seslenemiyordum.
Adımlarımı hızlandırdım. Aynı zamanda tetikte olmaya çalışıyordum. Sonuçta burası gizli bir koridordu. Saraya sızmış ajanlar tarafından kullanılıyor olabilirdi.
Gerçi babam bu konuda çok disiplinli bir insandı ve asla böyle sorunlarla karşılaşmazdık ama çevre krallıklarda yaşandığı haberi kulağımıza hep gelirdi. O zaman neden bize de olmasındı ki?
Eğer burada ajanlar saklanıyorsa çok büyük bir ihtimalle Anny'i esir almış olmalıydılar. Onu koz olarak kullanabilirlerdi veya da ağzından bilgi almak için ona işkence yapabilirlerdi! Eğer öyle bir durum varsa da onu bırakmalarını isteyip kendimi yem olarak öne atardım.
Aklıma bunlar geldiğinde içimde oluşan endişeyle meşaleyi yere düşürdüm ve Anny'e seslenerek koridorun derinliklerinde koşmaya başladım.Azıcık ışık veren meşalelerin de hiçbir yardımı dokunmuyordu.
En sonunda bir ağlama sesi duyduğumda yavaşladım. Nefes nefese kalmıştım. Bu ne uzun koridordu böyle. Üstelik pisti de. Elbisemin etekleri kir içinde kalmıştı.
Bu ağlayanın Anny olduğundan emindim.
"ANNY" diye bağırdım.
"Iri nerdesin kurtar beni karanlık.. çok korkunç." diye ağlamalarının arasında zar zor konuştu.
Tanrım! Onun karanlıktan korktuğunu nasıl unutabilmiştim!
Sesinin geldiği yönü takip ederek ona ulaştım. Duvara yaslanmış ve yere çömelmiş halde ağlıyordu. Korkudan tir tir titriyordu.
"Şşş birşey yok geçti." diyip onu kollarımın arasına aldım.
Elimde hala hançerim vardı.Onu eteğimin altındaki yerine koyduktan sonra Anny'i kucağıma aldım ve geldiğim yönden geri dönmeye başladım. Koridorun sonunda ne olduğunu daha sonra araştırırdım.
"Iri.. orada canavarlar var oraya gitmek istemiyorum." dedi Anastasia geldiğimiz yönü göstererek.
Koridorun sonunda illaki aydınlık bir yer vardır diye düşünerek yönümü değiştirip koridorun derinliklerinde ilerledim.
Anastasia uyuyakalmıştı. Aslında geri dönebilirdim ama içimdeki ses 'yola devam et' diyip duruyordu.
En sonunda bir kapıya ulaştım. İncelemek için yaklaştığımda kapının kulbu olmadığını farkettim.
Bir gün için bu kadar fazla gizem bana fazlaydı!
Anastasia'yı uyandırmamaya özen göstererek sırtıma aldım. Bu şekilde kapıyı daha rahat inceleyebilirdim.
Meşalelerden birini aldım ve kapıya doğru tuttum.
Kapının üstünde bir yazı vardı. Harfleri gümüştü ve yazı bizim dilimizdeydi.
"Если вы столкнулись с другими секретами вы решить тайну" diye sesli okudum.
Bu da neydi şimdi? Kapının kendisi yeterince gizemli değilmiş gibi üstünde yazan cümle de şifreliydi. Cümlenin anlamından içerde daha da gizemli şeylerle karşılaşacağımı anlayabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühürlü Kalp
Fiksi SejarahBir prenses düşünün. Olduğu şey yüzünden dışlanmış , kendi ailesi tarafından bile zarar görmüş. Yapayalnız. Ve o bir arayış içinde. O bir ev arıyor, ait olduğu yeri arıyor. Bir de bir kolyesi var , mühürlü. O mührü kırmalı.. ama bu kırılması gereke...