//JUNG HO YOUNG//
Bir dakika az önce ne demişti??
Çok mu güzelim??
Ne saçmalıyordu bu. Ateşle oynuyordu resmen .
Tamam hoşuma gitmedi diyemem ama dün bir bugün iki diyebileceğim bir münasebetimiz bile olmamıştı.
Gözüm bir anda Jin'le buluştu. Ağzı beş karış açık bize bakıyordu. Lanet kulakları çok keskindi ve işine gelen her şeyi duyuyordu.
Tanrımmm rezil olmuştum. İnanamıyorum.
Yüzümün kızarmaması için dua ediyordum. Durumun ciddiyetini anlamamıştı bile . Söylediklerini toparlamak yerine ,
-Neden suratıma şaşkınca bakıyorsun ki. Güzelsin ve bunu inkar edemem dedi.
Yüzüne ciddiyetle karışık o meşhur gülümsemesini de eklemeyi ihmal etmemişti.
Tanrımmmmm dalga mı geçiyordu benle. Jin bunları duyduktan sonra kıskançlığını belli edecek şekilde göz devirip işine geri döndü. Tabi duyacağını duymuştu nasılsa.
-Benimle bir daha seviyeli konuşursan sevinirim. Tamam sınıf arkadaşıyız, tanıştık sana göre hemen arkadaş olduk ama öyle tak diye bana iltifat edebileceğin seviyede bir dostluk yaşamıyoruz . Bu işler zamanla olur dedim göz devirerek.
-Üzgünüm bundan sonra dikkat edeceğim dedi. Yüzündeki gülümseme anında solmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Likes Coincidences \ bts
FanfictionHer şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...