0.5

68 7 0
                                    

//JUNG HO YOUNG//

Namjoon ve Ha Na ile düşündüğümden daha iyi anlaşmıştık. Ama ne yazık ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan onlar kafeden ayrılmışlar benimde artık o lanet evin yolunu tutma vaktim gelmişti. 

Bu gece eve asla gitmek istemiyordum. Kafede kalabilirdim ama Hoseok evdekilerle tatsızlık çıksın istemiyordu. Haklıydı. Bu nedenle onu kıramamıştım. 

Ne ara söz dinler bir kız olmuştum bilmiyorum. Ama hoseoka asla hayır diyemiyordum. Evin kapısına geldiğimizde ilk defa kavga gürültü sesleri kulağımı tırmalamıyordu. 

Hoseok'a oldukça şaşkın bir şekilde bakıp güldüm. Belki de tanrı benim sesimi duymuştu. Hoseok da bana şaşkınca bakıp sırtımı sıvazladı.Onun için belki ben büyük bir baş belasıydım ama o benim için süper kahramandan farksızdı. Benim hem annem hem babam olmuştu. Onun sayesinde belki de böyle dimdik durmayı başarmıştım. 

Kapı açıldığında henüz başıma geleceklerden habersizdim. Annemle babam bir hışımla yanıma geldi. Babamın attığı tokatla kendimi yerde bulmuştum. Abim ne kadar araya girmeye çalışsa da babamın gözü dönmüştü bir kere . Annemse film izlermiş gibi olanları seyrediyordu.

 Ağlamamalıydım. 

Ağlamayacaktım. Dik durmalıydım. Sesim titreyerek

-Yine ne yaptım söylesene. Yine ne kabahat işledim. Lanet olsun bu eve asla gelmemeliydim dedim . 

Gözlerindeki sinir beni korkutmuyordu artık alışmıştım. Ama bu sevgisizlik beni öldürüyordu. Hangi baba hangi anne kızına bu denli nefretle bakabilirdi. Ne suçum vardı ki.

-Bir de utanmadan bu eve gelmemeliydim mi diyorsun? Seni arsız!!Onca para pulun içinde yüzerken Jin adındaki biriyle kafe açmışsın bu da yetmezmiş gibi eve gelmediğin onca gece de orda kalıyormuşsun. Ben seni or**pu ol diye mi yetiştirdim .dedi ve yüzüme tükürdü. 

İşte artık ağlayabilirdim. Yapmadığım bir şeyle suçlanıyordum. Tanrım bana bu çirkin yakıştırmayı nasıl yapabilmişlerdi. Oldukça gerici bir ailede yaşıyordum . O yüzden Jin ile kafe açtığımı onlardan gizlemiştim ve sevgili babam da peşime adamlarından birini takmakta gecikmemişti ama bu kadarı fazlaydı. Çıkardığım montu giyip tek bir söz bile söylemeden kapıya yöneldim. Zaten beni durdurmaya da niyetleri yoktu. Kapıyı açmamla Hoseok'un bağırması bir oldu.

- Ho Young bekle bu saatte nereye gideceksin bekle ben de geliyorum! 

-Lütfen gelme yalnız kalmaya ihtiyacım var dedim ve peşimden geleceğini bildiğim için geçen ilk taksiye atlayıp evden uzaklaştım.

 Madem beni bununla suçlayıp sokağa atmışlardı ben de o zaman akıllarındaki kişi olurdum. Önünden geçmek üzere olduğumuz barda taksiciyi durdurdum.

 İçmeye ihtiyacım vardı. Belki kısa bir süre de olsa yaşadıklarımı unutabilirdim.

 Çevremdekilerle ilgilenmeden ardarda içmeye başlamıştım bile . Yavaş yavaş içki tesirini göstermeye başlamıştı. Bilincim yerindeydi ama başım felaket dönüyordu. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Love Likes Coincidences \ btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin