1.3

38 3 0
                                    


//JUNG HO YOUNG//

Hala olayın etkisinden çıkamamıştım. Nasıl olabilirdi... demek hayattaki tek varlığım diye bahsettiği kız kardeşi Ha Na'ydı. 

Yoongi pek de şaşırmış gibi durmuyordu. Ya da belli etmiyordu. Ha Na ya dikkat etmesini söyleyip el salladı. O sırada göz göze gelmiştik. 

Ha Na Yoonginin kolundan tutarak kafeye doğru sürüklemeye başladı. O da bu duruma karşı koymuyordu. Ha Na sevinçle,

-Bak Ho Young . Bu sana bahsettiğim baş belası abim deyip güldü.

 O sırada Yoongi şakayla Hana'nın kafasına vurdu.

-Kim baş belası acaba bücür dedi .

-Şey tanışsanıza yani onu da mı ben yapmalıyım deyip abisini dürttü. 

Ağzımdan tek bir söz çıkmıyordu. Ne tepki versem bilemiyordum. Yoongi,

-Aslına bakarsan tanışıyoruz sayılır Ha Na . Bilirsin işte bir yerde karşılaştık ve kader de peşimizi bırakmadı. Ho Young'un senin arkadaşın olması gibi dedi. 

Bu durum nasıl olur da onu şaşırtamazdı. Bu olanların hepsini biliyor muydu??

 Ha Na ile olan dostluğumuzu .... Her şeyi. Bilmese bu kadar tepkisiz kalmazdı. 

Ne yani Hana 'nın yakın dostu olduğum için mi benle dertleşmişti. Sonuçta bilirsiniz abi içgüdüsü . Benim de abim var ve ne zaman biriyle yakın olsam ( Jin gibi ) hemen onla yakınlaşır ve ona anlatmayacağım sorunlarımı paylaşmasını isterdi. Sakince,

-Neyse benim işlerim var . İşin bitince beni ararsın alırım seni. İmalı bir şekilde devam etti.

-İyi günler Ho Young... 

Beni çıldırtmaya çalışıyordu. Az çok beni tanıyordu ve bunu bilerek yaptığına emindim. Ha Na,

-Hadi içeri geçelim Ho Young . Anlaşılan bana anlatacağın bolca şey var dedi gülerek. İçeri geçtik.

Kahvelerimizi de aldıktan sonra sohbete geçebilirdik. Jin tezgahın arka tarafından neler oluyor, sorun yok dimi dercesine işaret ediyordu. Sorun olmadığını belli etmek için kafa sallayıp iyiyim dedim. Dudak okumada oldukça iyiydi. Pek içine sinmese de işine geri döndü. O sırada Jin'i fazla boşladığımı fark ettim. Özellikle de şu proje ödeviyle uğraşmaktan ne onla ne kafeyle yeterince ilgileniyordum. Ha Na gittikten sonra gönlünü almalıydım.

Ha Na konuşmaya başladı,

-Abimle tanıştığınızı bilmiyordum. Dünya ne kadar küçük dedi. O da şaşkındı.

-İnan birbirimizi yeterince iyi tanımıyoruz. Çok saçma bir şekilde tanıştık. Anlatabileceğim önemli bir mesele bile değil dedim bıkkın bir şekilde. Ha Na

-Sen öyle diyorsan daha fazla sorgulamayacağım dedi gülerek. Ee anlat bakalım neler oluyor?

-Bunu nasıl söylerim bilemiyorum. İlk defa başıma geliyor ve o kadar çok utanıyorum ki. Şimdiki beni tanıyamaz hale geldim.

-Ho Young yoksa sen.... Yoksa sen aşık mı oldun dedi şaşkın ve mutlu bir şekilde.

-Sen nereden anladın dedim. 

O sırada Jin'in gözü üzerimizdeydi. Diken üstünde hissediyordum. Bir şeyler olduğunu anlaması an meselesiydi.

-Nereden anladığımı boşver de anlat hadi. Nasıl, kim....

Love Likes Coincidences \ btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin