Her şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...
Güneş daha yeni yeni doğarken alarmımın sinir bozucu sesiyle güne gözlerimi açtım. Bugün projemiz için büyük gündü . O yüzden hazırlanmak için ayrı bir çaba harcamıştım. Aşağı kata indiğimde Jin'in atıştırmalık bir şeyler hazırladığını gördüm. Şaşırmıştım. Bu saatte onun burada ne işi vardı. Jin;
-Ho Young uyanmışsın . dedi elindeki işe devam ederek .
Sonra suratıma bakıp ani bir şekilde gülmeye başladı.
-Yoo hayır bu sen olamazsın... söyle Ho Young'uma ne yaptın . Hem bir dakika sen makyaj mı yaptın .dedi beni incelemeye çalışarak.
Der demez yüzümü elimle kamufle etmeye çalıştım.
-Yaptım. Hem ne var yaptıysam sonuçta ben de bir kızım.
Jin utandığım için kapattığım ellerimi ellerinin arasına alarak;
- Tabi ki de yapabilirsin. Sadece seni ilk defa böyle görüyorum. Ayrıca çok yakışmış bunu hergün yapmalısın dedi saçımla oynayarak.
-Ahh ya da yapmamalısın . Sonra peşine takılan erkek sürüsünden seni nasıl kurtarabilirim diyip güldü.
-Bugün projeniz için büyük gün olduğunu biliyorum. Aç aç okula gitmene izin veremezdim . Ben de küçük Ho Young'uma bir şeyler hazırlamalıyım diye düşündüm dedi. Jin'e sarılarak
-Seni hak etmek için ne yaptım acaba söylesene . Imm enfes görünüyor acaba hangisinden başlasam deyip masaya büyük bir iştahla oturdum.
Yaptığı yemeklerin her çeşidini büyük bir iştahla yerken telefonumda beni arayan Taehyung'un adını görmemle ağzımdaki lokma neredeyse boğazıma takılıyordu. Öksürüp boğazımı temizledikten sonra telefonu açtım.
-Hazır mısın Haneul . Kafeye gelmek üzereyim.
-Hazırım . Bekliyorum dedim. Jin yanımda olduğu için fazla laubali davranmamaya çalıştım.
-Geliyor dimi sevimsiz demesiyle gülmeme engel olamadım.
-Jin fazla tatlısın. Hem sen varken başka bir erkeğe bakmam tam bir aptallıktı. Affet dedim gülerek.
-Kesinlikle . Hem benim gibi yakışıklısını bir daha nasıl bulabilirsin ki dedi. Yanağına kocaman bir öpücük kondurup
-Bugün için bana şans dile. Bu arada akşama işim erken biterse birlikte vakit mi geçirsek ha ne dersin diyip göz kırptım.
-Bilmiyorum Ho Young biliyorsun oldukça meşgul bir insanım dedi gülerek. Tamam tamam sen bi gel de bakarız dedi ve beni yolcu etti.
Çok geçmeden Tae geldi. Oldukça şık gözüküyordu. Bu gecenin yıldızı kesinlikle defiledeki mankenlerdense Tae olacak gibi duruyordu. Arabasında aşağı inerek bana hayranlıkla bakmaya başladı. Bu utanmama neden oluyordu.
-Şey Ho Young çok güzel olmuşsun .dedi lafı ağzında toparlamaya çalışarak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
