2.5

21 3 0
                                    


Jung Ho Young ne yapacağını şaşırmıştı. Ne kadar Yoongi'nin söylediği o basit kelime içine yer etse de ona bu hakkı verdiği için kendine kızıyordu. Hele de İçinde Taehyung'a karşı hislerini tamamen bitirememişken ...

Taehyung... yıkılmıştı. Okulun en çapkın erkeği olarak bu yaptıklarına, bu hislerine anlam veremiyordu.

- Ho young ?? Bu dediklerine inanmamı bekleme ! Buna inanmamı bekleme dedi Taehyung ağlamaklı. Onu başkasıyla görmeye dayanamazdı. Bunu yapamazdı...

-Yoongi bizi biraz yalnız bırakır mısın?

Yoongi içten içe nedenini anlamadığı şekilde Ho Young'un onla yalnız kalmak istemesine öfkelenmişti. Onca şeyden sonra onla yalnız kalmak istiyordu. Yumruklarını sıktı. Duygularını belli etmemeliydi.

- Yoongi lütfen!!

Ne kadar Ho Young'a yaklaşmaya çalışa o onu sürekli itip duruyordu. O Taehyung'a aşıktı farkındaydı ama yediremiyordu işte. Öfkesine hakim olup ortamı terk etti. Taehyung

- Ho young ben seni çok özlüyorum. Dokunamadığım yüzünü, tutamadığım ellerini... bu uzaklık canımı yakıyor . korkuyorum. Evde deli gibi seni düşünüyorum. Gerçek miydi onca yaşadığımız diye soruyorum kendime. Eğer rüyaysa... uyanmak istemiyorum.

Taehyung bitikti. Tutamadığı gözyaşları kendini serbest bırakmıştı bile. Ho Young ilk defa onu böyle görüyordu. Gördükçe içi acıyordu.

-İlk başta kendime bile itiraf edemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-İlk başta kendime bile itiraf edemiyordum. Ama seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Tanrım çıldırmış gibiyim. Senin duygularınla oynadım farkındayım. Her şeyin farkındayım. Lütfen , lütfen beni bırakma...

Taehyung'un istediği küçük bir şanstı. Ama Ho Young'un güveni yerle bir olmuştu. İçini acıtsa da biliyordu onun için bir heves olduğunu. İşin sonunda canı acıyacak yine Ho Young olcaktı. Güçlü kalmaya çalışarak;

- Bak Tae. Sorun beni sevmen ya da sevmemen değil. Sorun beni en başından beri kandırman, bana boş yere umut vermen, bana beni seviyormuş gibi davranman , kendini bana alıştırıp sonra bir gün...

Ho young cümlesini tamamlayamıyordu. Ağlamak üzereydi ama bu günü mahvedemezdi. Dudağını ıssırdı. Tavana bakıp dolan gözlerini eski haline getirmeye çalıştı.

- Sonra bir gün bunların hiçbiri olmamış gibi, benim kalbim yokmuş gibi o kıza gitmen. Tanrım Tae beni onla tanıştırdın!!

-Sana seni özlediğimi çok pişman olduğumu defalarca desem de vereceğin cevabı biliyorum. ama çok özlüyorum. İnan içinde bulunduğum durumu sana anlatamam bile. seninle konuşamıyorum, arayamıyorum.

Duraksadı, yutkundu, kendine gelmeye çalıştı ama olmuyordu. Devam etti

- Hiç öpemiyorum mesela...öyle özledim ki Ho Young.... Tükeniyorum görmüyor musun? beklemekten, sabretmekten , ağlamaktan...

Love Likes Coincidences \ btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin