//JUNG HO YOUNG //
Yoongi ile saatlerce dertleştik. Evet daha yeni tanışmıştık ama beni anlıyordu. Bir yanım ona güvenmemem için beni dürterken öbür yanım ona yaşadığım tüm acıları anlatmak istiyordu. Uzun bir sohbetin ardından onu kafeden uğurlayıp Tae'yi beklemeye başladım. Kaç saat bekledim hatırlamıyorum bile... tam onu beklemekten uyku evresine geçiyordum ki telefonumun mesaj titreşimiyle kendime geldim. Tae'dendi.
-Kusura bakma işim biraz uzadı . Uyanıksan seni almaya geleceğim. Bu gece projeyi tamamlayıp sunum kısmına çalışmaya başlamalıyız. Mesajını bekliyorum-
Bir mesaj atmak bu kadar zor muydu? Saatlerdir onu bekliyordum ve deli gibi uykum gelmişti. Hem ne işiydi bu saatte !! Hemen mesajına cevap verdim.
- Uyumadım. Bekliyorum...-
Tae'ye karşı o kadar doluydum ki. Ama ona açılamazdım. Bunu yapamazdım.
Birileriyle konuşup dertleşmek istiyordum. Ama bunu Jin'e anlatamazdım. Çok utanıyordum . O an aklıma Ha Na geldi. Onunla konuşup dertleşebilirdim. Hemen telefonumda kayıtlı olan numarasını çevirdim.
-Ho Young zamanlaman o kadar harika ki. Sana ne kadar teşekkür etsem az deyip gülmeye başladı ve devam etti.
-Az kalsın abimin gazabına uğruyordum dedi ve birden duraksadı. Şey kusura bakma kendi sorunumdan senin konuşmana fırsat vermedim. Bir sıkıntın mı var ? iyi misin?
-Sana anlatmak istediğim şeyler var. Kimi arayacağımı bilemedim. Aklıma sen geldin. Yarın müsaitsen bizim kafeye gelebilir misin diyecektim.
-Tabi gelirim Ho Young. Bir sıkıntı yok değil mi??
-Hayır endişelenecek bir durum yok deyip kaçta buluşacağımızı kararlaştırdıktan sonra telefonu kapattım.
Ha Na fazla iyiydi. O olmasaydı bu lanet duyguyu içimde taşıya taşıya patlayabilirdim. Tam da bu düşüncelere dalmışken tae'nin sesiyle irkildim . Yine kalbimi tekletmeyi başarmıştı.
-Hey iyi misin? Ne düşünüyorsun dedi gülerek.
Ne düşündüğümü sana anlatsaydım acaba şimdiki gibi suratıma güler miydin..? Hiç sanmıyorum her şey biterdi büyük ihtimalle. Kendime gelmeye çalışarak
-Bir şey yok. Hadi saat geç oldu. Bir an önce su projeyi bitirelim deyip süper lüks arabasına doğru ilerlemeye başladık.
Butikteyken dalgın olan halini şu an tam bir sevgi pıtırcığı almıştı. Neler oluyordu. Arkadaşı olduğumu beni sevdiğini söylüyordu ama ailesiyle iyi geçinememesi dışında bana hiçbir şeyini anlatmıyordu. Gerçi ben de anlatmıyordum... demek ki düşündüğüm kadar aramızda bir yakınlık yokmuş. Oysa bugün saatlerce yeni tanıştığım Yoongi'yle bile dertleşmiştim. Hayat bana göre işte bu kadar garipti...
Çok geçmeden butiğe gelmiştik. Özel çalışma odasına geçip son rutüşları yapmaya başladık. Saat geç olduğu için çalışanlar çoktan butikten çıkmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Likes Coincidences \ bts
FanfictionHer şey bir tesadüfle başlamıştı. Min ha nanın hayatı küçük çaplı çarpışmalarla şekillenmişti. Min ha na hayat dolu bir insandı, hayallerle yaşıyordu. Ta ki içinde bulunduğu fırtına tüm hayallerinin çatısını uçurana kadar. Hayatını mükemmellik üzeri...